Ülkesi Çin'i terketmesi yasaklanalı 4 yıl olan, sanatçı Ai Weiwei'ın pasaportu kendisine iade edildi ve seyahat yasağı kaldırıldı.
Polis kendisine pasaportunu iade edip özgür olduğunu söyledikten dakikalar sonra sanatçı, duygularını The Guardian'a verdiği röportajda; “Pasaportumu aldığım an huzuruma kavuştum.' diyerek dile getirdi. “Memnunum. Olması gereken buydu.” diye ekledi. 'Aslında bunu yıllar önce yapmaları gerekiyordu ama herhalde beni yeni yeni anlamaya başladılar.'
Instagram'a koyduğu fotoğrafla da mutluluğunu dile getirdi. Sanatçının hayranları ve arkadaşları mutluluğunu sosyal medyada paylaştı. Sanatçının kardeşi Ai Dan görüşlerini; 'Bu son derece heyecan verici bir haber. Bu durum gösteriyor ki; zamanında onun pasaportuna el koyanlari şimdi biraz da olsa onu anlamaya başlıyorlar. Sonuç olarak o bir suçlu değil ve pasaportuna sahip olmak en doğal hakkı.'
Ai, ilk yolculuğunun, 6 yaşındaki oğlunun yaşadığı Almanya'ya olacağını söyledi.
Ai Weiwei'ın 2009'daki tutuklanması sırasında çektiği özçekim.
Polis, Ai’nin pasaportuna, 2011'in Nisan ayında, Beijing havaalanında, mevcut rejimi devirmek için gerçekleştirilen komünist protestonun akabinde el koymuştu. Sanatçı, olayı takriben 81 gününü hapiste geçirmiş ve içerideyken, uzun süren sorgulama ve psikolojik şiddet gördüğünü söylemişti.
57 yaşındaki Ai, şimdilerde, 2011 yılında serbest bırakılmasından sonra siyasi aktivisitliğini bir adım geride tutar görünüyor.
Örneğin seyahat engelini protesto etmek için, Beijing'deki stüdyosunun dışına, her sabah bir adet taze çiçek bırakmıştı.
Nisan ayındaki komünist parti protestosu başladığından iki hafta sonra kayıp oldukları belirtilen 6 kişi halen bulunamadı. Polis gözetimi altında olayın üstünün örtüldüğü düşünülüyor.
Ai Weiwei'ın politik işlerinden biri
Ai'nin eski asistanlarından Zhao da yaptığı açıklamada: “Ai Weiwei pasaportunu geri almış olsa da, Çin'in genelinde insan haklarına dair halen hiç bir şey düzelmiş değil. Pek çok avukat ve aktivist halen kilit altında.' diyor ve ekliyor; “Çin, insan haklarının temelleri olan, düşünce ve seyahat özgürlüğü konusundaki tutumunu ciddi bir şekilde gözden geçirmeli. Ai Weiwei seyahat edebilmesi demek, tüm dünyayla bir sanatçı olarak daha iyi iletişim kurarak Çin'de olan bitene yardım edebilmesi demek.'
Ai'nin durumu ile ilgili korkulan durum ise; kendisinin seyahat yasağının kaldırılarak aslında 'zorunlu sürgüne itilmesi' ve yurtdışı dönüşü ülkeye girişinin yasaklanma ihtimali. Ai'nin bu konuda hiç endişesi yok; 'Bu konuyu hiç problem etmiyorum. Gitmeme izin veriyorlarsa, geri dönmeme de vereceklerdir herhalde.”
The Guardian & Onedio
Görseller: AFP/Getty Images