Yaşadığımız Deprem Felaketinin Ardından Uzmanlar Stresin Neden Olabileceği Hastalığa Karşı Uyardı

Ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hem afet bölgesinde hem de sağlık kuruluşlarında yaşam mücadelesi veren vatandaşlarımızın sağlığı önemli meselelerimizden bir tanesi oldu. Ancak fiziksel yaralanmalarının yanı sıra depremin ardından psikolojik olarak aldığımız yaralar da bazı hastalıklara neden olabiliyor. Uzmanlar afet sonrası yaşanan yoğun stres nedeniyle fiziksel hastalıklar doğabileceğine dikkat çekiyor.

İşte detaylar...

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar, Kahramanmaraş merkezli depremlere dikkat çekerek doğal afet sonrası insanlar fiziksel, psikososyal ve ekonomik stres altında olacağından bazı hastalıkların oluşabileceğini söyledi.

Bunların başında ise ülser geliyor. Acar, stresin temel tetikleyici olduğu hastalık için vatandaşları uyardı.

Acar, 'Ülser sıklığı depremin 2. haftasından itibaren artarak, depremden 1 ay sonra normal sıklığına göre yüzde 100’ün üzerinde artış göstermektedir. Depremden ancak 4 ay sonra normal sıklığına geri dönmektedir” dedi.

Önümüzdeki günlerde ülser vakaları yüzde 100 artış gösterebilir. Önceki araştırmalar da bunu destekler nitelikte.

Araştırmalara göre afet sonraları mide ve bağırsak hastalıklarının çok sık görüldüğü aktarılıyor. Acar, “Depremden sonraki ilk 3 gün akut dönemde yeterli gıda ve suya erişim gibi açlık ve susuzluk önem kazanırken, deprem sonrası ilk 2 haftalık dönemde ise başta ishal vakaları olmak üzere, karın ağrısı, şişkinlik, mide ekşimesi ve bağırsak rahatsızlıkları afetzedelerin yaklaşık yüzde 50’sinde görülebilmektedir. Daha sonrasında ise devam eden psikososyal stres nedeniyle, ağızdan veya makattan ani kanamalar ile belirti veren ve tedavisiz kaldıklarında ölümlere neden olan mide ülser vakalarında artış görülmektedir” şeklinde konuştu.

Araştırmalar deprem sonrası incelenen vakalarda sayı olarak aynı anda midenin birçok yerinde oluşmuş ve ince barsak ülserlerine (duodenum) göre daha çok artış gösterdiği görülmüştür.

Acar bu durumlar ile ilgili, 'Endoskopik tedavi ile kanama kontrolü bu hastalarda yüzde 90’ın üzerinde başarı ile sağlanmıştır. Ancak elektrik kesintisi ve tıbbi ekipman teminindeki yetersizlik gibi nedenlerden dolayı endoskopi sayılarında bir önceki yıla göre yüzde 14 azalma olmuştur' dedi.

"Kan bankalarında yeterli kan stoğuna ihtiyaç var.”

Ek olarak kanamalı hastaların kan kayıpları depremzede olmayan hastalara göre daha fazla kan nakli ihtiyacı olduğunu söyleyen Acar, 'Deprem sonrası olan kanamalı ülserler daha şiddetli seyretmektedir. Bu nedenle yeterli kan stokuna ihtiyaç vardır” diye ifade etti.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Sürekli Maruz Kaldığımız Kanserojen Maddeler Vücudumuzu Nasıl Etkiliyor?
Farkında Olmadan Parmaklarınızın Şeklini Bozabilirsiniz! Tırnak Eti Yeme Rahatsızlığı Nasıl Önlenir?
İsimsiz Böbrek Bağışçısının Kendi Kızı Olduğunu Öğrenince Gözyaşlarını Tutamayan Baba
Doktorların "Geçecek" Dediği Hastalığı 20 Yıldır Süren Kadının Çarpıcı Açıklamaları: "5 Kez Kalbim Durdu!"

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı