Bazı kişiler yalnız yaşamayı sevmezler. Ancak bazen de biri ile yaşamak çok zor ve çekilmez olabiliyor. 'Şimdiye kadar sahip olduğunuz en kötü oda arkadaşı ne yaptı?' sorusuna verilen cevapları sizler için derledik. Gelin insanların yaptığı absürt şeyleri dinleyelim...
'O, her zaman nazik görünüyordu. Ancak bir gün işten erken döndüğümde, hayatımda gördüğüm en çılgın kişiye ev sahipliği yaptığımı anladım. Evde kürk giymiş kişiler, yaşlı insanlar, süper kahraman/fantazi karakteri kıyafetli insanlar, BDSM'e dair aradığınız her şey vardı ve en az iki kadın palyaço makyajı ve peruk takıyordu. Hiçbir şey demedim, sadece sessizce ve hemen taşındım.'
'Üniversitede üç ev arkadaşımdan biri tamamen rastgele seçilmişti. Bize adını söylemez, bizimle konuşmaz ya da bize karşı bir ilgi göstermezdi. Gece 2'de, barlardan dönerken zifiri karanlıkta mutfakta yemek yapardı. Erkek arkadaşı (belki de kardeşi ya da arkadaşıydı, ilişkilerinin ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemedik) bizim haberimiz olmadan bizim eve taşınmış. Bir gece, saat 3 sularında tüyler ürpertici bir çığlık duyduk ve daha önceki olaylar sonrasında polisi aramanın zamanı geldiğine karar verdik. Adam tutuklandı ve kadın dikiş atılması için hastaneye götürüldü. Ancak bu olaydan sonra bile bize karşı bir ilgi göstermedi ve adamın etrafta dolaşması hepimizin güvenliğinden endişe duymamıza neden oldu. Görünüşe göre bu durum hakkında yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.'
'Son ev arkadaşım, faturalardan kaçmak ve 25 yaşında olmasına rağmen ailesinin yanına geri dönmek için soyulduğunu iddia ediyordu. Mahallemizin güvenli olmadığını söylüyordu (bir banliyönün ortasında) aslında parasını yönetemiyordu.'
'Neredeyse her hafta merdivenlerde idrar, kusmuk veya dışkı (bazen üçü birden) bulunurdu. Bunun üstesinden nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yok.'
'Bir zamanlar bir ev arkadaşımız vardı, bir sıçan yakalamış ve onu evcil hayvan olarak tutmaya karar vermişti. Neden ona kızdığımızı anlamıyordu. Aynı kız, düzenli olarak gezintilerde bulduğu rastgele bitkilerle tavuk iskeletlerini kaynatır ve sonra çıkan suyunu içerdi.'
'Bir dönem üç kişiyle birlikte bir yurtta yaşadım. Bir kız, kapıyı asla açık tutmaz ve içeriyi kimseye göstermemek için elinden geleni yapardı. Çok sosyal bir kişiydi ve sürekli dışarıda olurdu, ancak hiç kimseyi eve davet etmezdi. Bunun hakkında çok fazla düşünmedim ta ki o koku gelene kadar. Sonunda, tarif edemediğim bir koku konut yönetimine bildirildi. Birkaç yazılı uyarıdan sonra çöp kutusuna tuvaletini yaptığı ortaya çıktı.'
'Neredeyse iki yıl birlikte yaşadıktan sonra, oda zeminini 50 santimetre yüksekliğinde çöple kaplıydı. Eski kıyafetler, el işi malzemeleri, tabaklar, evcil sıçanının yemi... Her şey zeminde büyük, sağlam bir kütle oluşturacak şekilde birikmişti. Onun odasının kapısını zar zor açabiliyordum. Yatak çarşaflarını hiç değiştirmez, yatağında yemek yer ve sigara içerdi, taşındıktan sonra karıncaları ve ölü böcek kolonisini bulduk.'
'Bu yüzden, en yüksek sesle çalan Broadway müzikal şarkılarını alarm olarak ayarlayıp uyanmayı umardı. Haftada üç kez, en az 15 dakika boyunca çalan GÜRÜLTÜLÜ şov melodileriyle 1.5 saat erken uyanırdım. Alarmını değiştirmeyi reddederdi. Hala Hamilton şarkılarını duyduğumda irkilirim.'
'Bir gün mutfakta hamam böcekleri bulup, nezaketle kendisinden temizlik yapmasını rica ettiğimde, bana böceklerin, hava güzel olduğunda üçüncü kat apartmanımızın arka kapısını birkaç saatliğine açtığım için orada olduğunu söylemek gibi bir cüreti vardı. (Kapı dairenin tamamen diğer tarafındaydı üstelik). Hayır, sevgili oda arkadaşım, bu durum senin bir domuz gibi yaşamanla ilgiliydi.'
'25 yaşındaki ev arkadaşım evime taşınırken bana doğrudan parayı ebeveynleri verdi ve nispeten ileri yaşlarına rağmen, onun taşınmasına yardımcı oldular ve kısa bir süre sonra yiyeceklerle geri döndüler. İlk iki hafta boyunca hiç kedisini beslemedi - hatta onun için bir kase bile yoktu - ve evdeyken çok nadiren odasından çıktı. Hiç banyoyu kullanırken onu görmedim. Üçüncü haftada iki bir gürültü duydum. Kapıyı açtığında misafirini ve üzerinde ne olduğunu bilmediğim bir toz ve bir şırınga olan bir tepsi gördüm. Ona hemen gitmesi gerektiğini söyledim.'
'Kışlada okurken oda arkadaşlarımız vardı. Kendi odalarımız ve lavabolarımız vardı ancak duş ve tuvaleti paylaştığımız bir oda vardı. Öncelikle, orada yaşadığımız bir buçuk yıl boyunca sadece bir kez temizledi; tüm temizliği ben yaptım. İkincisi ve daha kötüsü, her hafta sonu sarhoş bir şekilde farklı bir adamı eve getirirdi. Bir gün nişanlısı kapımızı çaldı ve arkadaşım banyoda başka bir adamla birlikteydi. Ne yapacağımı bilemedim.'
'Onlar pek hoş insanlar değillerdi. Beni birçok konuda taciz ediyorlardı. Bir gün, meyve sepetinde çürümüş muzların olduğunu fark ettim. Meyve sinekleri vardı ve kokuşmuş bir haldeydi, bu yüzden onları attım. Muzlarını attığım için bana bağırdılar, beni manipüle ettiler ve muzların kokmadığını iddia ettiler. O günden sonra, beni rahatsız etmek için bilerek muz alıp çürümelerini izlediler. On yıldır hiç muz yemedim ve olgunlaşmış bir muz ya da muz kokulu herhangi bir şeye yaklaşmam.'
'Bir gün birisi çok feci bir şekilde evin içindeki masadan, yaklaşık 1 metre yükseklikten düşmüştü ve sebebi ise benmişim. Beni düşündüğü için düşmüş. Deli midir nedir diğer oda arkadaşım da evet haklı falan demişti. Neyse ki polis falan olaya dahil olmadı.'
'Bir zamanlar kız kardeşim, erkek arkadaşının evine gitmişti. Oradayken, erkek arkadaşının ev arkadaşının tabağını yalayıp temizmiş gibi dolaba geri koyduğunu görmüşler. Evet, çok uzun süre ev arkadaşı olmadılar.'
'Biz 4 ev arkadaşıydık ve bir gün birimiz bayıldı.Sebebi ise ev arkadaşımız olan diğer kızın onun üzerinde bayılma deneyi yapmasıydı. Ehliyeti olan tek ben olduğum için hemen onu hastaneye götürdüm. Döndüğümüzde diğer ikisi kendi arasında anlaşmıştı ve kıza onu benim bayılttığımı söylediler. Resmen duyduklarıma inanamadım.'