Dosya: 11 Madde ile 'Cinsel Suçlar Yasa Tasarısı'

Son dönemde daha görünür olan çocuk cinayetleri hükümeti harekete geçirdi.  Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yeni yargı paketine göre, çocuğu cinsel istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Suçun ani hareketle işlenmesi halinde 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tasarı, çocuklara yönelik bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlara 30 yıl yerine 39 yıla kadar, müebbet hapis cezası alanlara 24 yıl yerine 33 yıla kadar ceza öngörüyor.

Hükümetin, kamuoyunda daha çok 'çocuklara karşı işlenen suçlar'ı kapsayan yönleriyle bilinen yeni tasarısında, 15-18 yaş arası gençlerin cinsel birliktelikleri, uyuşturucu suçları, soruşturmaları etkileme amaçlı işlem ve beyanlar gibi konularda tartışmalı düzenlemeler yer aldı.

Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Suçun ani hareketle işlenmesi halinde 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Tasarıda, cinsel istismarın tanımı da yeniden yapılıyor. Buna göre, cinsel istismar deyiminden; 15 yaşını tamamlamamış ya da tamamlamış olmakla birlikte, suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılacak.

Cinsel istismarın vücuda organ ya da bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası verilecek.

Tasarıya göre, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Suçun ani hareketli dokunuşta işlenmesi halinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Suçun, vücuda organ ya da bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilecek. Bu suçun eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlı olacak.

Yasa tasarısında yer alan ‘ fiilin ani hareketle işlenmesi’ tabiri ve bu durumlarda cezanın hafifletilmesi soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.  Hukuki içeriği çok tartışmalı olan  “Fiilin ‘ani hareketle’ işlenmesi halinde ceza iki ila yedi yıla düşüyor.

Cinsel saldırıda beden ve ruh sağlığının bozulması, yasa tarafından peşinen kabul edilecek. Böyle bir saldırıya uğrayanın 'beden sağlığı bozuldu mu bozulmadı mı' bilirkişi incelemesine gidilmeyecek.

Cinsel saldırıda beden ve ruh sağlığının bozulması, yasa tarafından peşinen kabul edilecek. Böyle bir saldırıya uğrayanın 'beden sağlığı bozuldu mu bozulmadı mı' bilirkişi incelemesine gidilmeyecek.

Fakat değişiklik tasarısı, kadına ve çocuklara yönelik şiddet, ihmal, kadın ve çocuk cinayetleri, erken yaşta evlilikler gibi son yılların en can alıcı sorunları konusunda da yeni düzenlemeyi içermiyor.

Cinsel saldırı suçundan hapis cezasına mahkum olanların, koşullu salıverilme süreleri 2/3 oranından 3/4 oranına çıkarılacak. Çocuklara karşı işlenen bir suçtan dolayı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar 30 yıl yerine 39 yıl, müebbet hapis cezası alanlar 24 yıl yerine 33 yıl ceza infaz kurumunda kalacak.

Tasarıya göre, cinsel taciz yapan kişi mağdurun şikayeti üzerine 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına ya da adli para cezasına çarptırılacak. Suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Bu suç nedeniyle mağdur işi bırakmak, okuldan ya da ailesinden ayrılmak zorunda kalmışsa verilecek ceza bir yıldan az olamayacak

Tasarı, ensest ilişkilere verilen cezaları da yeniden düzenliyor. Suç, mağdurla arasında evlenme yasağı olan bir kişi tarafından işlenirse şikayet aranmaksızın 6 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suç, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü olan kişi tarafından işlenirse şikayet aranmaksızın aynı ceza uygulanacak.

Cinsel istismarın, çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da silah kullanılarak gerçekleştirilmesi halinde de cezalar yarı oranında artırılacak. Şiddetin kasten yaralama suçunun ağır sonuçlara neden olması halinde ayrıca kasten yaralama suçuyla ilgili hükümler de uygulanacak. Mağdurun bitkisel hayata girmesi ya da ölümü halinde ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.

Tasarı, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı imal, ithal veya ihraç eden kişilere verilen '10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası'nı '20 yıldan 30 yıla kadar' artırıyor.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen ya da satılan kişinin çocuk olması halinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası 15 yıldan az olamayacak. Bu suçların, 3 ya da daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Suç işlemek için kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenirse ceza bir kat artırılacak. Bu suçlardan ceza alanların koşullu salıverilme süreleri de “1 ila 2 yıl”dan 2 ila 5 yıla kadar uzatılıyor.

10. 242 kadın örgütü cinsel suçlar yasa tasarısına itiraz Ediyor

Şiddete Son Platformu çatısı altındaki kadın örgütleri, pek çok farklı konuda yasal değişikler içeren bu tasarının “torba yasa” usulü çıkartılmasına, muhataplarıyla tartışılmadan hazırlanmış olmasına ve çözüme katkı sağlamak yerine sanıklara ceza indirimi getirmesine tepki gösterdi. 

Platform’un tasarı maddelerine ilişkin eleştirileri şöyle:

  • TCK’nın birçok maddesinde değişiklik öneren bir yasada, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri konusunda tek bir düzenleme yok.

  • Cinayet davalarında haksız tahrik indiriminin uygulanmasının önüne geçecek bir düzenleme yapılmıyor.

  • Tasarıya, cinsel taciz, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarında “çocuğun ve kadının beyanının esas alınması ve aksini ispat yükümlülüğünün erkekte olması”na ilişkin de hiçbir hüküm konulmamış.

  • Tasarıda zaman aşımı korunuyor, cinsel taciz ve kimi cinsel saldırı suçlarında şikayet süresinin 6 ayla sınırlandırılıyor.

  • 15-18 yaş arası gençlerin kendi rızalarıyla giriştiği cinsel eylemlerin cezası arttırılıyor. Flört eden genç kadın ve erkekleri (ve hatta ailelerini), daha uzun sürelerle hapse atma tehdidiyle cezalandırılmak isteniyor.

  • Yürürlükteki yasa maddesini değiştirerek çocukların yetişkinler tarafından istismar edildiği durumlar için, “taciz” ve “saldırı” ayrımı getiriliyor. Bu da çocukların taciz edilmesi halinde cezanın düşmesi anlamına geliyor.

  • Tasarıda sanıkların “tedavisinden” söz edilmesi, devlet nezdinde eylemin hala bir suç değil, hastalık olarak görüldüğünü gösteriyor. Tedaviden söz ederek, bu suç toplumun önünde tıbbileştirilmeye çalışılıyor.

11. Uzmanlar: 'Düzenlemeler yetersiz ve aceleci'

TBMM, Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı 100 maddelik son torba tasarıyla, Yargıtay’ın yeniden yapılandırılması, uyuşturucu kullananların daha ağır cezalandırılması, hasta tutukluların elektronik kelepçeyle denetlenmesi, hırsızlığın azaltılması gibi düzenlemeler arasında cinsel suçları da yer vererek, kadın ve çocuklara yönelik cinsel suç işleyenler üzerinde “caydırıcı” bir etkisi olacağı düşünülüyor.

Şimdiye kadar yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yasaların ‘caydırıcılığı’ yasaların niceliğine değil niteliği bağlı olarak mevcut durumu değiştiriyor. Dolayıyla 100 maddelik son torba tasarısı içerisindeki çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel saldırı suçlarının azaltılmasına yönelik sınırlı düzenlemeler de, uzmanlar tarafından aceleci ve yetersiz uygulamalar olarak değerlendiriliyor.

Torba yasa, Türkiye’de yaşayan kadın ve çocuklar üzerindeki cinsel şiddetin azaltmayı öngörse de, cinsel şiddet ve cinayet davalarında “haksız tahrik”, “iyi hal” durumlarının geçerliliğini hala koruması  ve erken yaşta evlilikler gibi son yılların en can alıcı sorunları konusunda da yeni düzenlemede yer almaması dikkat çekiyor.

Kadınlara ayrı otobüs, ayrı havuz, hatta ayrı deniz vb. eşitliği aşındıran düzenlemeler ve uygulanabilirliği az yasalar yerine cinsel suçların işlenmesini önlemeye yönelik tedbirlere öncelik tanınarak ağır cezalar değil, mutlaka ve etkili biçimde uygulanabilen caydırıcı cezalar getirilmesi gerekmektedir.

Onedio

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu