Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolüyle, okullarda ‘manevi danışman’ olarak imam görevlendirilmesine karar verilmişti. Yargıtay, laiklik karşıtı iddiasıyla protokolün iptali için yapılan başvuruyu görüşmeye değer bulmadı.
Herifler işin bokunun çıktığının farkında ama üç çomarı oynayıp arsızca buna devam ediyorlar. Manevi danışman denilen şeylerin sabır ve şükür telkinlerini mucize yalanlarıyla süsleyen Taliban'dan hallice tipler olacağını herkes biliyor.
Laiklik; din ve devlet işlerini ayırmaksa pekala da işleme konulması gerekirdi ama tabi onun için liyakat olması gerekirdi. Gençlere ahlâklı ve dürüst olmak bu şekilde öğretilmez, bunu yapmak için öncelikle örnek teşvik etmeleri gerekir o da yine böyle olacak iş değil. Dini dayatalim derken asıl unutulan ahlâk oluyor buna da kim/lerden feyz alındığı ortada.
Bilimsel eğitimle gençlerin temel hak ve özgürlük ekseninde şekillendirilmesi gerekirken, bilimsellikten uzak dini dogmalarla beyin yıkama projesi hayata geçirilmiş... Bir toplum işte böyle köleleştirilir