İşçinin temyiz başvurusu üzerine dosya Yargıtay’a geldi. Yargıtay kararında, 1475 Sayılı Kanunu ile işçiye yaş hariç diğer emeklilik kriterlerini yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılma imkânı tanındığı belirtildi. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçinin, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da işyerinden ayrılabileceği ve kıdem tazminatına hak kazanacağı vurgulandı.
İşçinin yasadan doğan bir hakkı bulunduğuna dikkat çekilen kararda, daha sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması, ayrılmadan önce diğer işyeri ile görüşmesi ve hatta sözleşme yapmasının kanuna karşı hile olarak değerlendirilemeyeceği kaydedildi. Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi:
“Dosya içeriğine göre, davacı işçi, fesih tarihinde yaş hariç diğer emeklilik koşullarını sağlamış, bu tarih itibari ile kıdem tazminatına hak kazanmıştır. Ayrıca davacının iş sözleşmesini feshettikten sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması, Anayasal güvence altında olan çalışma özgürlüğü kapsamında olup, yasanın kendisine verdiği hakkı kullanan davacı işçinin kötü niyetli davrandığından söz edilmesi mümkün değildir. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlayan işçinin, emeklilik için yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkan tanımaktadır. Davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”