Bankaların bu vasıfları nedeniyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumunda oldukları ve bu durumun, bir güven kurumu olarak kabul edilen bankaların sorumluluğunu artırdığı ifade edilen gerekçede, 'Bankalar, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar' tespiti yapıldı.
Gerekçede, Bankacılık Kanununun 76. maddesinin, bankaların, müşterilerinin verilen hizmetlerden kaynaklanan her türlü sorularına cevap verecek bir sistem kurmakla ve bu hizmetle ilgili bilgiyi müşterilerine bildirmekle yükümlü oldukları hükmünü içerdiği, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 8. maddesiyle de kart çıkaran kuruşların kart çıkarma ve buna ilişkin yükümlülüklerinin düzenlendiği hatırlatıldı.
Aynı Yasa'nın 33. maddesinde kart çıkaran kuruluşların, ilgili düzenlemelerdeki yükümlülüklerin yerine getirilmesinde gerekli basiret ve özeni göstermekle yükümlü tutuldukları aktarılan gerekçede, 'Buna göre, somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı banka arasında imzalanan Kredi Kartları Üyelik Sözleşmesinin tarafı olan davalı bankaya husumet düşeceğinden, mahkemece davalı banka yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir' denildi.