Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesi neticesinde bozma ilamında şu ifadelere yer verdi.
'Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen davalı erkeğin ‘Evi ve ailesiyle ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, düzenli bir işinin olmadığı’ şeklindeki kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımamaktadır. 4721 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası şartları kadın yararına oluşmamıştır. O halde, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.'
Böylelikle, çoğu boşanma davasında, bu gibi iddialara kusur olarak dayanıldığı göz önüne alındığında, bu iddiaların sabit olması durumunda bile manevi tazminata hükmedilemeyeceğini içtihat ederek önemli bir emsal karara imza atmış oldu.