CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'daki bir etkinlikte, bir gazetecinin 'Yüksek yargı üyeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rize gezisine eşlik etti. Son olarak da Kırşehir'de Erdoğan partinizi eleştirirken, alkışlamaları dikkati çekti. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?' sorusunu şöyle yanıtlamıştı:
'Cübbelerini çıkarmaları lazım'
'Yargı mensuplarının yürütme organıyla birlikte görüntü vermeleri, hele hele alkışlamaları kabul edilemez, hiçbir demokraside kabul edilemez, yargı dünyasında kabul edilemez. Kendileri alkışlayabilirler elbette. Kendilerini, iktidar partisine yakın da görebilirler ama cübbelerini çıkarmaları lazım, o görevi bırakmaları lazım. Alkışlıyorlarsa, gelecekler parlamentoya, cübbelerini çıkaracaklar, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin artık elbisesini mi kimliğini mi ne taşırlar ve gelirler parlamentoya siyasete girerler. Böyle bir tablo Cumhuriyet tarihinde hiç olmamıştır, hiç olmamıştır.
'İlk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız'
İlk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. 'Başkan' diyorlar. Hangi başkandan bahsediyorsunuz? Devlet başkanı... Anayasa'da böyle bir tanım mı var? Kendisini o kadar kaptırmış ki Yargıtay Başkanı, şimdi kalkacak adalet dağıtacak? O Yargıtay Başkanı, Türkiye'de adalet dağıtamaz. O Danıştay Başkanı, Türkiye'de adalet dağıtamaz. Sayıştay Başkanı zaten bir anlamda AKP'nin arka bahçesi konumuna gelmiştir, adalet dağıtamazlar. Bunlar adalet dağıtamaz. Adalete en büyük darbeyi, üzülerek ifade edeyim, hep siyasetçiler vurur derler ama adalete en büyük darbeyi, adaletin başında olan kişiler vurmuştur, adaleti siyasallaştırmışlardır.
'Görevlerini bırakmaları lazım'
O görevlerinden ayrılmaları lazım, görevlelerini bırakmaları lazım. Görevlerinden ayrılsınlar, AKP Genel Merkezine gitsinler, kayıtlarını yapsınlar, istedikleri propagandayı yapabilirler. İsterlerse saraya da gidebilirler, saraya hizmet de edebilirler. Anayasa'yı, evrensel hukuku, evrensel hukukun kurallarını, yargıyı, evrensel yargının değerlerini ayaklar altına yargının başındaki kişi nasıl alabilir? Böyle bir tabloya nasıl izin verebiliriz? Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri derinden sarsılıyor ve sarsanlar da yargının başında olan kişiler. Bunu kabul etmek mümkün değil. Biz rahatsızız. Sokaktaki vatandaş da rahatsız. Hem kalkıp şu açıklamayı yapacak 'Efendim yargıya güven yüzde 30'lara indi.' Sizin sayenizde yargıya güven sıfıra inecek. Kendi içinizde çelişkili bir dünyanız var. Bunu kabul etmiyoruz.'
AA, DHA ve Onedio
Bıyık detected. Farklı bir şey beklenmez zaten. O değil de sultan Süleyman'a kalmayan bu dünya o şahsiyete de kalmayacak. O zaman ne yapacaksınız , gerçek adaletten sizi kim koruyacak merak ediyorum.Hiçbirinin suratında 1 gram nur kalmamış.
Yargının saygınlığını korumak demiş. Şaka gibi...
fuat avni okuyun.