Listverse'den derlediğimiz bu haberde, tarihin en soğuk kanlı katillerinin açıklamalarını sizlere aktardık. Keyifli okumalar.
Listverse'den derlediğimiz bu haberde, tarihin en soğuk kanlı katillerinin açıklamalarını sizlere aktardık. Keyifli okumalar.
'Yaptıklarım için bir gram bile üzgün değilim. Vicdanım yok bu yüzden beni hiç rahatsız etmiyor. Ne Tanrıya, ne insanlığa ne de şeytana inanmıyorum. Kendim dahil tüm insanlardan nefret ediyorum.'
Prusya göçmeni Carl Panzram, 22 insanı katletti ve 1000'den fazla kişiye tecavüz ettiğini itiraf etti. Kendi yazdığı otobiyografisinde: 'Hayatım boyunca birçok insan öldürdüm. Yüzlerce kez hırsızlık, kundakçılık yaptım ve 1000'den fazla erkeğe tecavüz ettim. Tüm bunlar için hiç pişman değilim' dedi.
5 Eylül 1930'da Kansas'da asılan Panzram'ın son sözleri şunlar oldu: 'Keşke tüm insanların tek bir boynu olsaydı da hepsini boğabilseydim. Acele et, sen burada oyalanırken 10 tane insan öldürebilirdim.'
'İnsanları bıçaklamaktan vazgeçip boğmayı seçtim çünkü üzerimin kan olmasından bıkmıştım.'
Gary Lee Sampson, 2001 yılında üç kişiyi öldürdü ve 2003 yılında ölüm cezası verildi. 2011 yılında Sampson'ın ölüm cezası düşürüldü ve ikinci bir dava ayarlandı. Hakime küfrettiği ikinci mahkemesinde Sampson insanları bıçakladığında üstü kirlendiği için üçüncü kurbanını boğarak öldürdüğünü söyledi. 2017 yılında ikinci kez ölüme mahkum edildi.
Gary, ölüm cezasının nadiren verildiği Massachusetts federal mahkemesinde yargılanmıştı. Kurbanların çocukları 'O adam yaptıklarını gurur duyarak anlatıyordu ve hiç pişman değildi. Bu cezayı hak etti. Göze göz, dişe diş' dediler.
'Tüm dünyanın bu öldürdüğüm adamları soğukkanlılıkla öldürdüğümü bilmesini istiyorum. Çok uzun zamandır insanlardan nefret ediyorum. Büyük bir soğukkanlılıkla onları vahşice öldürdüm.'
1989-1990 yıllarında Amerika'nın kadın seri katili olan Aileen Wuornos'ın mahkeme salonundaki vahşi tavırları yüzünden, tacizlerle dolu trajik çocukluğunu göz önüne almaksızın ölüm cezası verildi. Aileen, Florida'da kendisini 'fahişe' olarak satın alan 7 adamı öldürdü.
Aileen hapisteyken kendisinin hayatta kalmasını 'devlete yük' olarak gördüğünü söyledi. İdama mahkum edildiğinde jürilere 'Umarım bir gün siz de tecavüze uğrarsınız' diye bağırdı. 5 Ekim 2002'de Florida Hapishanesinde idam edilen Aileen, 1976'dan bu yana idam edilen 10. kadın oldu.
John Wayne Gacy gündüzleri palyaço geceleri ise soğukkanlı bir katildi. 1967 ve 1978 yılları arasında en az 33 kişiye işkence etti ve öldürdü. Kurbanlarının çoğu, sokaktan bulduğu kişilerdi.
Polisler John'un evine geldiğinde oldukça keskin, kötü bir koku aldılar ve şüphelendiler. Arama izni çıkartıp tekrar geldiklerinde evin altının, John'un cesetleri sakladığı yer olduğunu fark ettiler. John buraya 'cenaze evi' diyordu. John'un 10 Mayıs 1994'de idam edilmeden önce yediği son yemek, KFC tavukları, patates ve karides kızartmasıydı.
2 metre boyu ve 113 kilo ağırlığıyla Edmund Kemper, tam bir ölüm makinesiydi. 15 yaşındayken 'büyükannesini öldürmenin nasıl his olduğunu öğrenmek' için büyükbaba ve büyükannesini öldürdü. Atascadero Devlet Hastanesi akıl sağlığı bölümüne yatırıldı. Ancak 145 iq'ya sahip olduğu için psikolojik test sonuçlarını kendi lehine manipüle etmeyi başardı ve hastaneden ayrıldı.
Edmund'un psikiyatristi: 'Edmund'un şehirdeki herkesi öldürüp cesetlerle cinsel ilişkiye girmek gibi bir fantezisi var' demiş. 1964 ve 1973 yılları arasında kendi annesi dahil 8 kişiyi daha öldürdü. Annesinin cinayetiyle ilgili 'Onun kafasını kestim ve cesedini bir güzel aşağıladım. Annem, oğlunu yetiştirme tarzı yüzünden öldü' dedi.
'Neden pişman olmadığımı hep merak ettim.'
Jeffrey Dahmer, 1978 ve 1991 yılları arasında 17 kişiyi öldürdü ve cesetleri parçalara ayırdı. Alkolik olduğu için ordudan atılan Jeffrey, bu olaydan sonra kontrolden çıktı.
Dahmer'ın evi polisin görüp görebileceği en vahşi suç mahalleri arasındaydı. Evde parçalanmış cesetlerin fotoğrafları, buzdolabından çıkan kafatasları ve bir kalp, insan eti parçaları buldular. Jeffrey öldürme isteğini 'Bu bir tutku, açlık...Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum...bir dürtü' şeklinde açıkladı. 24 Kasım 1994'de Christopher Scarver adındaki bir mahkum, hapishanenin spor salonunda bulunan metal çubukla Jeffrey'i döverek öldürdü.
Ted Bundy, mahkemesi boyunca masum rolü oynadı. Ölüm cezası alacağını anladığında işlediği 28 cinayeti itiraf etti. Sorgulanması sırasında 'Suçluluk duygusu insanları kontrol etme mekanizmasından başka bir şey değil. Bu bir illüzyon. Bu, oldukça sağlıksız bir sosyal kontrol mekanizması.'
Ted'le 100 saatten fazla konuşan adli psikoloji uzmanı Art Norman, bir seri katile ölüm cezası verilmemesi gerektiğini söyledi ve ekledi: 'Dünya üzerinde seri katilleri Ted'den daha iyi anlayan biri olamaz. Ted, ne yaptığını çok iyi bilen bir uzman. Eğer Ted danışmanlık yapabilseydi birçok insanın hayatı kurtulabilirdi. Ve Ted'in kurbanları da boş yere ölmemiş olurdu. Ted, topluma bir yarar sağlayabilirdi ama izin verilmedi. İnsanlar intikam istedi.'
Kanadalı seri katil Karla Homolka ve erkek arkadaşı Paul Bernardo 1990-1992 yıllarında, içlerinde Karla'nın 15 yaşındaki kız kardeşi Tammy de olan 3 kadına tecavüz ettiler ve öldürdüler. Tammy, Karla tarafından erkek arkadaşına verilen bir Noel hediyesiydi ve 'yaşanılanları aile içinde tutmak ve riski minimuma indirme firsatıydı'. Karla ayrıca diğer 2 kurbanın kaçırılması ve öldürülmesi konusunda sevgilisine yardım etti. Cinayetleri birlikte işlemelerine rağmen Karla savcıyla itiraf pazarlığı yapıp erkek arkadaşının alehine şahitlik edince 12 yıl ceza aldı.
Hapishaneden çıktıktan sonra, Karla kimliğini değiştirip başka bir yere yerleşti ve bir aile kurdu. 3 kişinin canına kıymasına rağmen mutlu bir şekilde yaşamaya devam ediyor.
Albert Fish, yaşamış en ahlaksız çocuk katilleri arasında. 10 yaşındaki Grace Budd, 9 yaşındaki Francis McDonnell ve 4 yaşındaki Billy Gaffney'i öldürdüğü için ölüm cezası almıştır. Davasından 2 hafta önce Albert'la konuşmaya başlayan psikiyatrist, onun hem kendisine hem de kurbanlarına acı çektirmekten zevk alan bir sadomazoşist olduğunu söyledi. Doktorlar, Ted'in pelvisine soktuğu 29'dan fazla iğneyi x-ray cihazında gördüler.
Albert: 'Her zaman insanlara acı vermek ve insanların bana acı vermesi isteğim vardı. Can yakan her şeyden zevk alıyorum' dedi. 16 Şubat 1936'da elektrikli sandalyeyle öldürüldü. Son sözleri 'Neden burada olduğumu bilmiyorum' oldu.
Lakabı 'The Night Stalker' olan Richard Ramirez, 1984-1985 yılları arasında terör estirdi. İnsanların evine gece giren Richard, kurbanlarını vurarak, bıçaklayarak ya da sopayla döverek öldürdü. Mahkeme Richard'ın eylemlerini, 'acımasız, hissiz, insanlık dışı bir ahlaksızlık' olarak değerlendirdi.
7 Kasım 1989'da ölüme mahkum edilen Richard, dışarıdaki basın mensuplarına 'Aman ne önemli! Ölüm bana eşlik ediyor. Disneyland'de görüşmek üzere' dedi. San Quentin'de, 'Tüm insanların diğerlerini öldürme gücü var ama çoğu insan bu gücü kullanmaya korkuyorlar. Korkmayanlar hayatı kontrol edenlerdir' dedi.
katilleri anlamak güç neden böyle yaptıklarını düzeltilemez olmaları kötü vicdan ve merhamet olmayınca insan olunmadığını anladım birkez daha
Edmund gibi Ted gibi iq su abart olanlara sempati duyuyorum..
orosbu çocukları