"Yapmamız Gereken Yeni Bir Anayasa ve Başkanlık Sistemidir"

AK Parti'nin 3. genel başkanı olmak için tek aday çıkarılan Binali Yıldırım, sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek başladı. Yıldırım, terörle mücadele ve başkanlık sistemi vurgusunu sürdürdü. 'Yapmamız gereken fiili durumu yasal hâle getirmek. Bunun en iyi yolu yeni anayasa, başkanlık sistemi' dedi.

AK Parti'nin 3. genel başkanı olmak için tek aday gösterilen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, görevine veda eden Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ardından kürsüye çıktı ve bir konuşma yaptı. Binali Yıldırım, sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek başladı.

Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Gözlerini bu salona çevirmiş aziz milletim. Sizleri sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Allah’ın selamı, bereketi, hepinizin üzerine olsun. AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’ne hoş geldiniz. Yurt içinden, yurt dışından gelerek bu demokrasi şölenimizi, hizmet andımızı tazeleyeceğimiz bu kutlu günümüzü neşelendiren tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum. Kongremizin partimiz için, tüm mazlumlar için, rabbimden hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Sözlerimin hemen başında, şahsımın da kurucuları arasında olduğu AK Parti’mizin kurucu lideri, aydınlık Türkiyemizin mimarını saygıyla selamlıyorum. Erdoğan dava adamıdır, milletin adamıdır, büyük Türkiye’nin yılmaz savuncusudur. Başımız dik, gururla Erdoğan’ın yol arkadaşıyım dedik, bundan sonra da demeye aynen devam edeceğiz.

Sevdan sevdamız, davan davamız, yolun yolumuzdur. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’dan bu bayrağı devralarak bugünlere getiren Sayın Başbakanımız, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na şükranlarımızı sunuyoruz. Teşekkür ediyoruz. 11. Cumhurbaşkanımız, Sayın Abdullah Gül’e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Teşkilatımızın her kademesinde görev yapmış, hakkın rahmetine kavuşmuş herkesi minnetle, şükranla anıyorum. Tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ilkesi için başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

AK Parti demek bölünmüş yol demek. Hava yolunu halkın yolu demek. Sağlıkta dönüşüm demek. Sosyal devlet ilkelerinin eksiksiz yerine gelmesi demek. Şimdi sizlere çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Ülkemizin, insanımızın 40 yıldan beri canını yakan, ülkemizi meşgul eden terör öncelikli sorunumuz olmaya devam edecek. Biz sürekli aydınlık yarınlar dedikçe onlar karanlıktan medet umuyor. Biz Türkiye’yi yeni baştan inşa ediyoruz. Yolları böleriz, ülkeyi asla böldürtmeyiz.

Öyle anlaşılıyor ki bu ses bana yardımcı olmayacak. Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz. AK Parti Türkiye partisidir. Milletimizin yüz akıdır. Ülkemizi 2023 hedeflerine kararlı bir şekilde götürmek için Türkiye’yi 10 büyük ekonomi arasına sokmak için ne gerekiyorsa yapacağız.

'26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü hizmete açacağız'

Faizi nasıl yüzde 60’lardan tek haneli rakamlara düşürdüysek, nasıl borçları ödedikse, IMF’ye borç verir hale geldikse, bundan sonra da ülkemizi, insanımızı, daha da zenginleştirmek için elimizden gelen bütün çalışmaları yapacağız. İnşallah 26 Ağustos’ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü hizmete açacağız.

Değerli kardeşlerim, dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyor. Bazıları bundan gocunuyor. Dünyanın en büyük havalimanını engellemek için AK Parti iktidarına karşı kalkışmaya çıkıyor. Herkes şunu bilsin ki, ne yaparsanız yapın, hangi kahpeliği yaparsanız yapın, AK Parti milletinin izinde, hakkın yolunda, halka hizmet etmeye devam edecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olsun. Geziciler ne dedi? Havalimanını yapmayın. Bu ne demek, Türkiye üçüncü dünya devleti olsun. Bugüne kadar yaptığımız gibi, bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

Dünyanın en büyük havalimanını 26 Şubat 2018’de hizmete alıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Sultan Fatih Mehmet gemileri karadan yürüttü, şimdi de Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Binali Yıldırım trenleri boğazın altından yürüttü.

İşimiz hizmet, gücümüz millet. İşimiz hizmet, gücümüz millet. Milletten aldığımız güçle hizmetlerimize devam edeceğiz. Türkiye teminattır. Mazlum, kimsesiz ülkelerin, milletlerin kimsesidir. Bölgeye ayar vermeye çalışanlar hesabını yanlış yapmasın. Türkiye güçlü oldukça, savunma sanayisini geliştirdikçe, yerlilikte, millilikte yüzde 80’lere ulaştıkça, hiç kimse Türkiye’yle aşık atamaz. Türkiye farkını, Suriye’de, bölgede yaşayanların canlarını kurtarmak için yurtlarını terk etmek zorunda kalan mültecilere açtığı kucakla göstermiştir. AB ülkeleri birer birer kapılarını kaparken, Türkiye bütün mazlumlara kulağını, kucağını açmıştır. Türkiye’ye yakışan budur.

Tam üyelik konusunda göçmenlerle ilgili politikalarında AB kafa karışıklığına bir son vermelidir. Artık Türkiye hakkında kesin olarak ne düşündüklerinin bilinme zamanı gelmiştir. Türkiye AB üyesi olsa da, olmasa da demokrasisini geliştirmek, insan haklarında mesafe almak ve insan hak ve özgürlüklerini geliştirme konusunda gereken her düzenlemeyi ve uygulamayı kararlılıkla bugüne kadar yaptı, yapmaya devam edecek.

Ajanslar