Modern tarihin en ünlü yapışık ikizlerinden biri olan Hilton Kardeşler..
Modern tarihin en ünlü yapışık ikizlerinden biri olan Hilton Kardeşler..
Bu ikiz kardeşler kalçalarının olduğu kısımdan birbirlerine yapışık olarak doğdular. Doğduklarında doktorlar eğer ayrılırlarsa ikizlerden bir tanesinin veya ikisinin birden ölebileceğini söyledi. Bugünün şartlarında doğmuş olsalardı cerrahi müdahale ile mutlaka ayrılmaları sağlanırdı. Çünkü çoğu yapışık ikiz gibi tüm vücutları birbirine yapışık değildi. Her ikisinin de kendi organları vardı ve sadece kan dolaşımları ortaktı. Annesi, ikizleri doğurduktan kısa bir süre sonra onları terk etti. Anneleri tarafından terk edilen bu ikiz kardeşler erken yaşta yapışık ikiz oluşlarını avantaja çevirip kendilerini gösterilerde sergileyerek oradan kazandıkları para ile geçimlerini sağladılar. Amerika Birleşik Devletleri'ne taşındıklarında da oldukça ünlü oldular. Birkaç filmde bile rol aldılar. Modern tarihin en ünlü yapışık ikizlerinden olan Hilton kardeşler neler yaşamış bir göz atalım...
1908 yılının Şubat ayında İngiltere’nin Brighton şehrinde doğan Daisy ve Violet Hilton, pelvis ve kalçalarından birbirlerine yapışık ikizlerdi. Doğdukları gün doktorlar bir ay içinde öleceklerini söylediler. Ama bu ikizler tam tamına 60 yıl yaşadılar.
Daisy ve Violet'in annesi Kate Skinner, ikizleri doğduğunda evli değildi. Yapışık ikiz kızları doğurması Birleşik Krallık’ta kabul edilebilir bir durum değildi. İkizler ‘’canavar’’ olarak görülüyordu. Skinner evlilik dışı çocuğu olduğu için bu durumu günahlarının bir bedeli olduğunu düşünüyordu ve bu yüzden ikizleri Mary Hilton'a sattı. Daisy ve Violet, Mary'den “Teyze” olarak çağırıyorlardı. Bu arada biyolojik anneleri olan Skinner'ınsa 1910 yılında Frederick adında bir erkek ve 1912'de Ethel Kate adında bir kızı oldu. Skinner, Ethel'in doğumundan sadece bir ay sonra 25 yaşında vefat etti.
Mary bir süre sonra Hilton yapışık ikizlere bakmayı bir sorumluluktan ziyade bir fırsat olarak görmeye başladı. İkizleri bir İngiliz barının arka odasındaki bir alanda resmen sergilemeye karar verdi. İnsanlar iki kuruşa ikizleri görebiliyordu. Bazı insanlar gerçekten yapışık olup olmadıklarını görmek için ikizlerin üstündeki kıyafeti kaldırıyorlardı. Kız kardeşler yazdıkları kitapta bu olaydan şöyle bahsettiler:
“Hayatımızın en eski hatırası, bira ve puronun keskin kokusuyla birbirimize nasıl bağlı olduğumuzu görmek için kıyafetlerimizi kaldıran ziyaretçilerin elleri.”
Daisy ve Violet, teyze dedikleri Mary yüzünden duygusal olarak istismar edildi ve kötü muamele gördü. İkizleri resmen kendisine para kazandırmaları için zorluyordu. Eğer ikizler söyleneni yapmazlarsa da onları döverdi. Mary’nin cinsel hayatı oldukça aktifti ve hayatında birden fazla erkek vardı. Zavallı ikizler, yıllar boyunca hem Mari hem de onun çıktığı erkekler tarafından fiziksel ve duygusal olarak istismara uğradı. Anılarını anlattıkları kitapta ikizler bu durumu şöyle anlatmışlar:
“Onu rahatsız ettiğimizde veya dediğini yapmadığımızda, kemerin tokalı ucuyla sırtımızı ve omuzlarımızı kamçılardı.”
Kızlar üç yaşındayken Mary onları Almanya ve Avustralya'ya götürmüştü. Orada da kızlar üzerinden para kazandı ama gözü daha yükseklerdeydi bu yüzden de gözlerini ABD'ye dikti. 1915'te kızlar sekiz yaşına geldiğinde Mary onları San Francisco'ya götürdü. Başlangıçta, “tıbbi açıdan uygun olmadıkları” gerekçesiyle girişleri reddedildi. Mary oldukça zeki bir kadındı, yerel medyayı işin içine soktu ve yetkililer ikizlerin Amerika'ya girmelerine izin verdi.
Mary öldüğünde, kızı Edith ikizlerin resmi koruyucusu oldu. Kocası Myer Myers ile birlikte onlarla ilgilendi. Myers, Avustralyalı bir satış elemanıydı. Çift, ikizleri gözlerinin önünden ayırmadı. Birilerinin ikizleri kaçırmasından korktukları için hepsi aynı odada uyuyorlardı.
Myers'larla kalmak Daisy ve Violet için bir hapishane hücresinde kalmak gibiydi. İkizler, saatlerce keman ve saksafon çalmaya mecbur bırakılıyorlardı. Eğer dinlemezlerse işkence görüyorlardı. Kaçmaya teşebbüs ettikleri takdirde de onları özel bir kuruma kapatmakla tehdit ediyorlardı.
1920'lerde ikizler ergenlik çağına geldiğinde iyi para kazanmaya başladılar. Bob Hope ve Charlie Chaplin gibi efsanelerle birlikte çalıştılar. Haftada 5000 dolardan fazla para kazanmaya başladılar. Ama ne yazık ki hiçbirini kendileri alamadılar. Myers'lar tüm parayı ellerinden alıyordu.
Ünlü illüzyonist Harry Houdini, kızlara yakından ilgilenmeye başladı ve Myers’ler ile olan durumdan kurtulmaları için onlara yardım etti. İkizler ne kadar ünlü olduklarının farkında bile değillerdi. Sonunda Houdini'nin tavsiyesi üzerine kendilerine avukat Martin Arnold'u tuttular. Arnold, 21 yaşındaki ikizlerin Myers'lardan kurtulmasına yardım etti. 1931'de Daisy ve Violet nihayet Myers’lerden kurtularak özgürlüklerine kavuştular ve 100.000 dolar kazandılar.
Myers’lerden kurtulduktan sonra ikizler sonunda nefes alabilmişlerdi. Zamanla ikili ilişkileri de olmaya başladı. Yalnız şöyle bir durum vardı, eğer birinin sevgilisi olursa, yapışık ikiz oldukları için diğer kız kardeşin de hemen yanında olacağı anlamına geliyordu. Violet, bir müzisyenle evlenmeye karar verdiğinde evlilik cüzdanı almaları reddedildi. “ahlak dışı ve uygunsuz” olarak kabul edildi. Ama her iki kız kardeş de evlendi ama farklı zamanlarda. Ama maalesef evlilikleri iyi gitmedi ve uzun sürmedi.
İkizler, Tod Browning'in yönettiği 1932 yapımı Freaks filminde rol aldı. Film sayesinde ünleri daha da arttı. Otobiyografileri ise 1942 yılında The Lives and Loves of the Hilton Sisters’da yayınlandı.
İkizler yaşlandıklarında, maddi olarak sıkıntı çekmeye başladılar. 1951 yılında kendi hayatları hakkında Chained for Life adlı bir film yaptılar. Birkaç yıl sonra ise hayatlarını idame ettirebilmek için sosisli sandviç standı açtılar. Standlarının yakınında çalışan diğer sosisli sandviç satıcıları, işlerininin ellerinden alınacağını düşündüler ama ikizler bu işi devam ettiremediler. Daha sonra bir markette kasiyer olarak çalışmayı başladılar. Market sahibi, birlikte çalışabilmeleri için özellikle onlar için bir tezgah tasarladı.
İkizler bu kadar olumsuzluğa rağmen uzun bir hayat yaşadılar. Ocak 1969'da bir gün işe gelmediler. Yetkililer, her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol etmek için Kuzey Carolina'daki evlerine gitti ve ikizleri ölü buldu. Tıbbi raporlar, önce
Daisy'nin ve birkaç gün sonra Violet'in öldüğünü gösteriyordu. İkisinin de soğuk algınlığından öldükleri tespit edildi. Doktorlar, Violet'in yardım isteyemeyecek kadar hasta olduğuna inanıyordu. İkizler, ölüm anında altmış yaşındaydı ve Charlotte'daki Forest Lawn West Mezarlığı'na gömüldü.
"Yapışık ikizinden 1 gün sonra ölmek". Çok ürkütücü...
Şeytan Mary'i görür; Tövbe Estağfirullah :))