Şu an dünya çapında 55 milyondan fazla insan demans ile yaşıyor ve her yıl yaklaşık 10 milyon yeni vaka görülüyor. Yeni yapılan bir araştırmaya göre ise demans için erken teşhis mümkün! Devamı için...👇
Şu an dünya çapında 55 milyondan fazla insan demans ile yaşıyor ve her yıl yaklaşık 10 milyon yeni vaka görülüyor. Yeni yapılan bir araştırmaya göre ise demans için erken teşhis mümkün! Devamı için...👇
Demans aslında sanıldığı gibi tek bir hastalık değildir. Pek çok türü bulunan bu hastalığın en sık gözlenen türü olan Alzheimer demansı bütün demansların yaklaşık %60 ila %80'inden sorumludur. Hastalık kendini hafıza ve düşünme yeteneği, dikkat, karar alma, dil ve konuşma merkezindeki bozulmalarla gösterebilir. Demans için şu anda çok az etkili tedavi bulunuyor. Uzmanlar bunun kısmen durumun genellikle semptomlar ortaya çıktıktan sonra teşhis edilmesinden kaynaklandığını, ancak altta yatan sorunun yıllar hatta on yıllar önce başlamış olabileceğini söylüyor.
Bilim insanları, hastalara kesin bir teşhis konmadan yıllar önce demansı tespit etmenin mümkün olabileceğini çünkü hastanın dokuz yıl öncesinden belirti gösterdiğini keşfettiler. Bu bulgular sayesinde artık risk altındaki kişiler tespit edilebilir veya yeni tedaviler için klinik deneylere uygun hastaları belirlenebilir.
Alzheimer Derneği araştırma direktör yardımcısı Dr. Richard Oakley, keşfettikleri önemli bulguların Alzheimer hastalığı geliştirmeye devam eden bazı insanların hafıza ve düşünme yetisini kaybetmesi, hastalığın teşhisinin konmasından dokuz yıl öncesinde başlayabildiğini söylüyor. Bu bulgu da gelecekte risk altındaki kişileri belirlemeye yardımcı olacak tarama programlarının önünü açıyor ve aynı zamanda yeni demans tedavileri için klinik araştırmalara uygun daha fazla insanı belirleme şansını artırıyor.
Bozukluklar hemen göze çarpan türden değil ancak bilişsel bozulma oldukları kesin. 50 yaş üstü risk altında olan kişilerin örneğin, yüksek tansiyonu olan veya yeterince egzersiz yapmayan kişilerin semptomları gösterip göstermediğini takip ederek riskin azalmasına yardımcı olunabilir ve daha erken bir aşamada müdahale edilebilmesi için bir adım atılabilir.
Bu araştırmada ise araştırmacılar kişilerin hangi belirtileri gösterdiğini bulmak için pek çok test yaptılar. Sağlık ve hastalık tanıları hakkında bilgi toplamanın yanı sıra, problem çözme, hafıza, tepki süreleri ve kavrama kuvvetinin yanı sıra kilo kaybı ve kazanımı ve yaşanan düşme sayısı da dahil olmak üzere bir dizi testten veri topladılar.
Araştırmadan elde edilen bulgular şunları içeriyordu:
Alzheimer hastalığı geliştirenlerin bir önceki yıla göre denge kaybı ve düşme yaşaması sıklaşıyordu.
Dengeyi etkileyen progresif supranükleer felç (görüş kısıtlılığı, yürüme bozukluğu, dengesizlik, konuşmada peltekleşme, yutma güçlüğü) geliştirenler, düşme sorunu yaşayan bireylerin sayısından iki kat fazlaydı.
Demans hastalığı geliştirenlerin problem çözme ve sayıları hatırlamada sorun yaşama olasılığı daha yüksekti.
Alzheimer Derneği'ne göre Alzheimer hastalığının diğer erken belirtileri şunları içeriyor:
Günlük hayatı etkileyen hafıza kaybı
Planlama ve problem çözmede zorluk
Her zaman yapılan işleri yapmada zorluk
Zaman veya yer ile ilgili karışıklık yaşama
Görselleri anlamada sorun yaşama
Konuşma veya yazma ile ilgili yeni sorunlar
Zayıf muhakeme
İşten veya sosyal faaliyetlerden çekilme
Ruh hali ve kişilikte değişiklikler
Kendinizde veya sevdiklerinizde bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuzla konuşmalısınız.
Tanı konulduğunda, hastalığın seyrini değiştirmek veya bir kişinin klinik araştırmalara dahil edilmesine izin vermek için genellikle çok geç kalınmış demektir. Daha erken bir teşhis, potansiyel yeni tedaviler arayan çalışmalara katılabilecek kişilerin belirlenmesine de yardımcı olabilir.
Ancak, herhangi bir endişeniz varsa veya hafızanızın ya da hatırlamalarınızın kötüleştiğini fark ettiyseniz, en yakın zamanda bir doktorla görüşmeyi ihmal etmeyin.
Erken teşhis hayat kurtarır ama önemli olan tedavisi malesef…
Sadece biraz yavaşlatıyor, giden geri gelmiyor