Son dönemde gerçekleştirilen ekonomi anketleri, halkın enflasyon ve hayat pahalılığı konusundaki kaygılarının sürdüğünü gösteriyor. Katılımcıların büyük bölümü, gelecek altı ay içinde temel ihtiyaç fiyatlarının artmaya devam edeceğine inanıyor. Öte yandan, faiz indirimlerinin kredi erişimini bir miktar kolaylaştırdığına dair sınırlı bir iyimserlik de mevcut. Ankete katılan vatandaşlar ise geleceğe dair hiç de iyimser yanıtlar vermedi.
İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Mayıs Türkiye Raporu’na göre, ekonomiyi “kötü ya da çok kötü” bulanların oranı geçen aya kıyasla 2 puan artarak %71’e yükseldi. “Ne iyi ne kötü” diyenler %16’da kalırken, ekonomiyi “iyi veya çok iyi” görenlerin payı %13’te kaldı. Veriler, olumsuz ekonomik algının yaygınlaştığını gösteriyor.
Ekonomiye yönelik algı yaş gruplarına göre farklılık gösteriyor. 35-54 yaş aralığındaki katılımcıların %57’si ekonomik gidişatı olumsuz değerlendirirken, bu oran genç katılımcılarda %68’e yükseliyor. 55 yaş ve üzerindeki bireylerde ise ekonomiyi kötü bulanların oranı %64 seviyesinde. Bu veriler, özellikle gençlerin ekonomik koşullara karşı daha karamsar bir tutum sergilediğini ortaya koyuyor.
Eğitim düzeyine göre ekonomik algıda en çarpıcı artış, ilköğretim ve altı grupta gözlendi. Bu grupta ekonomiyi “kötü ya da çok kötü” bulanların oranı Mayıs 2023’te %54 iken, Mayıs 2025’te %69’a çıktı. Son bir ayda olumsuz görüşler ilköğretim-altı ile yüksekokul ve üzeri eğitim düzeylerinde yükselirken, lise mezunları arasında hafif bir gerileme kaydedildi.
Ankete göre toplumun çoğunluğu, ekonominin geleceğine dair karamsar bir tablo çiziyor. Mart ayından bu yana kötümserlerin oranı 4 puan artarak %53’e yükseldi; bu grup, ekonominin bir yıl içinde daha da kötüleşeceğine inanıyor. Katılımcıların %26’sı koşulların değişmeyeceğini öngörürken, yalnızca %21’i önümüzdeki yıl iyileşme bekliyor.
Ankette “Gelirim giderlerimi karşılamadı” diyenler çoğunluğu oluşturdu; bu yanıt kadınlarda erkeklere göre daha yaygındı. 25‑34 yaş grubu dışında tüm yaş gruplarında katılımcıların yarıdan fazlası gelir yetersizliği bildirdi; en yüksek oran %54 ile 45‑54 yaş arasında görüldü. İşsizlerde bu oran %66’ya, yevmiyeli çalışanlarda %64’e çıktı. Emekliler, çalışmayıp iş aramayanlar ve devlet memurlarının yaklaşık üçte biri “gelirim ancak ucu ucuna yetti” dedi. Geliri “fazlasıyla yetti” diyenlerin en yüksek olduğu kesim ise %17 ile devlet memurlarıydı.
Geri kalan 3 de makarnacı emekli kesimidir
Zaten iyi diyenler ya yiyici takımıdır ya da sabah akşam makarnayla beslenmekten beyni süzgece dönen akmallardır.
yüzde üç kötü oran değil ,hala tam olarak akıllanmamışız..