Yapılan İşkenceleri Duvarlara Resmettiler! San Lucas Hapishanesi'nde Yaşanan Dehşet Kanınızı Donduracak

Kosta Rika'da bulunan bir ada, San Lucas Adası. Ve bu adada 183 yıl boyunca var olmuş bir hapishane: San Lucas Hapishanesi. Birbirinden kötü işkencelerin, zorbalığın ve kötülüğü hüküm sürdüğü bu hapishane, yıllar içinde mahkûmların korkulu rüyası haline gelmiş. Latin Amerika'daki bu hapishanenin ünü yaşanan şiddetten değil, bu şiddeti duvarlara resmeden mahkûmlardan geliyor. Gelin, San Lucas Hapishanesi'nde neler yaşanmış birlikte öğrenelim.

Hazırsanız başlayalım.

Kaynak: 12

Tomás Guardia Gutiérrez yönetiminde San Lucas adası 1873 yılında San Lucas Hapishanesi’ne çevrilmiş. 1991 yılında kapanana kadar içi dehşet verici hikayelerle dolup taşmış.

Bugün bir milli park haline gelen San Lucas Adası, içerisindeki hapisaneyle de turistik bir bölge haline gelmiş durumda.

Ancak bu turizm, keyifli bir yolculuktan çok mahkûmların acı çekerek yaptıkları çizimlerle geçmişin gerçekleriyle yüzleştiriyor.

Üstelik bu çizimlerin büyük çoğunluğu kanla yapılmış.

Gaddar ve acımasız gardiyanların bulunduğu bu hapishanede tamamen şiddet odaklı bir yönetim yaratılmış.

Bu delikler tecrit odaları işlevi görüyormuş.

Bu şiddet bir noktadan sonra sanatsal dışavurumu ortaya çıkartmış olmalı ki mahkûmlar duvarlara bu çizimleri yapmışlar.

Hücrelerde ve diğer duvarlarda cinsellikten, dini sembollere varan birçok çizimler bulunuyor.

Hapishanenin duvarlarına oldukça yaratıcı dini resimler yapılmış.

İsyan sembolleri, özgürlük isteği ve şiirler.

Sağ altta bulunan şiir: 'Üzüntünün hüküm sürdüğü bu lanetli yerde suçu cezalandırmazlar, yoksulluğu cezalandırırlar.'

Bunların dışında sürreal olarak tanımlayabileceğimiz çizimler de var, hapishanenin korkunçluğunu tasvir edebilecek nitelikte çizimler.

Burası da hapishaneye giden yol. Bu yola ‘acı sokağı’ ismi verilmesi, içeride yaşanan acımasızlığı tarif etmeye yeter.

Orada mahkûm olarak bulunmuş ancak bugün suçlu olmadığı anlaşılan José León Sánchez, hapishane hakkında yazdığı kitabında şu ifadeleri kullanıyor:

“Bir zindan, gece geç saatlerde. Anahtarların şıngırtısı, Nicoya Körfezi'nde, aynı isimli adada bulunan San Lucas Hapishanesi'ne transferimizi duyurdu. Bazı mahkûm arkadaşlarım buraya alınmamak için yalvardılar. Yalvarmalarına şaşırarak sordum: ‘Gerçekten bundan daha insanlık dışı ve korkunç bir yer var mı? ‘Cevabı birkaç gün sonra keşfedecektim. Gerçekten de, San Lucas o kadar korkunç bir yerdi ki, sadece hatırası bile acıyı yeniden yaşamanıza neden oluyor.”

Gardiyanların işkenceleri, mahkûmların birbirine yaptıkları zorbalık ve tecavüzler yetmezmiş gibi hapishanede bir de ‘Mahkûm Sergisi’ yapmışlar.

Tıpkı 1900’lü yıllardaki Afrika’dan siyahi insanların Avrupa’da sergilenmesi gibi, San Lucas Hapishanesi’nde de benzer bir uygulama yapılmış.

Bazı mahkûmları iki metrekarelik bir kafese koyup sergilemeye başlamışlar. Adına bugün ‘Karanlık Turizm’ dediğimiz uygulamada birçok mahkûm yıllarını bu kafeslerde geçirmiş.

Peki sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Yorumlarda buluşalım.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

İçeride Birbirlerini Yiyorlar! Kabuslarınıza Girecek Kadar Korkunç Olan Cezaevleri
Tarihin En Korkunç Seri Katillerinden Biri Olan Jeffrey Dahmer'in Hayatına Son Veren Adam: Christopher Scarver
İmkansızı Başardılar! Tarihin En Cesur Hapishaneden Kaçış Hikayeleri

Popüler İçerikler

Fatih'in Ecel Terleri Döktüğü Kızılcık Şerbeti Fragmanına Gelen Tepkiler
Dev Derbi Fenerbahçe'nin! Sarı-Lacivertliler Galatasaray'ı Deplasmanda 1-0 Mağlup Etti
Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler