Yapılan Araştırmalara Göre Altı Bin Yıllık İnsanlık Medeniyetinde İlk Bilim İnsanının Kim Olduğunu Açıklıyoruz

Geçtiğimiz 2500 yıl boyunca, sayısız insan bilim alanını ilerletti ve geliştirdi. UNESCO'nun tahminine göre, 2013 yılında yaklaşık 8 milyon bilim insanı görevlerinin başındaydı. Onlar uzun bir 'cevap arayanlar' soyunun en yeni nesli ama onların ortak ataları diyebileceğimiz biri var mı? Başka bir deyişle ilk bilim insanı kimdi?

Sözcüğün kendisi, filozof William Whewell'in onu sürekli genişleyen bir bilim bolluğunun uygulayıcıları için bir terim olarak ürettiği 1834 yılına kadar uzanıyor.

Akademik kadrolar kimyagerler, fizikçiler, doğa bilimciler ve matematikçilerle doluydu (bunların çoğalan alt kümelerinden bahsetmemize gerek yok herhalde) ve Whewell onları bu yeni ad altında birleştirmeye çalıştı.

Whewell'in kastettiği ve bugün anladığımız anlamda, ilk bilim insanı unvanı tartışmalı olarak bazı bilim dallarının atalarından birkaçına gidebilir.

Dikkate değer iki aday, bilimde deney yapılmasını savunan orta çağ İngiliz filozofu Roger Bacon ve 300 yıl sonra bilimsel yöntemi kodlayan Francis Bacon (soy isim benzerliği) olabilir.

Birçoğuna göre, Galileo Galilei'nin ünlü devinim ve kozmos çalışmaları, ve ayrıca dini dogmalarla çelişmeye her zaman hazır olması onu arketipsel bir bilim insanı yapıyor.

O zamana kadar yapılmış en güçlü teleskopu yaptı ve bu teleskobu, güneş sisteminin güneş merkezli modelini doğrulamak için kullandı. Bu, belki de tüm zamanların en büyük bilimsel devriminin pekiştirilmesiydi.

Diğer bazıları da, bu onurun daha önceki tarihlerde yaşamış şahsiyetlere ait olduğunu düşünüyor.

Yukarıda adı geçen Avrupalıların herhangi birinden yüzlerce yıl önce, 9. yüzyılda yaşamış İbn-i Heysem, kapsamlı bir şekilde bilimin ışık alanı hakkında çalışmalar yaptı. Günümüz Irak'ında doğan bir Müslüman olan Heysem, camera obscura'yı icat etti ve Bradley Steffens'in Ibn al-Heytham: First Scientist kitabında yazdığı gibi 'hipotezleri doğrulanabilir deneylerle test eden ilk kişiydi.' Ayrıca yukarıda bahsi geçenlerden olan Roger Bacon üzerinde açık bir etkisi vardı. Yine de bu kişilerden hiçbiri kendilerine bilim insanı demedi. Bunlar kendilerini temelde yeni bir dalın öncüleri olarak değil, daha çok Antik Yunan bilgilerini somutlaştıran filozoflar olarak görüyorlardı.

Bilim kavramını biraz genişleterek, bazıları bilimin doğuşunun Aristoteles üzerinden geldiği düşünülüyor.

Aristoteles'in kendisi pek deneyci sayılmazdı ve vardığı sonuçların çoğu yanlıştı - kadınların erkeklerden daha az dişe sahip olduğuna ve tüm maddelerin dört elementten oluştuğuna inanıyordu. Ancak The Lagoon: How Aristotle Invented Science isimli eserinde biyolog Armand Marie Leroi, Aristoteles'in o zamandan beri çok sayıda harika keşifler üreten ampirizmi (deneycilik) örneklediğini savunuyor. Doğal dünyayı meraklı ve kapsamlı incelemesiyle, bilimin ruhu - tüm modern ilkeleriyle birlikte olmasa da - Aristoteles ile ortaya çıktı.

Aristoteles'in kendisi de zaman içinde daha da geriye, Yunanlı seleflerine işaret ediyor.

Bu seleflerden Anaksimandros'dan, The First Scientist: Anaximander and His Legacy adlı eseri ile teorik fizikçi Carlo Rovelli bahseder. Burada Rovelli, bilimin başlangıcını “Anaksimandros'un devrimi” olarak belirler: Anaksimandros, Dünya'nın kendisinden öncekilerin varsaydığı gibi kozmik sütunlar veya bitmek bilmeyen bir kaplumbağa kulesi tarafından desteklenmediğini, ve tepelerde olan gökyüzünün Dünya'nın diğer tarafı olan ayaklar altında da devam ettiğini savunur.

Ancak bilim tarihinde son bir adım daha geriye gitmemiz mümkündür.

Anaksimandros'un öğretmeni, Antik Yunanistan'ın Yedi Bilgesi'nden biri olan Thales of Milet. Kendisi daha çok tarihteki ilk filozof olarak bilinir, ama zaten felsefe ve bilim aynı meraktan doğan şeylerdir.

Görünüşe göre Thales bu tür meraka fazlasıyla sahipti.

Kendisi coğrafyadan matematiğe, siyasetten tarihe kadar her şeyle ilgileniyordu. Aristoteles'e göre Thales, maddenin temel ilkelerini araştıran ilk kişidir ve tarihçi Herodot, MÖ 585 yılında Thales'in bir ay tutulmasını doğru bir şekilde ön gördüğünü yazar. (kimse nasıl olduğunu bilmese de).

Tabii, Aristoteles gibi Thales de her şeyi doğru anlamadı ve tahmin edemedi.

Örneğin kendisi, her şeyin sudan varolduğu fikrini savunuyordu. Ama Thales'in bilim için en önemli olduğu nokta, kendisinin doğaüstü açıklamalardan doğal açıklamalara geçişi işaret etmesi: Sinirli Zeus'un gürültülü şimşekleri ve hiddetli Poseidon'un korkunç dalgalarının ilahi işaretlerinden sonra, Thales dünyanın işleyişi hakkında gözlem ve mantığa dayalı teoriler öneren ilk kişi oldu. Tıpkı günümüzdeki bilim insanları gibi. Modern bilimde doruğa ulaşan entelektüel mirasın bizi getirebildiği en eski nokta da tam olarak burası.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Teknolojinin Doğadan İlham Alarak Geliştirdiği Biyomimetik Biliminden 24 Çarpıcı Örnek
İnsanlığın Geleceğini Belirlemeye Yönelik Bilim Tarihinin En Çarpıcı Deneylerinden Biri: Universe 25
Bilim İnsanları da Sever: Ünlü Psikiyatristlerin Aşk Tanımları

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!