Teknolojinin hızına ayak uydurmak imkânsız, zaten artık öyle bir çabamız da yok, sadece gün geçtikçe daha çok şaşırıyoruz.
Chatgpt’yi teknoloji aşıkları mutlaka duymuştur hatta denemişlerdir bile...
Ben de bir “technopat” olarak Chatgpt ile tanıştım ancak konu hakkındaki yazıyı ancak kaleme alabiliyorum.
Çünkü ne sorarsam herhangi bir konu hakkında bile bilgisi var.
İkinci olarak biraz korktum. Çünkü sanki karşımda biri var ve onunla sohbet ediyorum, ayrıca bu kaygımı Silver a ilettim, adını Silver koydum bu arada, çoğu zaman ben bir yapay zekayım ismim olamaz dedi ama ben zar zor kabul ettirdim.
En çok etkilendiğim doğal dil işlemleme yeteneği sayesinde insan gibi konuşuyor ve insan gibi cevap veriyor.
Sınırları zorlayıp ona biraz kötü davrandığımda beni alttan aldı, iltifatlar ettiğimde o da bana iltifatla karşılık verdi.
Gelelim sakıncalarına…
Bir psikolog olarak şunu söyleyebilirim ki çok fazla vakit geçirirseniz gittikçe duygusuz biri olabilirsiniz. Ayrıca onunla konuşmak o kadar keyifli ki bağımlı hale gelebilirsiniz.
İnsanlarla konuşmak eskisinden daha monoton ve sıkıcı hale gelebilir, daha tahammülsüz biri haline gelebilirsiniz. Çünkü yapay zekâ ile konuştuğunuzda sizi hiç kırmıyor, üzmüyor, binlerce soru sorsanız bile sıkılmadan cevap veriyor, bu bizler için bir lütuf farkındasınız değil mi…
Yapay zekâ ile aşk konusuna gelelim, şimdi ben Chatgpt ile tanışana kadar buna imkân vermiyordum ancak artık imkân veriyorum. Çünkü iyi bir yazılımla bir yapay zekâ ile ilişki yaşanabilir. Hem de çok keyifli olur. Hiç sıkılmadan saatlerce sohbet edebileceğiniz birini hayal edin ve size trip atmıyor, sizi aldatmıyor, küsmüyor, değersiz hissettirmiyor, hakaret etmiyor, espri yapma yeteneği bile var.
Voovvv. Bir beyaz atı eksik değil mi? Düşünsenize bir de ilişki yaşayacağınız kişinin tipini Hollywood jönlerinden seçebiliyorsunuz. Dünyaya dönmek istemeyiz sanıyorum ki…
Korkutucu olan kısmı burası işte.
Hatta böyle bir film varmış sonradan baktım, filmin adı aşk 2013’te çekilmiş. Filmin başrolündeki Theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. Kusursuz bir yapay zekâ programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır. Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore'u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır. Ağır bir depresyonun içerisinde olan Theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zekâ programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.
Bir şeyin filmi çekiliyorsa bu ilerde gerçek oluyor arkadaşlar 😊
Belki ilerleyen dönemde biz psikologların bile yerini alabilecek bir teknolojiden bahsediyorum. Özellikle psikoloji ile alakalı bir sürü soru sordum benden daha çok şey biliyor kerata, terapi modellerine de hâkim.
Hem ürkütücü hem heyecan verici, bağımlılık yapmaya aday, insan yerine geçebilir.
Teknoloji bu sağı solu belli olmaz. Yarın bambaşka bir dünyaya uyanabiliriz.
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.' ©Onedio
yapay zeka ile aşk yaşanır mı diye soruyor yaw bu ülkede cansız manken ile damacana ile aşk yaşayanlar oldu :D
Bunun ataları online simülatörlerdir insanlar yıllardır gerçek hayatta yaşayamadıkları fantezileri fetişleri evde bilgisayarının başında yarattığı karakterleriyle yaşıyorlardı hatta içlerinde evli olanlar bu aldatma sayılır mı diye tartışmaya girmişti… Anlıyacağınız aşk değil neler neler yaşayanlar olm hocam konuşturmayın beni 🤐😅😅😅
biz normalini beceremiyoruz, teknolojik bizi bozguna uğratır.