Şimdi bu müthiş teknolojiyi editörlük açısından ele alalım ve yapay zekâ ile editörlüğü hem kıyaslayalım hem de ikisine dair iş birliği alanlarını keşfedelim.
1. Veri kalitesi: Yapay zekâ sadece kendisinde olan dijital verileri işleyecektir. Oysa editörün tek malzemesi dijitalleştirilmiş bilgi değildir. Dijitalleşmemiş belgeler, birikimi, kendi muhakemesi, etik ilkeleri, duyarlılıkları ve kayda geçmemiş deneyimler de editörün alet çantasındadır.
2. Şeffaflık: Editör birikimi, kararları, yönelimi, seçimleri ve muhakemesiyle hazırladığı tüm metinlerin sorumlusu hatta biraz da mihmandarıdır. O bir garantör gibidir. Bir çeşit de yediemindir. Sorumluluk alır, açıklar, savunur, gerekçelendirir.
3. Yaratıcılık ve estetik değer: Editörler kitapların benzersizliğini çok önemserler. Bir metnin başka bir metne benzememesi, üslup, yazarın sesi, metnin estetik değeri gibi kriterler de en az içerik ve biçim kadar editörün temel çalışma alanlarındandır. Tam bu başlıkta varlığını daha çok önemsediğimiz şu 3 şey için editör adeta bir mihenk taşıdır: 1. Yazar, 2. Onun yaşamı, muhakemesi, yeteneği ve havsalasıyla biricikliği, 3. Bu biricikliğin üflendiği metnin niteliği. Bu aşamada yapay zekânın sağlıklı çalışması için dünyada yazıyla uğraşan her bir insan için ayrı bir algoritmaya sahip olması gerekir. Ve sürpriz, bu hem içsel hem birikimsel hem süptil hem de zihinsel algoritmaya sadece editörler sahiptir.
4. Edebi dil ve üslup: Derslerde hep aynı şeyi söylerim, “Bir metindeki her kusur düzeltilir, her şeyin bir çaresi bulunur ama oturmamış bir üslup asla düzeltilemez. Hatta bizlerin pek çok dosyayı hiç okumadan reddetmemizin başlıca sebebi de üsluptur. Daha ilk satırlarda belli eder varlığını ve yokluğunu. Konu üslup olunca editör adeta bir kalite kontrol uzmanıdır. Olanla yetinmez, aza kanaat etmez, “bu da böyle olsun madem,” demez. Yapay zekâ ne yazık ki anlam zenginliği, dil yetkinliği ve edebi sanatlar epey renksiz. Dolayısıyla, metinlerin kalite kontrolü için editörün varlığı çok uzun yıllar zorunlu olacaktır.
4. Dil, Anlatım ve Anlam: Bir yazarın dil ve anlatım başarısı, bir metnin niteliğinde önemli bir rol oynar. Yüzde yüz belirleyicidir diyemeyiz elbette ama önemlidir. Editörler dilin akıcılığı, tekrarların ve gereksiz kelimelerin giderilmesi, tutarlılık gibi konularda aktif emek verirler. Bu açıdan dilbilimsel düzeltmeler, imla, noktalama, anlatım bozuklukları, ifadelerin düzeltilmesi editörün görevleri arasındadır. Yapay zekâ uygulamaları dil konusunda henüz yeterince iyi değil demiştik. Bu açıdan bakıldığında dil, anlatım, imla ve noktalama gibi konularda yapay zekâ, yazarın ve editörün işlerini büyük ölçüde kolaylaştırabilir ama ince işçilik açısından gerekliliklerin tamamını en azından Türkçe için, şimdilik yapamadığını söyleyebilirim.
5. İçerik ve okur: Bir editör, elindeki metni pek çok açıdan değerlendirir ve onun üzerinde çalışırken de kimsenin aklına gelmeyecek detaylar üzerinde düşünerek, fikir üreterek ve çözümler bularak ilerler. Bir metnin geldiği son noktadır kitap. Elde edilen bir üründür ve kitap için yolculuk tam burada yeniden başlayacaktır. Yani metnin bir kitap olma yolculuğu vardır, bir de kitap olduktan sonraki yolculuğu. Editör bu yolculuktaki eşik gardiyanı, bilge, tanrıça, biçim değiştirici, gölge ve müttefik, yani her şey olacaktır. Hangi aşamada ne olması gerekiyorsa o olacaktır. Bir bakarsın pelerin giymiş bir bakarsın elinde kızılcık sopası… Bir bakarsın ejderhalarla savaşıyor bir bakarsın çorba pişiriyor. Yapay zekâ ise bu insani savunma mekanizmalarının hiçbirine sahip değil. Olabileceğini de öngörmüyorum doğrusu.
Peki hiç mi faydası yok? Kesinlikle çok önemli faydaları da var. Çerçeveleme, kavram haritası çıkarma, içerik önerileri sunma, içerik zenginleştirme, olaylandırma vb. ihtiyaçlar için çok çok iyi bir egzersiz ve simülasyon alanı. Ama asla güvenilir değil. Bu şu demek: O bize sadece ilham verebilir, yaratıcı düşünceyi körükleyebilir, kör noktalarda yeni fikirler üretebilir. Ancak onun tamamen özgün ve orijinal olduğundan asla söz edemeyiz. Yani ona bir şeyler yaptırıp bunu ben yaptım dememekte fayda var. (Bu yazıdaki her şeyi unutsanız bile bunu asla unutmayın e mi?) Neden böyle yapmamak gerektiğini bir başka yazıda tartışırız, şimdilik burada bırakalım.
alır.
Yapay zeka, editörlerin eline su bile dökemez :) Ellerinize sağlık Serda hanım.
Onedio'da birçok editörden daha iyi içerik üretebilir.