Yanukoviç Askerleri İle Kaçmış

Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Akmescit'teki (Simferopol) havaalanını işgal eden ve havaalanı çevresinde güvenlik koridoru oluşturan askeri üniformalı silahlı grubun, Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk'un Kırım'a geleceği söylentileri üzerine bu eyleme giriştikleri iddia edildi.

AA muhabirinin yerel güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, üzerinde askeri üniforma olan yaklaşık 100 kişilik silahlı grup, Akmescit Havaalanı'nın kontrolünü ele geçirdi. Söz konusu kişilerin üniformalarında arma olmaması dikkat çekti. Silahlı grubun kuşatması sonrasında havaalanında uçuşların rutin bir şekilde devam ettiği belirtilirken, Vip salonuna giriş çıkışın yasaklandığı öğrenildi. Gruptan yaklaşık 50 kişinin havaalanı çevresinde güvenlik şeridi oluşturduğu bildirildi.

Silahlı kişilerin, yeni seçilen Başbakan Yatsenyuk'un, durumu yerinde görmek için Kırım'a gelmek istediği söylentileri üzerine böyle bir eyleme giriştikleri, Yatsenyuk'un Kırım'a girişini engellemek istedikleri ileri sürülüyor.

Havaalanını işgal edenlerin, Kiev'deki gösterilerde 80'den fazla kişinin ölümüne neden oldukları gerekçesiyleyeni yönetim tarafından dağıtılan ve 'Berkut' olarak adlandırılan özel polis birimi olduğu belirtiliyor.

Berkut, polis şiddetiyle eşanlamda kullanılıyor

Sovyet dönemindeki özel birliklerin devamı olarak gösterilen Berkut polis birliği, 1992 yılında organize suçlarla mücadele amacıyla kurulsa da zamanla yetki alanı genişletilerek her türlü toplumsal olayda kullanılmaya başlandı.

Geçen yıl kasım ayında başlayan hükümet karşıtı protestolarda kalabalıkları dağıtmak için bu özel birlik etkili bir şekilde kullanılmıştı.

Zamanla polis şiddetiyle eşanlama gelen 4 bin kişilik bu özel birlik, eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in azledilmesinden sonra kurulan geçici hükümet tarafından lağvedildi.

Berkut birliği, Kiev'deki protestolarda göstericilere ateş açarak, iki günde 80'den fazla göstericinin ölümünden sorumlu tutuluyor.

Budapeşte Memorandumu'nu imzalayan ülkelere iştişare çağrısı

Ukrayna Parlamentosu, Kırım'da meydana gelen son olaylarla ilgili olarak Budapeşte Memorandumu'nu imzalayan ülkelere istişare çağrısında bulundu.

Parlamentonun bugünkü oturumunda, Ukrayna'nın Nükleer Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na katılmasına ilişkin güvenlik garantileriyle imzalanan Budapeşte Memorandumu çerçevesinde garantör devletlerle istişare yapılması konusunda karar alındı.

230 milletvekilinin desteklediği kararda, Rusya'dan ülkenin egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar verebilecek adımları durdurması istenirken, Ukrayna topraklarında aşırılığın desteklenmemesi gerektiği vurgulandı. Kararda, Ukrayna'nın Rus asıllı vatandaşlarının dil özgürlüklerinin de bulunduğu tüm haklarının yasalar ve uluslararası normlarla garanti edildiği hatırlatıldı.

Budapeşte Memorandumu'nun garantör ülkelerinden, Ukrayna'nın bağımsızlık ve egemenliğine, mevcut sınırlarına saygı gösterileceğine ilişkin taahhütlerin teyit edilmesi beklentisi ifade edilirken, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü veya siyasi bağımsızlığına yönelik güç kullanımından kaçınılmasının önemine değinildi.

Parlamento, söz konusu ülkeleri, gerginliğin giderilmesi ve karşılıklı güven ortamının yeniden kazandırılmasına ilişkin Ukrayna ile acilen istişare yapmaya çağırırken, bu ülkeler, gelişmelerin BM Güvenlik Konseyi tarafından görüşülmesi konusunda destek vermeye çağrıldı.

Öte yandan Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, şaibeli bir şekilde oluşturulan Kırım Hükümeti'ni tanımadığını bildirdi.

Çubarov yaptığı yazılı açıklamada, kimliği belirsiz silahlı kişilerin işgali altında kurulan yeni hükümetin şaibeli olduğunu ve kendisine yasal statü kazandırmak için Kırım Tatar halkını temsil eden milletvekillerine çeşitli devlet görevleri teklif ederek satın almaya çalıştığını belirtti.

AB komisyonundan bölge ülkelerine çağrı

Avrupa Birliği Komisyonu sözcülerinden Olivier Bailly, Ukrayna konusundaki pozisyonlarının gayet açık olduğunu belirterek, 'Günlerdir tekrarladığımız üzere toprak bütünlüğü temel ilkedir.Ukrayna ve halkına yardım etmek amacıyla bulunacak siyasi ve ekonomik çözüm için herkese ihtiyacımız var' dedi.

Bailly, Kırım ile önemli siyasi ve ekonomik bağları sahip Türkiye'nin bir rol üstlenip üstlenemeyeceği sorusuna, 'Ukrayna ile siyasi ve ekonomik bağı olan tüm bölge ülkelerinin (çözüm arayışına) katılımı memnuniyetle karşılanacaktır' yanıtını verdi.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) denetim komitesi de Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve ulusal birliğini desteklediğini belirtti.

AB, Rusya ile temaslarını yoğunlaştırdı

Avrupa Birliği (AB), Ukrayna'daki son gelişmeler bağlamında çözümün parçası olması gerektiğini düşündüğü Rusya ile temasları artırdı.

Bu çerçevede, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy'un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi.

Van Rompuy'un sözcüsü tarafından yapılan yazılı açıklamada, görüşmenin ana konusunun Ukrayna olduğu ve iki liderin ülkedeki mali konuları ve güvenlik durumunu ele aldıkları belirtildi.

Akmescit-Sivastopol karayolunun 40. kilometresinde Rus tankları görüldü

Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde Akmescit-Sivastopol yolunun yaklaşık 40. kilometresinde, Akmescit yönünde hareket eden 9 Rus tankı ve Rus askerlerini taşıyan 2 otobüs görüldü.

Bölgede bulunan AA muhabiri, tankların şu anda Akmescit yolu üzerinde beklediğini bildirdi.

Yolun kontrolü ise Rusya yanlısı kamuflajlı, kimliği belirsiz kişiler tarafından sağlanıyor.

Cameron ile Putin Ukrayna'daki son durumu görüştü

İngiltere Başbakanı David Cameron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna'daki son durum hakkında telefon görüşmesi yaptı.

İngiltere Başbakanlığından yapılan açıklamada, 'Cameron, özellikle Kırım'da artan gerginliği ve Ukrayna'daki durumu görüşmek üzere Putin'i aradı' denildi.

Görüşmede, Cameron'ın tüm ülkelerin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyması gerektiğini vurguladığı belirtilirken, açıklamada şöyle denildi:

'Putin buna katılarak, Rusya'nın bölgedeki askeri tatbikatının Ukrayna'daki mevcut durumdan önce planlandığını belirtti. İki lider, uluslararası toplumun Ukrayna'yı istikrar yolunda nasıl destekleyebileceğini görüştü. Geçici hükümetin vadettiği serbest ve adil seçimlerin, tüm Ukrayna halkının temsil edileceği bir gelecek için en iyi yol olduğu konusunda aynı fikri paylaştılar. Ukrayna halkını Avrupa ve Rusya arasında bir tercih yapmaya zorlayacak bir gelecek olmamalı. Geçici hükümetin ekonomik durumla mücadelesinde uluslararası toplumun yardım etmeyi değerlendirmesi konusunda da iki lider anlaştılar.'

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''