Daha önce Hüseyin'i öldürmeye çalıştığı iddia edilen Abdullah'ın ifadesi şöyle: 'Benim bu olayla ilgim bulunmamaktadır. Olay mantığa uymuyor. Kıskançlık nedeniyle Esra'nın eski sevgilisi Hüseyin'i öldürtmeye çalıştığım mantığa aykırıdır. Ben Hüseyin ile gittiğimiz kafeden tanışıyorum.
Esra ile ayrıldıktan sonra Hüseyin ile saniyede karşılaştık. Tokalaşıp birlikte sohbet ettik. Hüseyin'e karşı herhangi bir husumetim olamaz. Esra Hüseyin'den ayrıldıktan sonra benimle olmaya başladı.Biz birlikte iken Hüseyin herhangi bir şekilde rahatsızlık vermedi. Hüseyin'i öldürmek istemem kadar mantığa aykırı bir durum olamaz. Uzaktan tarife göre adam öldürmek talimatı vermekte mantığa uygun değil. Esra sorunlu bir kişiydi.
Çevresindeki insanlar da uyuşturucu kullanan kişilerden oluştuğu için onların bana zarar verebileceği düşüncesiyle Esra'dan kurtulmaya çalıştım. Ancak Esra peşimi bırakmadı.
Sokağa düşerim diyerek beni vicdani olarak zor duruma soktu. Bunun üzerine bende kendisi ile ilgilendim. Esra'nın bu işle alakası olup olmadığını bilmiyorum. Alakası olup, kendisini kurtarmak için bana iftira atmış olabilir.'
Bu olay baya karıştı.
Olayı anlamadım hic
herkes cezalar caydırıcı olsun diyor güzel de . ülkede herkes katil olma potansiyelli neredeyse. halay başı niye ben değilim diye katliyam yapanlar sen niye üst katta oturuyosun ben alt katta diye adam öldürenler falan filan avrupanın barbar türkler derken neyi kasdettiğini bilmem de diyelim her suçluya hak ettiği caydırıcı cezayı verdik bu sefer de adalet bakanı da her seferinde ceza evlerinde yer yok diyor kimseyi hapse atmıyor. kimse de "e o zaman yeni ceza evleri yapın "demiyor. bu düzen böyle gider