İnsanoğlunun temel ihtiyaçlarından birisi de güvenliktir. Yaşadığımız, seyahat ettiğimiz ya da gitmek istediğimiz yerlerle ilgili araştırma yaparken de bu durumu ön plana çıkarırız. Birçok şeyde olduğu gibi, tehlikenin kaynağı da çoğunlukla insandır. İşte bulundukları yerleri tehlikeli hale getiren, giderken bir kez daha düşündüren 25 namı kendinden önce gelmiş çete...
.
Yüksek güçte saldırı tüfekleri kullanmasıyla tanınmasının yanı sıra örgüt, ada hükümetiyle de güçlü bağlantılara sahip ve ütü, kasap bıçağı, vakumlu süpürge gibi şeyler kullanarak ritüelleşmiş öldürme vakalarıyla büyük korku salıyor.
Sao Paolo'daki bütün hapishane sisteminin içinde olmakla beraber, Brezilya'daki varoş mahallelerde bulunan bu çete, adam kaçırma, haraç kesme ve korkuyu yavaş yavaş yaşatma yeteneğiyle ünlü.
2006 mayısında çete, bütün Sao Paolo şehrini neredeyse bir hafta boyunca kuşatma altına aldı ve bu sırada çete üyeleri, polis memurlarını vahşice öldürüp, hükümet binalarını yaktı.
16 yıl önce küçük bir çeteyken, şimdi dünyanın sayılı suç örgütlerinden birisi haline geldiler. En büyük düşmanları Bloods ve birkaç Hispanik çete olan Crips'lerin en ayırt edici tarafları, kendilerini tanımlamak için mavi rengi kullanmaları ve şiddete olan sempatileri. Hatta o kadar şiddet dolular ki, çete üyelerinin ölüm ve yaralanma hadiselerinin çoğu, yine çete içerisindeki kavgalardan meydana gelmektedir.
Birleşik Devletler'deki cinayetlerin yüzde 25'inden sorumlu olmakla beraber, eğer bu çetenin bir üyesi olmak istiyorsanız, aynı hapishanede kaldığınız bir tutukluyu öldürmek ya da en azından zarar vermek zorundasınız. Mottoları 'kan içeri, kan dışarı'dır. Anlamı eğer bir çeteye girmek istiyorsan kan dökmek zorundasın ve o çete senin hayatındır, tek çıkış yolun ise ölümdür. Gerçekten de dedikleri gibi çeteden ayrılmak istersen, genelde ölerek çıkabilirsin.
Dünyanın en büyük Chicano mafyalarından birisidir ve en büyük düşmanları 'değerli' hemşehrileri olan Meksika Mafyası'dır. Bir ayakkabı hırsızlığı olayıyla kurulan çetenin en büyük özelliği, sadakati ön planda tutmasıdır. Bir kişinin tam anlamıyla çete üyesi olabilmesi için 2 yıl beklemesi gerekir ve bir kere girdikten sonra geri dönüş yoktur.
Genel kanı, Latin Kings'in dünyadaki en organize Latin çetesi olduğu yönünde. Diğer çetelerden ayrılan belli başlı özellikleri olan bu çetenin, çok detaylı bir anayasası bulunmaktadır. Bununla birlikte Marksizm, Konfiçyanizm ve Hristiyan öğretilerinden de faydalanan çete, diğer çeteler kadar şiddet içerikli değildir. Eşitliğin ön planda olduğu bu çetede, kiralık katillik yaparak kazanılan paralar eşit şekilde çete üyelerine dağıtılıyor.
Listedeki diğer çetelerin aksine Jesse James ve 'suç ortakları' aramızda değiller. Şiddetin çok benimsenmediği başka bir çete olan James-Younger'ın en iyi yaptığı iş para çalmaktı.
Yukarıda bahsedilen çetelerden birisi olan Aryan Brotherhood'la müttefik olan ve batı yakasını kontrol eden bu grubun en önemli faaliyetleri uyuşturucu ticaretini yönlendirmekti. Çete üyelerini tanımlayan imge ise göğüs bölgelerine yaptırdıkları siyah renkli el dövmesidir.
Bu uluslararası çetenin kaynağı tartışmalı olsa da, iyi yaptıkları bir şey var. Para kazanmak. Şiddete başvurma yoluna sık sık gitmelerine rağmen bu durum onlar için bir araç. Asıl yoğunlaştıkları alan ise, Los Angeles ve Doğu Asya'da faaliyetlerini sürdürdükleri para aklama ve mali suçlardır.
1966 yılında kurulan ve fazlasıyla politik olan bu çetenin temel hedefi Amerikan Hükümeti'ni devirmekti. Sayısız müttefiki olan çetenin (Crips, Bloods), bir o kadar da düşmanı vardı. (Aryan Brotherhood, The Mexican Mafia)
Nijerya'nın Lagos şehrinde, bir grup yeni yetme ve terk edilmiş çocuğun oluşturduğu bu çete gasp ve uyuşturucu işleriyle bilinir. Listedeki diğer çeteler kadar gaddar ve iyi organize bir çete görünümünde olmasalar da, sebepsiz yere ortaya çıkan ve masum insanların da zarar görmesine sebep olan eylemler yaparak, halkı korkutmaya devam ediyorlar.
Ağır İslami etkiler taşıyan Chicago sokak çetesidir. Lideri Abdullah Malik -asıl ismi Jeff Fort-, Muammer Kaddafi ile çeşitli vesilelerle tanışmış ve yakın ilişkileri vardı. Şiddet içerikli bir çete olmamalarına rağmen FBI tarafından yakın takibe alınmış çetelerden birisiydi.
Ünü ülke sınırlarını aşan, birçok filme konu olan köklü Japon çetesidir. Çete üyesi olmak isteyen herhangi bir kimse, ailesiyle bütün bağlarını koparmak zorunda ve kendi çetesinin patronuna bağlılık yemini etmelidir. Batı medyasının Yakuza'larla ilgili yaptığı yaygın haber olan Yubitsume yani bir suçu ya da hatanı affettirmek için serçe parmağını kesme geleneği yaygın bir şekilde devam etmektedir. Ancak Japon Hükümeti bu algıyı yıkmak için birçok önlem almıştır. Bunlardan birisi de İngiliz çizgi filmi olan 4 parmaklı Postacı Pat'e bir parmak daha ekleyerek çocukların korkmasını önlemek istemiştir.
Dünya çapında bilinen en popüler motorcu çetesidir. Gaddarlıklarıyla ün salan bu sert çocuklar birçok mafya grupları ve suç örgütleriyle yasa dışı işbirlikleri de yapmıştır. Ancak Hell's Angels bu şekilde anılmak istememektedir. Onların savunduğu tez, şiddetin ve kanunsuzluğun bir yaşam mirası olduğu ve parayı, yaşam stillerini sürdürmek için bir araç olarak kullandıklarıdır.
Yaygın bir biçimde Amerikan mafyası olarak bilinen bu yüksek profilli suç örgütünün temelleri Sicilya'ya dayanmaktadır. İtalya'dan Amerika'ya başlayan göç dalgası sırasında, çetenin de temelleri atılmıştır. Medya tarafından 'mafya' olarak lanse edilmelerine rağmen onlar kendilerine Cosa Nostra demiştir ki İtalyanca'da 'bizim düşüncemiz' anlamına gelir. Çete içerisinde çok sert ve acımasız kurallar vardır. Eğer bir çete üyesi kuralları çiğnerse, cezası ölümdür ve bu ölüm yakınları tarafından gerçekleştirilir.
İlk bakışta tipik bir çete görüntüsü vermese de İRA, en iyi yaptığı iş olan şiddeti uygulamasıyla çete yapısına benziyor. Bugüne kadar birçok terörist eylemde bulunan ve sayısız insanın ölümüne sebep olan örgütün amacı ise, Kuzey İrlanda'daki İrlanda Cumhuriyeti etkilerini ve izlerini temizlemek.
Kırmızı giyinmeleri ve en büyük düşmanlarının Crips olmasıyla bilinen bu çete, aslında Crips çetesinin içinde bir grup olarak kuruldu. Kendi çetelerini kurmalarıyla beraber sayıları düşmanının 3 katına çıktı ki bunun sebebi, bugün de devam eden şiddetli eylemleriydi.
Teksas Suç Örgütü, küçümsenmeyecek müttefikleriyle birlikte kısmen küçük bir çete. İşbirliği yaptığı diğer çeteler adına cinayetler işlemiştir.
2.5 milyondan fazla üyesiyle dünyanın en büyük suç örgütlerinden birisidir. Her kanadının kendine ait gelenekleri ve uygulamaları olsa da, Çinli örgüt bir bütün olarak çok organize ve kanlı bir çete olarak bilinir.
Yapı ve felsefe olarak Hell's Angels'a benzeyen çete, meslektaşlarının popüler yapılarına tepki olarak ortaya çıktılar. Şaşırtıcı olmayan bir biçimde Hell's Angels ile düşmanlar ve bu düşmanlık şiddetli çatışmalara sahne oluyor.
Los Angales'de normal bir günde herhangi bir kişinin bu çete tarafından saldırıya uğraması çok sıra dışı bir durum değildi. 10 sene boyunca en ciddi düşmanları Bloods, Crips ve MS13 ile çok kanlı bir mücadele vermesine rağmen çete son zamanlarda çok fazla sayıda düşman çete üyesini öldürdü.
Dünyanın en güçlü uyuşturucu çetelerinden birisidir. Los Zetas, bugüne kadar çok sayıda karanlık olayın sorumlusudur. Çetenin faaliyetlerinin ana merkezi Meksika olmakla birlikte, artık sınırları çok daha büyümüştür ve bu durum öncelikle Amerikan Hükümeti'ni diken üstünde tutmaktadır.
Çeteyle ilgili bilinen en farklı şeylerden birisi, öldürdükleri kişilerin sadece düşmanları değil, kendi üyeleri de olmasıyla soğukkanlılık kavramına farklı bir tanım getirmişlerdir. Çok küresel bir çete olmakla birlikte, Rusya'da iş yapmak isteyen herkesten karlarının yüzde 20'sini almak üzere anlaşma yapıyorlar.
Dünyanın en sert ve gaddar çetelerinden biri olarak bilinen MS-13, diğer birçok çete gibi uyuşturucu işi yapar. 1980 yılında, ülkelerindeki iç savaştan kaçan bir grup El Salvador'lunun California'da kurduğu bu çete, bugün 700.000 üyeye ulaşmıştır ve eylemlerinin çoğunu Kuzey ve Orta Amerika'da gerçekleştirmektedir. Sebepsiz yere ortaya çıkan şiddet eylemleriyle bilinen bu çete, kadın ve çocuklara karşı bile yaptıkları vahşice cinayetlerle korku salmıştır.
Nairobi'nin gecekondu mahallelerinde yaptığı şiddetli eylemlerle tanınan bu suç örgütünün 100.000 üyesi vardır. Eskiden çete üyelerinin tanınmak için saçlarını rasta yaptığı ve kanla banyo yaptığı bilinmektedir. Son zamanlarda yapılan eylemlerde ise kafa kesme ve kadın sünnetleri yapıp aynı zamanda bu eylemlerin politikliğini savundular. Diğer çetelerin kendilerini tanımlamak için kullandıkları giysi ya da dövme gibi imgeler yerine, Mungiki kendisini temsilen birkaç insanın kafasını sopanın ucuna takmayı tercih ediyor.