Daha da fenası, bazen 'hazırlık okuma' kavramını 'üniversite sınavına tekrar hazırlanmak' olarak da algılanabilmesi.Bir de bakmışsın sigara içmek için yangın merdivenlerini kollayıp tuvalete giderken bile hocadan izin alır olmuşsun.Olur da üniversiteyi komşunun tıpçı çocuğuyla aynı yıl bitirirsen '6 yıl okuyup neden doktor olamadım lan' düşüncesi ağır pişmanlıklar yaşamana sebep olur.Hazırlık senin için sabahın köründe başlayan dersler ve yatmakla geçilemeyen bir süreç demektir. Bu yüzdendir ki 'Hazırlıkta gezerim, tozarım, dil kursana giderim, fitness da olur tabi, aa dansa da yazılalım mı yaa” dediğin zamanları bitkin bir halde uyuyarak geçirirsin.Üniversitede 200 kişilik amfide ders işlerken, seni dinleyen, senin için çabalayan ve neredeyse kanka olduğun o sabırlı hocaları falan göremeyeceksin kısacası. Onların kıymetini bil bence.Duvarları renkli fon kartonlarıyla dolu bir sınıfta üniversiteli gibi hissedememenin bir sebebi de ne yazık ki budur.Pes etmeyip okul ve iş ikilisi arasındaki muazzam dengeyi kurabilen arkadaşları takdir ediyoruz tabii.Neredeyse her bölümden arkadaş edinme fırsatın varken bir sonraki sene seni hatırlama ihtimallerine karşın aman dikkat!!Ne yazık ki çalışıp çabalamadığın sürece 'I go, you go, we go'dan ileri gitmesi çok zor. Belki shan't da olur, meçhul.Welcome to lise 5Bunun vermiş olduğu ezikliği yaşamayan bilmez.'Kalır mıyım ki? Yok yaa sonuçta burası da üniversite. Ya kalırsam??' korkuları hafiften hafiften...Nasıl oluyor da tanışıp kaynaşabiliyorlar bazen hayret edersin ama herkesin kabullenmesi gereken bir gerçek var ki bu kızlar işi biliyor abicim.'Aa hep yabancı diller yüksek okulundan birisi bana dil öğretse istemiştim ya'Yatay geçiş imkanlarını araştırmaya hatta sınava tekrar girmeyi bile düşünmeye başlarsın. Etrafındakilere de 'Nasılsa seneye kurtuluyorum' imajı vermekten ödün vermezsin. Artist seni..Muhtemelen ulaşımın en sıkıntılı olduğu, şehrin en uzak ve en ölü semtlerinden birinde hazırlık eğitimi alırsın.Malesef hazırlık okumayan insanların kafasındaki 'hazırlığın çocuk oyuncağı olduğu' düşüncesini hiçbir şey değiştirmiyor. Yani insanları ikna etmekten çok hazırlığı geçmeye odaklan yoldaş.Vize haftasından sonra memlekete, tatile, eğlencelere ve gezilere giden arkadaşların gibi rahatlık ve mutlulukla böyle çılgınlar gibi göbek atamazsın.'Bitmiyor yaa','Burda çürücez galiba' ve 'Yine mi okul' isyanları da beraberinde gelir.Sınıf buluşmaları, sana aslında o kadar da büyümediğini hatırlatan eğlenceler, oyunlar, doğum gününden yerli malına kadar tüm özel gün kutlamaları ve hocalarla muhabbet edebildiğin zamanların kıymetini ne yazık ki çok sonra anlarsın.