Yalnızca Çalışan Annelerin Bileceği Zorlu Süreç: Doğum İzninden Sonra İşe Dönmek

Doğum izni bitip işe başlama vakti gelip çattığında, annelere işe geri dönmek çok zor gelir. Pek çok endişe taşır ve yoğun bir stres yaşarlar.

Katı çalışma saatleri, doğum izninin azlığı, iş yerlerinde kreş olmayışı, çocuğu kime bırakacağım derdi, iş yerinde sütümü nerede sağacağım stresi, alınan kilolar, olmayan kıyafetler derken doğum sonrası işe dönüş yeni anneler için gerçekten çok zorlu geçer.

Biz de deneyimlerden ve uzmanların görüşlerinden yola çıktık; işe dönüş sendromunu, bu dönemde kadınların neler yaşadıklarını ve bu süreçle nasıl baş edebileceklerini inceledik.

1. Minicik bebeğinizden ayrılma tarihi yaklaşmaya başladığında aşırı duygusallaşmalar, zaman zaman öfke nöbetleri yaşamaya başlarsınız.

Çocuğunuzdan ayrılmanın verdiği suçluluk duygusuyla iki arada bir derede kalır, depresif bir ruh haline bürünürsünüz. 

 

2. İnanılmaz bir suçluluk duyarsınız.

O miniği öyle bırakıp işe gitmek size ağır gelir. Ona kötü bir şey yaptığınız, onu incittiğiniz duygusundan kurtulamazsınız.

3. Yanında kim olursa olsun aklınız kalır.

İster bakıcı, ister babası, ister kendi anneniz. Kuruntular yapar, küçücük şeyleri büyütürsünüz. Ancak bebeğinizin yanındayken tam olarak huzurlu oluyorsunuzdur.

4. Anne olmak yaşama çok büyük bir anlam kattığından, gözünüz ne işi görür ne de başka bir şeyi.

İşe ara vermeyi düşünür, ama kariyer için yıllarca verilen emekler, maddi imkanlar nedeniyle çalışmaya devam etmek zorunda hissedersiniz. Ama suçluluk ve yetersizlik hissi yüzünden işte yeterli verimi sağlayamayacağınızı düşünürsünüz.

5. Bu psikoloji bazı kadınlar için işe dönme tarihi yaklaşırken başlar; bazıları için ise işe döndükten bir süre sonra.

Özlem, suçluluk, kendine / eşine öfke, kızgınlık, bir yandan kariyerini kaybetme korkusu ve devamlı iki arada kalma hissi olarak kendini gösterir.

6. Doğum ve bebek sahibi olmak tam bir milat olduğu için, hiçbir şeyin eskisi gibi olması elbette beklenemez.

Yeni anne bazen işe koşarak dönmek ve evden uzaklaşmak isteyeceği gibi, evden hiç ayrılmak dahi istemeyebilir. Bu dönemde bebek haricinde hiçbir şeyin anlamlı gelmemesi, yaşam motivasyonunun tamamen değişmesi gibi hislerle karşılaşmak da mümkün.

7. Daha önce işe dönmüş pek çok kişiden “Merak etme, çalışmak iyi gelecek” cümlesini duyup anlam veremezsiniz.

s380.photobucket.com

Ancak işe başlayınca, işi de özlemiş olduğunuzu fark edersiniz.

Muhtemelen bir haftalık tatil dönüşünden sonra işe dönmüş gibi olursunuz. Hemen hemen her şey, herkes bıraktığınız gibidir.

8. İşe dönme sürecinin temel sancılarından biri bebeğe kimin bakacağı konusu.

Kimseleri beğenemezsiniz! Bazen büyükanneler devreye girer. Bazen bakıcılar. Bazen ikisi birden olaya kanalize edilir. Tabii ki hiçbir konuda olmadığı gibi bu konuda da bir reçete yok. Cevap, aileye, çocuğa ve birçok başka konuya göre değişecektir.

9. Yine de iş yerinde çocuğunuzu, evde işinizi düşünür ve kendinizi bölünmüş hissedersiniz.

Ve hiçbir şeyi doğru yapmadıkları duygusuna kapılırsınız.

10. Aklınızda hep ‘bebeğime iyi bakılıyor mu’, “bana ihtiyacı var ama ben işteyim’ gibi pek çok soru ve endişe kalır.

Bebeğin ilk aylarda huzurlu ve güvenli bir ortamda olması zorunlu; ama bilin ki bu ortam anne yanında yokken de sağlanabilmekte.

İş içerisinde bilgisayar veya akıllı telefonlar gibi çocuğunuza veya evinize görüntülü ulaşabileceğiniz uygulamalar oluşturun ve bunu gün içerisinde belirli zamanlarda kullanın.

11. Tekrar çalışmanız geçici bir süreliğine de olsa ailedeki dengeyi bozar.

Yeni kurallara alışmanız ve günlük hayatınızın sorunsuz devam etmesi yaklaşık olarak 6 ay sürecektir. Bunun bir süreç olduğunu unutmayın ve kendinize zaman tanıyın.

12. Sorumluluklarınızı başkalarına devretmek de bu dönemde size zor gelir.

Fakat sorumluluklarınızı başkalarıyla paylaşmayı ve onlara güvenmeyi

öğrenmelisiniz. Her şeyi kontrol altında tutmaya çalışırken kendinizi yıpratma

riskiniz çok yüksek.

13. Anneler, karşılaştıkları sorunlarla kendi başlarına mücadele etmeyi tercih ederler.

Kriz durumlarında (bakıcının ya da çocuğunuzun hastalanması, iş seyahati vb) akrabalarınızdan ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin.

Ve bu tür durumlarla baş etmeye çalışırken yardıma ihtiyaç duymanızın son derece normal olduğunu kendinize hatırlatın.

14. Ayrılığa biraz olsun alışabilmek için, doğum izninin son haftasında evden uzaklaşıp civarda vakit geçirmeye çalışın.

İlk gün muhtemelen her yarım saatte bir eve geri döneceksiniz. Ancak sonraki günler bu süre hafif hafif biraz daha uzayacak.

15. İşe başlamadan önce, bebeğe bakacak kişilerle sanki evde yokmuşsunuz gibi alıştırma yapın.

Buzdolabına gıdaları hazırlayın, yönlendirici post-it'ler yapıştırın, notlar yazın; ve evde yokmuşsunuz gibi bebeğinize bakmalarını izleyin. Böylece hem onlar, hem siz, hem de bebeğiniz duruma daha kolay alışabilir.

16. İşe geri dönmeden, bir fırsat yaratarak kişisel bakımınızı tamamlamaya gayret edin ve bunu kendiniz için yapın.

Asla “iş yerindekiler ne der” diye yapmayın; kendiniz için olsun. Muhtemelen uzun zamandır tatlı bebeğiniz yüzünden bakımınızı ihmal ettiniz. Çok da yoruldunuz. Biraz “eskisi gibi” hissedin.

17. Televizyonda gördüğünüz, her şeyi vaktinde yapan mükemmel kadınları unutun.

Bebeğinize, eşinize ve işinize aynı anda yetişmeye çalışmak sizi bu uyum sürecinde zaten fazlasıyla yıpratacak. Bir de kendinizi abartılı örnekler üzerinden yetersizlik hissiyle tüketmeyin. 

Zamanınızı organize edin. Mutlaka kendinize de zaman ayırmaya çalışın. Unutmayın bebekler her şeyi hissediyor! Siz kötüyseniz bebeğin iyi olma şansı yok...

18. Mevcut sistemde doğum izni sadece 4 ay ve süt izni de günde 1.5 saat.

Eğer iş yerinizde kreş vb imkanlar yoksa, süt izninizi tek bir güne toplayarak bebeğinizden ayrı kalacağınız zamanı azaltabilirsiniz.

19. Kesinlikle suçluluk hissetmeyin.

Çalışan annelerin herhangi bir iş günü ile, evde çocukla kalan annelerin iki ayrı 24 saatlerinin incelendiği araştırmalarda, iki anne arasındaki farkın sadece 1,5 saat olduğu görülmüş. 

Yani çalışmayan anneler, çocukları ile sadece 1,5 saat daha fazla vakit geçirebiliyorlar. Çünkü vakitlerinin büyük çoğunluğunu çocuktan ziyade ev işleri alıyor.

20. Annelik rolü çok önemli ama bir birey olduğunuzu da unutmamalısınız.

Fiziken olduğu kadar ruhen ve zihnen de sağlıklı bir birey olmalısınız.

21. Yine de zaman zaman çelişkilere düştüğünüzde kendinize şu soruları sorun:

“Çocuğumun gözünde mızmızlanan, şikayet eden, hayatından memnun olmayan biri mi olmak istiyorum; yoksa yaşamında zorluklar olsa da bunların üstesinden gelebilen, çalışan ve üreten bir birey olarak mı?”

Bu vesileyle Onedio'nun yeni ve müstakbel annelerini de tebrik ederiz 😍👏🍼

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
YORUMLAR
31.03.2016

"Çocuğun paraya değil anneye ihtiyacı var. Kadın hakları çocuk haklarından üstün değildir." Bu ifadenin nesinden rahatsız oldunuz da yorumumu kaldırdınız?

31.03.2016

Yasalar bir bireyin kendi hakkını kullanırken başkasının haklarını işgal edecek şekilde düzenlenmemiştir zaten. Çocuk hakkından kastınız annesinin her an her saniye yanında olup kariyerini yok etmek pahasına hayatını ona adamasıysa, kusura bakmayın böyle bir hakları yok.

31.03.2016

Şahsen, kariyerimi tehlikeye atacağını bildiğim için asla çocuk sahibi olmam. Bence bu riski alabilen kadınlar gerçekten çok cesur. Suçluluk değil, gurur duymalısınız kendinizle.

31.03.2016

Allah kolaylık versin böyle kadınlara, gerçekten çok zor olsa gerek.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ