“Yalnızlık iyidir!” diyenleri sahiden anlıyor musunuz? Gelin, yalnızlığın paylaşılmayacak ve daha doğrusu paylaşmak istenilmeyecek kadar özel bir şey olduğunu 7 önemli sebeple açıklayalım. Ama şimdiden söyleyelim, bu sebepleri okuduğunuzda ve anladığınızda siz de yalnızlığı özlediğinizi fark edebilirsiniz.
İşte, “Yalnız kalmak iyidir” diyenlerin yalnız olmayanları kıskandıracak haklı sebepleri
Hayatını tamamen kendin planladığında, pek çoğumuzun özlediği o özgürlüğü elde edebilirsin. Yalnız kaldığında istediğini yapmak, kimseye danışmak zorunda kalmamak ya da “Acaba ona ayıp olur mu?” diye düşünmemek gibisi yoktur. İşte bu yüzden, başkalarına ayıp olup olmadığını düşünmek zorunda kalmadığında, başkaları için kendine ayıp etmekten kurtulursun.
Özgürleştikçe zamanı da istediğin gibi yönetir, günün aslında ne kadar uzun olduğunu keşfedersin. Dedikodular, gereksiz stres, ilişki çatışmaları ve sosyal medya mesajlaşmaları olmadığında kendine ayıracak çokça vakit bulabilirsin.
Hani bitmek bilmeyen dramalar ve negatif söylemler vardır ya… Bunu yaratan toksik arkadaşlıklar, duygusal anlamda enerjini bitiren hep senden götüren ilişkiler, sanki hayatın için çok çaba sarf etmiş gibi yorum yapma hakkını kendinde bulan mecburi bağlardan uzaklaşabilirsin.
Enerjin günden güne artmaya başladığında ise kişisel gelişime vakit ayırabilirsin. Hatta yeni hobiler, ilgi alanları, beceriler edinebilir ve eskisinden daha umut dolu hayaller kurmaya başlayabilirsin. Çünkü artık hayatındaki dram da senindir mutluluk da!
Okula başladığın gün “E bitmedi mi daha senin okul?”, mezun olduğunda “Hâlâ iş bulamadın mı?” Hele dur, iş bulduğunda bitecek mi sandın o görünmez baskılar? Artık çalışıyorsun madem şimdi, “Yok mu hayırlı bir kısmet?”, kısmeti bulduğunda “Evlilik ne zaman?”, evlendiğinde “Çocuk ne zaman?” diye sürüp gidecek. Hatta ilk çocuktan sonra “İkinci ne zaman?”, boşansan “Güzelim çocuğu/kızı kaçırdın”, boşanmazsan “Bunca yıl bu adam/kadın çekilir mi?” diyecekler.
Sorular arka arkaya gelince nefesin daraldı, değil mi? İşte yalnız kaldığında nefesini daraltan görünmez baskılar, sonu gelmeyen saçma sapan sorular da hayatından silinip gidecek.
Sessizlik ve yalnızlık sadece özgürlüğün anahtarı değil! Zihninin saçma düşüncelerden arınmasını sağlayan yalnızlık, yaratıcı yönlerini de harekete geçirecek. Kendini eskisinden daha özgün, derin düşünceler ve akılcı projelerle dolu bulacaksın.
Başkalarının fikirlerine göre hareket etmek zorunda kalmadığında, kendi iç sesini dinleyip özgürce karar vermek kendi sınırlarını aşmanı sağlayacak. Belki de bu sayede iş hayatında ve sanat camiasında rakiplerinin önüne geçeceksin.
Zaten hayatta en güzel şey, kişinin kendi kendine yetebilmesidir! Hayatta başkalarından beklentiniz olmadığında bağımlılıklarınızdan kurtularak bu büyük gücü elde edebilirsiniz. Böylece attığınız her adımda özgür olduğunuz gibi istediğinizi yapmanın tatminini de yaşayabilirsiniz.
Kendinizi eskisinden güçlü ve bağımsız hissettiğinizde öz güveninizin artığını da göreceksiniz. Tabii bu arada Özlem Tekin’in hafızalardan silinmeyen şarkı sözlerini de hatırlayalım: “Dağları deldim tek başıma, çölleri aştım bir tek ben!”
Hayatınızda bir yük değil de yol gösterici ya da ilham kaynağı olan gerçek dostlarınızı artık eskisinden çok daha iyi ayırt etmeye başlayacaksınız. İçinde bulunduğunuz çevreden uzaklaştığınızda her şeyi daha net görebileceksiniz. Böylece sizin için doğru kişileri ve sahiden kıymetinizi bilen arkadaşları seçmeyi öğreneceksiniz.
Kişisel alanınızı korumayı öğreten yalnızlık, bu alana saygı duyan kişilerle mutlu birlikteliklerin ve yalnızlığınıza zeval vermeyen ilişkilerin anahtarı olacak. Öyle ki bu insanlarla sessiz kalabilmeyi, yalnızlığı da paylaşabilmeyi öğreneceksiniz.
Yalnızlığı paylaşacağınız tek şey insanlar mı sandınız? Oysa doğanın içinde sizi bekleyen ve kucaklamak isteyen milyonlarca hayat var. Sosyal hayatın, iş dünyasının ve hayatta kalmaya çabalamanın stresinden kurtulacağınız yegane yerin aslında doğa olduğunu öğrenmek üzeresin.
Kalabalık bir kafede kimsenin birbirini aslında dinlemediği sohbetlerin içinde olmak yerine, gün batımını izleyerek ağaçların arasında ya da deniz kenarında yapacağınız yolculuk size düşündüğünüzden çok daha iyi gelecektir. Doğanın iyileştirici yanı ruhunuzu dinlendirirken hayata daha sıkı sarılmanızı ve geleceğe umutla bakmanızı da sağlayacaktır.
Kısacası doğru kişilerle hem yalnız olduğunuzu hem de yalnız olmadığınız; en büyük dostunuzun ise doğa olduğunu öğreneceksiniz, yalnızlıkla!
sadece kendisi icin yasayan bir insanin hayatindan daha anlamsiz ve değersiz birsey var midir? sanmiyorum.
Yalnızlık güzeldir ama medeniyet olan bir toplumda. Bu ülkede yalnız kalmak istesen yan gözle bakarlar, bizi sevmiyor o yüzden yalnız kalmak istiyor derler. Zaten emojiyle verilen tepkilerde belli oluyor.