Eskiden Yıldız Teknik Üniversitesi denince akla ilk gelen 'Beşiktaş Kampüsü' olsa da günümüzde bu durum değişmekte ve taşınan yeni fakülteler ile birlikte Davutpaşa Kampüsü'ndeki nüfus, sürekli artmakta bu da Davutpaşa Kampüsü ile özdeşleşen birçok durum doğurmaktadır. Evet lafı uzatmanın manası yok.
Davutpaşa yaşamının bir parçası olmak için önce kampüse ulaşmak gerek değil mi ama? Bunun için de vazgeçilmezlerden biridir Cevizlibağ-Kampüs ve Kampüs İçi Ringler. Servis beklerken edilen muhabbetler, sınav öncesi denk gelinen zeki, çevik, çalışkan arkadaşlardan son anda alınan tüyolar ve ring kartında limiti olmayanlara hemen kartını veren yardımsever arkadaşlar. Adeta paylaşım, samimiyet artırıcı bir görevi olan ringleri baş tacı yapmamak elde değil. Öyle ki kartındaki bakiye yetersiz olduğunda hocaların, öğrencisinin kartını kullanması ile statü farkını da ortadan kaldırmayı başarır bu ringler.
'Benim akbilim aylık, zaten az aldığım harçlık. Onu da ringe harcayamam.' diyenlerin ulaşımdaki alternatifi olan 41 AT. Kim bilir kaç tane gururlu genç, sırf 41 AT beklemek uğruna ayağına kadar gelmiş olan Cevizlibağ-Davutpaşa Kampüsü Ring'ine burun kıvırıp dakikalarca beklemiştir.
Kampüse ulaşmayı sağlayan bir diğer değerli otobüs.
Evet okula ulaştık madem. Şimdi gelelim kampüs içine. Eğer Davutpaşa Kampüsü'nde şöyle bir gezinirseniz her an her yerde olan o tatlı mı tatlış köpek dostlarımızı görebilir, onlarla haşır neşir olarak mutlu mesut dakikalar geçirebilirsiniz.
Gerek fakültelere olan uzaklığı, gerek öğrencilerin tembelliğinden mütevellit ne yazık ki bir çok kişinin sınav haftası gelip çattığında, ya da sadece tutuşunca gittiği Davutpaşa Kampüsü'nün nadide kütüphanesi.
Belki de bir çok öğrencinin fitliğini borçlu olduğu o kıymetli koridorlar. Az mı öğrenci aradığı sınıfı ya da ofisi bulmak için o sonu hiç gelmeyecekmiş gibi görünen koridorlarda dakikalarca yürüdü.
Davutpaşa denince aklan gelen ilk şeylerden biri, bir çok fotoğrafa malzeme olan, insanın yayıldıkça yayılası gelen, sizi kendisine her daim çeken yemyeşilliğiyle Orta Bahçe'de yer alan çimlerdir hiç şüphesiz. Voleybol oynayanlar mı dersniz, ip atlayanlar mı, piknik yapanlar mı yoksa sadece yayılıp yatanlar mı. Öyle ki sizi etkisi altına anında alan o çimler, bir çok derse geç kalmanızın da bir sebebidir adeta.
Hokka'sı, Kayıntı'sı, İlk ismi ile Localı yeni ismi ile Lal'ı, Park Cafe'si,Kafes'i, 8 Biti,.. Daha nicesi. İki ders arası vaktiniz çoksa, dersten kaçasınız varsa Davutpaşa'da saatlerce takılacağınız, arkadaşlarınızla geyik yapıp bol sohbetli dakikalar geçirebileceğiniz nice cafe mevcut bulunmakta. 'Iyy o bluz ile o pantolon giyilir mi. Yok artık bunlar sevgili miymiş?' Az mı dedikodu döner be o cafelerde.
Muhteşem Yüzyıl, Ezel, Çemberimde Gül Oya, 20 Dakika ve daha niceleri. Ah o Ortağ-ı Hümayün binasının, ortabahçedeki çimlerin, Taş Kışla binasının dili olsa da konuşsa. Kim bilir kaç öğrenci Burak Özçivit'e, Meryem Uzerli'ye rastlamak için setin olduğu yerde saatlerce bekledi. Bu uğurda gidilmeyen derslerin hesabını versin hadi yapımcılar, yönetmenler.
Birçok öğrencinin ne zaman açık olduğunu çözemediği ama varlığı sayesinde 'Bizim okulda go kart pisti var yahu.' diye hava atabilmesini sağlayan pist.
Belki de bir çok öğrencinin kıymetini bilemediği fakat güzelliğinin farkında olanların doya doya faydalandığı nimet. Üstelik bisiklet turu yapmak için sadece öğrenci kimliğini görevliye emanet etmeniz yeterli. Haydi gençler pisiklet turuna!
Açıldığı anda öğrencilerin kalbinde taht kuran, her ne kadar güzel olsalar da yüksek fiyatlarıyla bazen öğrencileri çıldırtan cafelere alternatif, ' Açıldığı İçin Gururluyuz!' temalı fotoğraflara konu olan, öğrenci dostu market.
Eskiden Beşiktaş Kampüsü'nde gerçekleşen Bahar Şenlikleri'nin artık gerçekleştiği yegane yer Davutpaşa Kampüsü. Bu da Davutpaşa'ya ayrı bir caf caf katıyor tabii ki.
İki ders arası bekleme süresi uzun olan, kampüsten çıkmak isteyen her Davutpaşalı'nın çaresiz gideceği Avm.
'Abi kampüsten bir çıkıyoruz hoop Beşiktaş'tayız. Beşiktaş başka inan. Sanayinin içinde kampüs mü olur? Ne gereksiz büyük bir kampüs Davutpaşa ya.' şeklinde, Davutpaşa'da okuyan her öğrencinin Beşiktaş Kampüsü'nde okuyanlar tarafından maruz bırakıldığı durum. Seviyoz be kampüsümüzü, size ne? Hem herkesin kampüsüne kimse karışamaz.
İyisiyle kötüsüyle Davutpaşa Kampüsü kendine hastır. Bir çok anının biriktiği kocaman bir kampüstür.