Onedio Logo

Yaktın Bizi Oymapınar: "Atla Gel Şaban" Filmi At Yarışlarına Bakışımızı Nasıl Etkiledi?

Kapak Görseli

'At yarışları, dışarıdan bakanlar için büyük bir bilmecedir. Dünyası zıtlıklarla doludur. Baktığınız yere göre, yarışlar size bambaşka şeyler anlatır.'

Filmden önce biraz atçılığı konuşalım...

Filmden önce biraz atçılığı konuşalım... Görseli

At yarışları, özüne baktığımızda tarih boyunca aristokrasinin, zarafetin ve rekabetin sembolü olmuş köklü bir spor geleneği. Asil atların güç, hız ve zarafet sergilediği, seyircilerin nefeslerini tutarak izlediği bu görsel şölen yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar geldi. Zamanla popüler olması yüzünden aristokrasiden de biraz uzaklaştı, her biri özenerek hazırlanan atların birbirleriyle mücadelesi zamanla halkın da dikkatini çekti.

At yarışları için sporun yanı sıra sosyal bir buluşma etkinliği diyebiliriz. Şık kıyafetler, bahis heyecanı ve prestijli organizasyonlarla at yarışları zamanla kültürel bir mirasa dönüştü. Mesela İngiltere’deki Royal Ascot veya bize göre ülkemizdeki Gazi Koşusu için bu klasın ve estetiğin zirvesi diyebiliriz. Atların soyluluğu, yarışın disiplini ve etkinliğin organizesi derken bu etkinlikler at yarışlarını adeta bir sanat formuna yaklaştırır.

Fakat gel gelelim at yarışı denince insanların aklına ilk olarak bunlar gelmiyor elbette.

Fakat gel gelelim at yarışı denince insanların aklına ilk olarak bunlar gelmiyor elbette. Görseli

Özellikle bu dünyaya uzak bir insanın at yarışı dendiğinde aklında az önce betimlediğimiz şeylerin canlanmayacağını biliyoruz. Bunun sebebi belki de uzun süre öncesinden yanlış anlaşılmaları. Bu yanlış anlaşılma, atçısından yarış severine bütün sektörün, son derece dışa kapalı bir dünya olmasıyla alakalı olabilir. At yarışı dünyasünda herkes işinde gücünde. Atçılık uzun yıllar kendisini anlatmamış veya anlatamamış. Zaten anlatsan da anlaması kolay bir iş değil.

At yarışının kendisini anlatamaması üzerinden at yarışı temalı 1984 yapımı "Atla Gel Şaban" filmine geçiş yapalım.

At yarışı camiasından ister atçı ister televizyoncu olsun, bu filmi hedef göstermeden duramaz: “Bizi Atla Gel Şaban bitirdi!” diye takılırlar. Biraz geyik amaçlı da olsa doğruluk payı yok değil. Zira at yarışları, ülkede birçok insanın aklında bu filmdeki haliyle yaşıyor. 

Yurt dışında, özellikle Hollywood yapımlarında at yarışları üzerine çekilen filmleri gözünüzün önüne getirirseniz atçılığın tam da başta bahsettiğimiz yönleriyle işlendiğini, şampiyon atların kahramanlık hikayeleriyle birlikte verildiğini gözlemleyebilirsiniz. Bizde ise ilk at yarışı temalı filmlerden biri sayabileceğimiz Atla Gel Şaban'ın aslında konusu at yarışı değildir, hatta Kemal Sunal bu filmde Şaban bile değildir. Filmin adına rağmen ana karakterin adı Niyazi'dir. Konu da geçim sıkıntısı çeken Niyazi'nin yaşadıkları üzerinedir.

At yarışları, garibanlığı ve talihsizliği absürt şekilde ele alan filme bir tema olsun diye eklenmiş diyebiliriz. Filmde at yarışlarıyla ilgili derinleşilmediği gibi, oyun oynayan yarışsever de basit stereotiplerle ele alınır. Tabii ki film böyle ele aldığı ve derinlemesine imnediği için at yarışları bugün kafalarda filmdeki haliyle yaşıyor diyemeyiz çünkü zaten film halihazırda var olan algıdan yola çıkarak at yarışlarını kullanmıştır. Ama filmin olayı epeyce absürtleştirdiği de bir gerçek.

Peki nedir bu filmin olayı? At yarışlarına gerçekten büyük bir zararı var mı?

Filmdeki ana karakter Niyazi’nin en büyük özelliği, garibanlığıdır. Niyazi çocuklarına bisiklet alamaz, hatta sofraya ekmek dışında bir şey bile koyamayacak kadar az para kazanır. Eşi tarafından darlanır, her gün kalkar işe gider ve eve eli boş döner.

Niyazi’nın bütün mahalleli esnafa da borcu vardır. Öte yandan fakirlik herkesi yozlaştırmıştır: Bakkal tartıda hile yapar, oduncu ağır çeksinler diye odunlarını sular, kasap kedi keser. Bütün bu umutsuzluk içinde, mahalleli kahvede at yarışı bahsi yapar, yani altılı ganyan oynar. Kahvedeki mizansene haliyle bazı stereotipler hakimdir: Ahalinin içinde bazı bilmişler vardır, “O koşuyu o ata yedirmezler” diyenlerden jokeyden aldığı tüyoyla, bültende 0 puan almış olan Esmerim’i tek attıran bir vatandaşa kadar uzanan klasik tiplemelerden bahsediyoruz. Mahalleli için at yarışları bir oyundan veya hobiden ziyade tamamen maddi çıkar amaçlıdır; hani tıpkı diğer şans oyunları gibi, “Talih kuşu bize konsa da, zengin olsak” bakış açısı hakimdir.

Yine Niyazı’nin mahalleden bir arkadaşı, çocuğunun tedavi parasını at yarışlarında kaybeder, bu da toplumdaki “Çoluğun çocuğun rızkını atlara yedirdi” anlatısının bir yansımasıdır.

Bütün bunların içinde gerçeklik payı var. Ama bu yine de tek yönlü bir bakış açısı. Zira gerçekte ganyan bayileri ve kahvelerde, atlar bu işin önemli bir kısmıdır.

90’larda ganyan bayiilerinde bulunmuş olan büyüklerimiz daha iyi hatırlar: İşin bahis tarafı bir yana, at yarışları birçok insan için ulaşılabilir bir hobidir. Zira çok küçük paralarla da bahis yapılabilir.  Birçok köklü ganyan bayiinde atlar çok sevilir. Ganyan bayileri şampiyon atların fotoğraflarıyla dekore edilirdi. Misal 90’larda Yavuzhan bütün bahisçilerin çok sevdiği, duygusal bağ kurduğu bir attı. Bağırsak düğümlenmesinden öldüğü günden, o dönemler at yarışlarıyla ilgilenen herkesin, az çok hüzünlü en az bir hikayesi vardır.

Atla Gel Şaban filmi, gerçekten de Türkiye’de at yarışlarını negatif şekilde etkilemiş midir?

Filmin popülerliği düşünülürse insanların algısını negatif yönde etkilediğini söyleyebiliriz. At yarışları soylu bir rekabet ve estetik bir deneyim sunmayı amaçlarken Atla Gel Şaban’da yarışlar para kazanma hayalleri kurduran ve komik entrikalar için bir araçtır. Film, bahis kültürünü ve yarışların maddi yönünü abartılı bir şekilde işleyerek, etkinliğin asaletini bir nevi gölgeliyor diyebiliriz. Ama atçılığı içeriden etkilediğini ve fark yarattığını söylemek daha zor. Atları seven, bu işe merak salan insan, zaten araştırmayı seven insandır. Ve nasıl ki sanat sanat içindir denebiliyorsa, at yarışları da at yarışları içindir.

Konuyu Yiğit Tezcan'ın ağzından daha detaylı bir şekilde dinlemek için "Yiğit Tezcan ile At Hikayeleri Bölüm 1 Atla Gel Şaban" videosunu izleyebilirsiniz:

Popüler İçerikler

Kat Kerkhofs'tan Eşi Mertens'in Ciro Sözlerine Cevap Gibi Paylaşım
Kat Kerkhofs'tan Eşi Mertens'in Ciro Sözlerine Cevap Gibi Paylaşım
Kara Para Aklama Suçundan Yargılanan Engin Polat'tan Ahlak Dersi
Kara Para Aklama Suçundan Yargılanan Engin Polat'tan Ahlak Dersi
Dünyanın Gözü Madleen'de: İçerisinde 12 Aktivistin Olduğu Gazze'ye Yardım Götüren Gemiye İsrail'den Müdahale
Dünyanın Gözü Madleen'de: İçerisinde 12 Aktivistin Olduğu Gazze'ye Yardım Götüren Gemiye İsrail'den Müdahale