Yakınını Kaybeden Bir İnsanın Gözünden Hayata Devam Etmek

Yaşadığımız pek çok acıyı tarif edebiliriz. Elimizi kestiğimizde, kafamızı bir yere vurduğumuzda, dizimiz kanadığında, yaşadığımız acıya 1 ile 10 arasında bir değer verebiliriz. Ancak bir yakınımızı kaybettiğimizde bu acıyı tarif edebilmemiz mümkün değildir.

Büyük kayıp

Bu büyük acıdan sonra çok yüksek ihtimalle yaşayacağımız iki psikolojik durum var: depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu. Daha düne kadar hayatımızda olan, her gün sesini duyduğumuz, yüzünü gördüğümüz insan bir anda hayatımızdan çıkıyor ve acımızla baş başa kalıyoruz. Bu tip olaylarda, hepimizin yas süreci bazen farklılıklar gösterse de tepki sıramız aynıdır.

İnkar

Önce inkar aşaması. Bazılarımız şok halinde, hiçbir şey olmamış gibi davranır. Onun hayatımızdan çıktığını asla kabul edemeyiz. Baş sağlığı dileyenlere “hayır o ölmedi” şeklinde tepkiler veririz.

Kızgınlık

Daha sonra kızgınlık aşaması gelir. “Neden ben?”, “neden bizim başımıza geldi bu?” soruları zihnimizden hiç çıkmaz. Yaşanan olayda bir adalet aramaya çalışırız. Kimi zaman da kendimizi suçlarız. “Oraya gitmesine izin vermeseydim bu olmazdı” “yanında olsaydım onu koruyabilirdim” “keşke onu engelleseydim” diye düşünüp suçu kendimize yıkmaya çalışıp, bir çıkış yolu bulmaya çalışırız. Olabilecek tüm ihtimalleri kurarız kafamızda. Sanki bu ihtimalleri düşünmek, yaşanmış olayı değiştirebilecekmiş gibi.

Pazarlık

Sonra yaşadığımız kaybı kabullenmemek için pazarlık ederiz. 'Onun yerine benim canımı al' , 'ona bir şey olmasaydı keşke ölen ben olsaydım' diyip mevcut durumu değiştirmek isteriz.

Depresyon

Sonra depresyon kendini iyice belli eder. Yavaş yavaş olayın farkına varırız ve gerçek üzüntü işte tam burada başlar.  Onsuz bir dünyada yaşamak istemez, her gün, her an bu olaya isyan ederiz. İştahımız kesilir, uykularımız kaçar, her gece kabuslar görüp sıçrayarak uyanırız.

Kabullenme

Artık, hayatımızda onun olmadığını kabul etmeye ve gerçekle yüzleşmeye başlarız. Hayatımıza devam etmemiz gerektiğinin farkına varırız. Bizi seven, bize değer veren herkes, her gün nasıl eridiğimizi, nasıl tükendiğimizi görür. Her şeye rağmen, onlar için, kendimiz için, hayata kaldığımız yerden tekrar katılmamız gerektiğini anlarız.

Çevrenizden sık sık 'hayat devam ediyor', 'ölenle ölünmez' , 'emin ol o da hayatına devam etmeni isterdi' şeklinde cümleler duyacaksınız. Önce onlara kızacaksınız. Nasıl oluyor da hayatlarına devam edebiliyorlar anlayamayacaksınız fakat gerçekten de hayat bir şekilde devam ediyor. Onsuz, eksik, buruk ama devam ediyor.

1. Duygularınızı bastırmayın.

Ağlama hissine karşı koymayın. Çok büyük bir acı yaşadınız. Ağlamak, isyan etmek çok normal tepkiler. Duygularınızı istediğiniz şekilde dışa vurun.

2. Ailenizle ve yakın çevrenizle vakit geçirin.

Kaybettiğiniz canınız sizin için ne kadar kıymetliyse, siz de hayatınızdaki insanlar için o kadar kıymetlisiniz. Onlarla vakit geçirin. Acınızı, üzüntünüzü, kızgınlığınızı onlarla paylaşın. Acı, paylaşarak hafifler. Yalnız kalmayın.

3. Destek gruplarına katılın.

Psikolojik yardım almadan, böylesi bir acıyı atlatmak kolay değildir. Sizinle aynı acıları yaşamış, bunları atlatıp hayatına devam etmiş insanlarla tanışmak, iletişim kurmak, size güç verecektir.

4. Bunun bir süreç olduğunu kabullenin ve sabredin.

Sabahları uyanıp yeni bir güne başlamak istemeyeceksiniz. Yaptığınız her şey anlamsız gelecek. Yemek yemek, işe/okula gitmek, günlük hayata devam etmek, size anlamsız gelecek. Gerçekten hepsi geçiyor. Bu süreci atlatmak, onu unutmak anlamına gelmez. Acınızla yaşamayı ve her şeye rağmen hayata devam etmeyi öğrenmeniz gerek.

5. Onu, güzel hatıralarınızla anın.

Birlikte gittiğiniz sinemayı, sadece ikinizin güldüğü, başka insanların anlam veremediği şakaları, yağmur altında eve koşarken nasıl da özgür hissettiğinizi, size basit bir omlet yaptığında bile onun, dünyanın en güzel yemeği olduğunu, birlikte gittiğiniz tatilleri, gülüşünün size nasıl yaşama sevinci verdiğini hatırlayın. Hayatın onunlayken muhteşem olduğunu, onsuzken de, hatıralarını düşünerek ne kadar güzel hissettirebileceğini unutmayın.

Popüler İçerikler

Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
Nusret, 2022 Dünya Kupası Finalinde Sahaya ‘Kaçak’ Girmiş! Nusret Yüzünden Türk Yöneticinin Hayatı Kararmış!
Çok mu Çok İddialıyız? Brad Pitt'ten Daha İyi Oyuncu Olduğunu Söyleyen İlker Aksum Dillere Fena Düştü!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
15.03.2016

Kimse kendini kandırmasın.... Hayata devam edebilmek! değil. Hayata bir yanın eksik devam etmeye çalışmak o.....

15.03.2016

33 Yaşındaydı... 2 Ay içinde olup bitti herşey doktorlar hastaneler bitmek bilmez testler .Bugün tam bir ay oldu onu kaybedeli onu. 2 tane küçük çocuk bırakıp gitti can arkadaşım. Evet hayat devam ediyor bir şekilde.Eksik,yarım,telefonun ucunda saatlerce konuştuğum biri yok artık. Güzel hatıralarımız ve fotoğraflarımız kaldı. Allah sabır versin bunu yaşayan herkese inanılmaz zor çünkü :(

20.01.2019

20 yaşındaki kardeşimi gömdüm toprağa.Her günüm kendimi suçlamak ile geçiyor.O hastanedeyken acı çekerken ben nasıl acısız yaşadım?O buz gibi toprakta yatarken ben nasıl yaşayabiliyorum?Hayatta neden varım anlayamıyorum.Sapa sağlam babamın kardeşimin vefatından sonra çöküşünü izlemek beni kahrediyor.Anne babamın yanında hiçbir şey olmamış gibi iyi görünmeye onlara destek olmaya çalışıyorum fakat geceleri hıçkıra hıçkıra ağlamaktan da yoruldum.

TÜM YORUMLARI OKU (24)