Yakında Toprak Bizi Doyuramayacak: Su Altı Tarımı Geleceği Kurtacak mı?

Dünya Gıda Programı'nın verilerine göre 53 ülkede 155 milyon kişi gıda krizi ile karşı karşıya. Toprak tarımının yetmemesi sualtı tarımı gibi alternatifleri düşündürmeye başladı. Peki yüzyılın en büyük tehdidi gıda krizine karşı sualtı çiftlikleri çare olur mu? Sualtı tarımı nedir ve nasıl çalışır?

Yüksek teknolojili sualtı malzemeleri üreten Ocean Reef Group Kurucu CEO'su Sergio Gamberini, İtalyan Riviera'sında tatildedir. 

Yaptığı dalıştan sonra arkadaşlarıyla sohbet ederken aklına şu soru gelir: Pesto sosun en önemli malzemesi fesleğeni su altında yetiştirmek için gerekli koşullar sağlanabilir mi?

Bu sorunun cevabıyla ilgili duyduğu heyecan, en büyük iki tutkusu dalış ve bahçecilik ile birleşince dünyanın ilk sualtı yetiştiriciliği tesisi Nemo's Garden (Nemo'nun Bahçesi) doğdu. 

Nemo's Garden, tepesinde kubbesi olan, 'biyosfer' denilen küreleri deniz altında 4,5 ila 11 metreye çapalıyor. 

Bu kubbelerde yaratılan hava boşluğuna fidelikler ve 10 metrelik spiral tüp yerleştiriliyor.

Tüpün en altı, temiz su ve gübrenin tutulduğu yer. Bir pompayla bitkilere ulaştırılıyorlar.

Bu sistemin kontrolü su üzerinden sağlanabilirken, dalgıçların tüplere girmesi için de bir boşluk mevcut.

Tüplerdeki güneş panelleri ve fan, içerideki nemi dengeliyor. Temiz suya dönüştürülen deniz suyu, daha sonra bitkileri sulamakta kullanılıyor. Pestisit kullanımına ihtiyaç duyulmuyor çünkü zaten parazitler giremiyor. 

Bugün 800 ila 2000 litrelik altı biyosfere sahip küçük deniz altı çiftliğinde, hemen her türlü yeşillik, kekik, nane, domates, çilek, lavanta, aloe vera, çarkıfelek, şekerotu, turp, çörek otu, kabak, fasülye, mantar yetişebiliyor. 

Gamberini'nin 2012'de bahsettiği pesto sos artık yetiştirdikleri fesleğen ile yapılıp, yine biyosferlerde büyüyen salataya eklenebiliyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, 55 ülkede 155 milyon insanın gıda krizinde olduğunu söylüyor.

Sadece 2020'de bu krizle karşı karşıya kalanlar 20 milyon arttı. 

Dünya Bankası'nın verilerine göre dünyanın temiz su kaynaklarının yüzde 70'i tarım için kullanılıyor. 

Bunun yanı sıra tarım ürünlerinin hızla artan nüfusa yetmemesi, kuraklık ve kıtlığın baş göstermesi, pek çok bilim insanı ve girişimciyi 

farklı üretim modellerine çekiyor. 

Birleşmiş Milletler'in okyanus temelli çözümler danışmanlığını yürüten Vincent Doumeizel, kasım ayında yaptığı açıklamada okyanusun yalnızca yüzde 2'sinde yapılacak tarımla 12 milyar insana yeterli proteinin elde edilebileceğini söylemişti. Dünya Bankası'nın verilerine göre 2020 sonu itibarıyla dünya nüfusu 7,7 milyar. 

En önemli protein kaynağı olarak deniz yosununu gösteren Doumeizel, 'Yosunun toprağa, temiz suya, pestisite ihtiyacı yok. Hayvanlar soya yerine yosun temelli ürünlerle beslense metan gazı emisyonu yüzde 90 oranında azalabilir. İskoçya ve İzlanda gibi ülkelerde bu uygulama hayata geçmiş durumda' demişti.

Sualtında yosun yetiştirip, karbondioksiti düşürmek

İnsanların yediği ürünleri su altında yetiştiren tek örnek Nemo's Garden olabilir. Ancak sualtı tarımı denilince öne çıkan firmalardan biri de ABD'li GreenWave. 

GreenWave (Yeşil Dalga), deniz altına dikey şekilde kurdukları sistemle deniz yosunu, midye ve deniz tarağı gibi canlıları yetiştiriyor. 

Hiçbir şekilde su ve gübre istemeyen bu uygulamayla küçük bir deniz ekosistemi oluşturulmuş oluyor. Yetiştirilen yosun, sudaki karbondioksit seviyesini düşürerek denizin daha az asidik olmasını sağlıyor. 

Dünya Bankası'nın hesaplamasına göre ABD kıyılarında yüzde 5'ten daha az oranda yosun yetiştirmek bile, 10 milyon ton nitrojenin ve 135 milyon ton karbonun absorbe edilmesine yardımcı olabilir. 

GreenWave kurucusu Bren Smith çoktan Rolling Stone dergisinin 'Geleceğe Şekillendiren 25 Kişi' listesine girdi bile. 

GreenWave, 4 bin metrekarelik bir alan, bir bot ve 20 ila 25 bin dolarla insanların sualtı çiftliği kurabileceğini söylüyor.

Yosun yetiştirerek yılda 1 milyon karbondioksiti çekmek.

Operasyon lisansını henüz alan Kelp Blue adlı şirket, Temmuz 2021'den itibaren Lüderitz kenti açıklarında bir kelp yosunu kurmayı hedefliyor. 

Kalsiyum, potasyum, magnezyum, çinko gibi minerallerin zengini kelp yosunu, dünyanın en hızlı büyüyen canlılarından biri. Günde 60 santimetre boy atabilen kelplerin boyu 40 metreye kadar ulaşabiliyor. Çok hızlı büyüdükleri için çok hızlı fotosentez yapıyorlar, dolayısıyla ortamdaki karbondioksitin tamamına yakınını tüketiyorlar. 

Şirketin 2029 hedefi, yılda 1 milyon tonluk karbondioksitin emildiği bir tesis kurmak. Dünyanın pek çok bölgesinde kurulan kelp yosunu ormanlarından elde edilecek ürünler, tekstil, hayvan yemi, balık yemi ve organik gübrecilikte kullanılacak.

Kaynak: Independent Türkçe

Memelere Özgürlük! Belçika'da Sokaklara Emzirme Bankları Yerleştirildi
Almanya ve Belçika'nın Ardından İtalya'da Sel: Onlarca Kişi Evinde Mahsur Kaldı
Her Yıla Bir Keşif: Dünyanın Konuştuğu 7 Yaşındaki Asteroit Avcısı

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
28.07.2021

Bilime ve yeniliklere saygim var ama yine saçma bir şey gibi duruyor.Yani benim diyecegim daha da imkansiz ama yeşile agaca topraga sahip çiksak yetmez mi? Her yere beton dökmek yerine çiftçiyi desteklesek olmaz mi? Sadece bizim ülkemizde özellikle amerika rusya çin fransa gibi ülkeler kendi çikari için yapmadiklari kalmadi.

29.07.2021

Ya nufusu insanlar kendi isteği ile düşürecek yada alternatifler hayır diyemeyecek.

28.07.2021

Suyun altinda sadece deniz borulcesi yetisebilir bide sushi yosunu

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ