Bilimsel araştırmaların yöntemi geliştikçe, geçmişe dair bilgilerimizin de seyri değişiyor.Bu bölgede aynı şeklin irili ufaklı yüzlerce örneğine rastlandı ve çaplarının 70 metreye kadar ulaşabildiği gözlemlendi. Google Earth'ten bu şekillere ulaşabilirsiniz.Yapılan incelemeler, Vikingler'in 910-1030 yılları arasında öldürüldüğünü ortaya koyarken; kemiklerin durumu, bilim insanlarına bu kişilerin çırılçıplak soyularak infaz edildiğini düşündürüyor.Çapları birkaç santimetreyle iki metre arasında değişen bu kürelerin en büyükleri 16 tonluk ağırlığa sahip. Neredeyse tamamı volkanik bir kayaç olan granodiyorit'ten oluşmuş bu kürelerin ne şekilde ortaya çıktığı bir sır olmayı sürdürüyor.Tünel çalışmalarında Romalı askerlerin cesetlerine ve duvarlarda sülfür ve zift kalıntılarına rastlandı.Rastlanan bu kuş, 3,000 yaşında bir modaydı ve uçmayan kuşun uzunluğu, ortalama bir insanın iki katıydı.2014 yılında keşfedilen bu göl, çölün ortasında bir anda ortaya çıkmıştı ve koyu yeşil bir renge sahipti. Devletin radyoaktif olduğu için girilmesini yasakladığı bu göle, bölgenin yerlileri maalesef girmeye devam ediyor.1888 yılında yazılmış bu tıp kitabının içinde yer alan zarfın üstünde, çiçek hastalığının tedavisi için üretilecek aşıda kullanılması için saklandığı yazıyordu.1610 yılında öldüğü bilinen kralın kafatası, 1793 yılında mezar hırsızları tarafından çalınmış, en son ise 1955 yılında Fransız bir vergi tahsildârı tarafından satın alınmıştı. Belli ki o tarihten sonra bir tavan arasında sahibi tarafından unutulmuş...Wilfrid Voynich'e ait olduğu belirtilen bu el yazması kitap üzerinde yapılan incelemeler, 1400'lü yıllara dayandığını gösteriyor ve daha da ilginci, bitkileri tanıtan bu kitabın içinde resmedilen bitkilerin hiçbiri dünya üzerinde bulunan türlerle eşleşmiyor.3000 yıllık bu lahitin varlığından hiç kimsenin haberi yoktu ve ev sahibinin ölümünün ardından ortaya çıkarıldı.Çift, ilk olarak bu kişinin yürüyüş sırasında yaşamını yitirmiş bir başka dağcı olduğunu düşünmüş, ancak yapılan çalışmalar mumyanın M.Ö. 3300 yılına ait olduğunu ortaya koymuştur.1963 yılında, Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde evini yenileyen adam, bir duvarı yıkarak gizli yeraltı şehrini keşfetti. Şehirde suyun, dükkanların, mezarların ve hatta bir okulun olduğu ortaya çıkarıldı. Bilim insanları, bu şehrin kazılması gereken 10 katı daha olabileceği görüşünde.1971 yılında Idaho'nun mısır tarlalarında keşfedilen bu toplu mezarda 200 adet hayvanın iskeleti bulundu.Bulunan bu kemiklerin 8,000 yıllık olduğu düşünülüyor.'Grauballe Adamı' olarak bilinen bu talihsiz adam, 1952 yılında Danimarka'da bulundu. Jül Sezar'ın zamanında yaşadığı düşünülen adamın boynu kesilerek bataklığa atıldığı düşünülüyor.1918 yılında Fransızlar tarafından bombalanan sığınak, bugün 21 Alman askerinin cesedine ev sahipliği yapıyor. Yerin 6 metre derinliğindeki sığınakta aynı zamanda ısıtma sistemi, telefon kabloları, elektrik ve yataklar bulundu. 16 adet çıkışı olan bu sığınak, 500 askeri barındırabilecek bir genişliğe sahip.Bağdat'ta bulunan ve ilk olarak vazo olduğu düşünülen bu cisimlerin içi açıldığında, bunların tarihte bilinen ilk piller olduğu ortaya çıktı. İşin gizemli tarafı ise, Mezopotamya insanının pile neden ihtiyaç duymuş olabileceğiydi...Evde yapılan tadilat çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan ceset üzerinde yapılan çalışmalar, evin bulunduğu alanın yalnızca bir suç mahalli değil, eski bir mezarlık olduğunu ortaya koydu. Cesedin 1840 yılında hayatını kaybetmiş bir insana ait olduğu düşünülüyor.