Yakamoz S-245 Dizisiyle Gündeme Gelen Denizaltıda Yaşama Dair İlginç Detaylar

Tüm dünyayı etkisi altına alan kozmik felaketin ardından bir askeri denizaltıya sığınarak afotik zonda hayatta kalma mücadelesi veren grubun başından geçen olayları anlatan Yakamoz S-245, geçtiğimiz günlerde popüler dizi ve film izleme platformu Netflix’te izleyicileri ile buluştu.

Netflix’in ilk Belçika serisi Into the Night ile aynı evrende geçtiği bilinen dizi, sıradışı konusu ve Kıvanç Tatlıtuğ, Özge Özpirinçci gibi güçlü isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosu ile daha şimdiden büyük bir ilginin odağı oldu.

Baştan sona sürükleyici bir yapım olması nedeniyle izleyicilerin önemli bir kısmının bir oturuşta izlediklerini belirttiği Yakamoz S-245’in ardından hem sosyal mecralarda hem de arama motorlarında denizlerin hakimi denizaltılar ve denizaltıda yaşam ile ilgili yapılan araştırmalar da artmış durumda.

Peki ya siz denizaltılar ile ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz? İşte denizaltılar ve deniz mürettebatının suyun derinliklerindeki hayatı ile ilgili, duyduğunuzda ufkunuzu açacak eşsiz bilgiler!

1. Bir denizaltı son seyrini yaptıysa ismi başka bir denizaltında yaşatılır.

Genellikle bir denizaltı, denizlerdeki son görevini tamamlayıp emekliye ayrıldıysa ismi göreve yeni gelen başka bir denizaltıya verilir. Ayrıca tüm denizaltı donanmalarının isminin yanında bir kısaltma bulunur.

Örneğin diziye ismini veren” Yakamoz S-245”teki ‘S’ submarine kısaltmasını; ‘245’ ise gemi borda numarasını açıklar.

Bunun asıl nedeni ise güvenliktir. Siyah renkte bir denizaltının, denizaşırı görevdeyken düşman uçakları ve gemileri tarafından fark edilme olasılığı oldukça düşüktür.

Bunun yanı sıra bazı ülkelerin denizaltılarının ise koyu yeşil renkte olduğu biliniyor. Bu da denizaltının konuşlandığı bölgedeki deniz suyunun rengi ile alakalıdır.

3. Denizaltıda sadece bir komutan olur.

İçerisinde askeri personellerin görev yaptığı denizaltıların idaresi tek bir komutanın elindedir. Buna ek olarak komutaya yardımcı olması için “ikinci komutan”; makina bölümünden sorumlu “başçarkçı” gibi  denizaltıda görev yapan subay rütbesinde üst düzey personeller bulunur.

Komutana bağlı olarak görev yapan mürettebatın içerisinde denizaltının seyir, torpido, ikmal, telsiz gibi kritik bölümlerinde

uzmanlaşmış başarılı personeller yer alır. Bu noktada, denizaltı mürettebatına dahil olabilmek için oldukça zor pek çok fiziksel ve psikolojik testi başarıyla tamamlamak gerektiğinin de altını çizelim.

Denizaltıların büyüklüğüne göre değişmekle birlikte bir denizaltıda ortalama 40 personel görev yapmaktadır. Denizin dibinde, aylar boyu kısıtlı bir alanda ve kalabalık bir toplulukla vakit geçirmenin zorluklarla dolu olduğunu tahmin etmek çok da zor olmasa gerek...

5. Denizaltıların penceresi yoktur.

Çoğu denizaltının penceresi bulunmaz. Öte yandan gemilerde bulunan pencereler “lumbuz” olarak adlandırılır.

Bununla birlikte eğer gemi henüz çok derine ulaşmadıysa periskop adı verilen bir araç yardımıyla denizi gözlemek mümkündür. Yani klostrofobisi olan bir kişinin uzun bir süre boyunca denizaltıda kalabilmesi yalnızca hayaldir.

Bir denizaltının denizde konuşlanma süresi ortalama 90 gündür. Bu süreçte deniz mürettebatı, yaşamlarını denizaltının içerisinde geçirirler.

Denizaltının suyun altında bu kadar uzun bir süre boyunca hareket halinde olabilmesini sağlayan araç ise şnorkeldir. Denizaltı, yüzeye yakın bir konumda iken şnorkel aracılığı ile hava alıp jeneratörlerini çalıştırır ve bu sayede güç depolar.

7. Denizaltının suda kalma süresini belirleyen en önemli etken yemek stoğudur.

Evet yanlış duymadığınız! Dizel motor gücünden elde edilen elektrik enerjisiyle hareket eden denizaltılar ortalama 4 ay boyunca, hiç yakıt ihtiyacı duymadan dünyanın yarısını dolaşabilirler. Fakat kumanyası biten bir denizaltının suyun üzerine çıkması gerekir.

Fizik derslerinden de hatırlayacağınız üzere suyun kaldırma kuvveti, yoğunluğu düşük olan katı cisimlerin batmasını engeller. Ağırlığı binlerce tonu bulan denizaltıların suyun üzerinde batmadan yüzebilmesinin asıl nedeni de bu güçtür.

Denizaltı daldığında, ağırlığı ile taşırdığı suyun ağırlığı eşitlenir. Aslında bu bilgiyi ilkokul yıllarında hemen hepimizin yapmış olduğu yumurta deneyinden de hatırlayabilirsiniz.

9. Denizaltılar, çok derine inerlerse yüksek basıncın etkisiyle parçalanırlar.

Bir denizaltı, ortalama olarak suyun 250 metre altına kadar inebilir. Fakat denizaltının, suyun derinliklerine doğru kat ettiği mesafe ne kadar yükselirse suyun basıncı nedeniyle ezilme noktasına ulaşarak ses hızından daha hızlı olarak içe çöküp parçalanma riski de o kadar artar.

Oldukça uzun süre boyunca seyir halinde olan denizaltılarda tatlı su ihtiyacı “evaporator” veya “ters osmoz” sistemler ile giderilir. Deniz suyunu arıtan bu cihazlardan çıkan suyun içilebilir hale gelmesi için ise bazı özel tabletlerin kullanılması gerekir. Bu nedenle özellikle de uzun süreli görevlerde içme suyunun dikkatli bir biçimde tüketilmesine ekstra hassasiyet gösterilir.

11. Denizaltıda her iş birlikte yapılır.

Eğer izlediyseniz diziden de anlayabileceğiniz üzere uzun bir süre boyunca aynı gemide yaşayan denizaltı personeli, her konuda büyük bir birlik ve beraberlik duygusu ile hareket etmek zorundadır. Denizaltı içerisinde, uzmanlık gerektiren görevler haricindeki her iş ortaklaşa yapılır.

Hayır abartmıyoruz... Hem denizaltıdaki elektronik cihazların buhardan etkilenmemesi hem de kalabalık mürettebat üyelerinin suyu eşit miktarda kullanabilmeleri adına kendilerine banyo yapmaları için tanınan süre yalnızca üç dakikadır. Bu süre içinde sadece bir kova dolusu su kullanabilirler. Bunun bir dakikası ıslanma, bir dakikası sabunlanma birdakikası ise durulanma süresidir.

Tüm personel 2 saat içinde banyosunu tamamlar, ancak bir sonraki banyo izni için beklenen süre bazen bir hafta ile on gün arasında değişebilir. Bu süre zarfında, oldukça dar ve kapalı bir ortamda biriken yağ, yakıt, yiyecek ve benzeri kokuların birleşiminden doğan kötü kokuya karşı duyulan hassasiyet de günden güne azalmış olur.

13. Tüm denizaltılarda sıcak yatak uygulaması bulunur.

Denizaltıda yaşam ile alakalı en çok şaşıracağınız detaylardan bir tanesi de zannediyoruz ki bu olacak! Yakamoz S-245’i izlediyseniz zaten fark etmişsinizdir, denizaltı yolculuklarında mürettebat oldukça kısıtlı bir kişisel alana sahip olur. Bu alan ortalama 1,4 metrekareye karşılık gelir.

Bu nedenle denizaltı içerisinde tüm personele yetecek sayıda yatak bulunmaz. “Tabut” adı verilen ve etrafı ince bir perde ile örtülebilen yataklarda günün her saatinde uyuyan biri vardır.

Vardiyası biten denizaltı personeli, çalışma arkadaşını uyandırarak onun yatağına geçer. Bu nedenle denizaltılarda bulunan yatakların üzeri her zaman sıcak kalır.

Takdir edersiniz ki bir denizaltının içerisinde zamanın izini kaybetmek son derece olağan bir durum. Denizaltı mürettebatının sirkadiyen ritmini sürdürebilmesi ve zaman takibini doğru biçimde yapabilmesi ise ancak aydınlatma renginin değişmesi ile olur.

Denizaltının içinde kırmızı ve sarı ışık yanıyorsa gece, beyaz ışık yanıyorsa ise gündüzdür. Ayrıca kafa karışıklığı yaşamamaları adına mürettebata her gündoğumu ve günbatımı da anons edilir.

15. Denizaltılar suyun içinde kendilerini gizlemek zorundadır.

Gizli görevde yer alan denizaltıların düşman gemileri ve denizaltıları tarafından fark edilmemek için uymaları gereken bazı kurallar bulunur. Hatta bazı durumlarda denizaltıya yaklaşan bir düşmanın kendilerini fark etmelerini önlemek için mürettebat üyelerinin birbiri ile konuşmaları dahi yasaklanabilir.

Denizaltının en büyük özelliği görünmez ve bulunmaz oluşudur. Denizaltılar suyun altında iken, su yüzüne elektro manyetik bir sinyal, gürültü veya fiziksel bir objeyi çıkarmaması gerekir. Denizaltıların gözü ise “sonar” adı verilen sistemdir.

Peki denizaltından dış dünya ile haberleşme nasıl sağlanır? Denizaltı komutanına, öncesinde görev iletilir ve denizaltı dalışa geçtikten sonra tüm dünya ile iletişim kesilir. Yani bundan sonra mürettebat yalnızca birbiri ile iletişim kurabilir.

Denizin derinliklerinde seyir halinde olan her denizaltı olası bir savaş ihtimaline karşı hazırlıklı olmak zorundadır. Denizaltılarda bulunan mühimmatlar ise ülkemizde Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde de bulunan torpido ve güdümlü füzelerdir.

Bu mühimmatlar ile birlikte yaşamak ise denizaltı mürettebatının gündelik yaşamının bir parçasıdır adeta!

17. Türk Deniz Kuvvetleri’nde 13 adet denizaltı bulunmaktadır.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterinde bulunan denizaltı sayısı toplamda 13’tür. Denizaltılar, Ay sınıfı denizaltı, Gür sınıfı denizaltı ve Preveze sınıfı denizaltı olarak 3 kategoriye ayrılmaktadır. Türkiye’nin en modern denizaltısı olacak Reis Sınıfı denizaltıların üretimi ise toplamda 6 adet olacak şekilde devam ediyor.

Buna ek olarak yeri gelmişken, diziye ismini veren Yakamoz S-245’in dış çekimlerinin Türk Deniz Kuvvetleri’nde bulunan Ay Sınıfı denizaltılardan birinde yapıldığının da altını çizelim. Ay sınıfı denizaltıların modernizasyonu ise milli imkanlarla; savunma sanayinin öncü kuruluşlarından STM tarafından gerçekleştirilmiş.

Bildiğiniz üzere, Türk savunma sanayii denizaltı üretimi ve modernizasyonunda dünyada sayılı ülkelerden biri. Hatta o kadar ileri bir konumda ki, Pakistan’ın Fransız yapımı 3 denizaltısı da yine STM tarafından modernize ediliyor.

Bugün, ülkemizi denizlerden gelebilecek her türlü tehdide karşı korumakla yükümlü olan Denizaltı Filosu Komutanlığı, denizlerin binlerce metre derinliğindeki yolculuklarına “Sessiz ve Derinden” devam ediyor.

Aylar boyunca güneşten uzakta ve karanlık suların içerisinde seyre devam eden denizaltılar ile alakalı sizleri şaşırtacağını düşündüğümüz bazı bilgileri derledik.

Peki hem Yakamoz S-245 dizisinde izledikleriniz hem de sıraladığımız bilgiler ışığında, sizce bir denizaltıda yaşamak nasıl bir duygu? İlginç mi? Heyecanlı mı? Yoksa korkutucu mu? Yanıtınızı yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz!

Popüler İçerikler

Mike Tyson Kaybetti: Tarihi Mike Tyson - Jake Paul Maçında Neler Oldu?
Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan
Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
YORUMLAR
26.04.2022

Dizi tamamen atmasyon dizideki denizaltı ay sınıfı fakat maşallah içi 3 oda 1 salon bahriyeli askerler ve donanma resmen aşağılanıyor hırsız emre itaat etmeyen binbaşının üsteğmen den emir alması başçarkçının Çarkçı başı diye anılması ve daha bir dünya saçmalık

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ