Yabancısı İçin Bir Zamanların Gri ve Soğuk Ankara'sı Artık Koca Bir Yas Evi

Ankara Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir süreçten geçiyor. Daha bir patlamanın yaraları sarılmamışken diğer bir patlamanın haberiyle sarsılıyor. Başkent bir zamanlar orada yaşamayanlar için gri sıkıcı ve düzenli imajının yanına acıyı kederi ve korkuyu ekliyor. Ankara'yı en çok o şehirdeki anıları üzerinden seven Ankaralılar da, anılarına hiç hatırlamak istemedikleri yenilerini ekliyor. Türkiye şehirlerinin diğer şehirlerde yaşayanları için kaygılandığı bir ülkeye dönüşüyor. Bir başkent gidildiğinde yapmadan dönülmeyecek listesine kalabalık yerlerden uzak durulması maddesini ekliyor.

10 Ekim 2015 Ankara (Garı): 102 kişi hayatını kaybetti...

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı bombalı saldırısıdır. Bugün birileri oturup ezbere o kadar ismi sayamıyor. Akıllarda sadece o acıklı rakam kaldı. Ocağına ateş düşmüş onca aile, yüzlerce eş dost akraba ve sevgilinin kalbindeki yaralar çok taze. İsimleri bir tek onlar anımsıyor.

17 Şubat 2016 Ankara: 28 kişi daha can verdi...

17 Şubat 2016'da Ankara'nın Çankaya ilçesinde askeri personeli taşıyan araç hedef alınarak gerçekleştirilen bombalı saldırıda, içinde sivillerin de bulunduğu tam 28 kişi hayatını kaybetti. Ülkenin diğer yanındaki ateş tam olarak ülkenin kalbine sıçrıyor.

13 Mart 2016 Ankara ve henüz netleşmeyen kayıp sayısı

Ankara'nın Kızılay semtinde ilk değerlendirmede Çevik Kuvvet hedeflenerek yapılan bombalı saldırıda içinde sivillerin de olduğu onlarca ölü ve yüzlerce yaralıdan bahsediliyor.

Abdülkadir Selvi "Terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor."

Her gün şiddetin bir başka türüyle tanışan, sevdiklerini kaybeden ve kaybetmekten korkan insanlara bunlar söyleniyor. Bir Ankaralı olsa 'Sensin Gri Abdulkadir Selvi!' diyebilirdi. Hiç tanımadığımız insanların ölmesine, sevdiklerimizi kaybetmeye alışmamız bekleniyor.

Ölen bizim geleceğimizdir.

Hiç anımızın olmadığı o soğuk ve gri şehirde neredeyse her ay ölen, yine ölen, bir daha ölen bizim geleceğimizdir. Geleceğimizin ölmesine alışmak, bir başkentin düzenli ama güvenli olmayan bir yere dönüşmesine her gün tanık olmak, bu ülkenin en uzağındaki ateşin gelip tam merkezine de düştüğünü görmek 'gerçekten alışmamız gereken bir şey mi?' sorusu ortada öylece sahipsiz kalıyor.

Ne Ankara, ne Suruç, ne Reyhanlı ne de başka bir yer yansın artık.

Büyük patlama haberleri günlük hayatımızın bir parçası haline geliyor. İnsanların sadece rahatsız oldukları şeyleri ortadan kaldırmak isteyebileceği gözden kaçıyor. Bunlardan rahatsız olmayan, bunu kanıksamış kitlelerin bunun önüne geçmek için hiçbir şey yapmayacağı gerçeği rakamlarla ifade edilen ölü sayıları ile hayatımızın içine günlük manşetlerle sızıyor.

Acı sahiplerinin koşulsuz kucaklanması gerektiği geleneği, giderek yok ediliyor.

Yakınlarını kaybeden insanların sahiplenildiği, kucaklandığı ve toplumsal olarak sahiplenildiği tüm geleneğimiz giderek yok ediliyor. Çözüm için tek yürek olmamızdan dem vurulurken, kiminle tek yürek olmamız gerektiği kafaları karıştırıyor. Bunca kutuplaşmanın ortasında kayıp sahipleri acısını haykıramıyor bile.

Ankara' da kimse artık duvarlara güzel şeyler yazmıyor.

Şehirler değişiyor, duvar yazıları karşılıksız aşkları yazmayı giderek azaltıyor. Ankara en çok şiir yazılan duvarların şehri olmaktan çıkıp en çok patlamanın olduğu şehir oluyor. İnsanlar ölüme alışmamak için mücadele ediyor.

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Kızılcık Şerbeti'nde Yeni Doğmuş Bebeğin Başının Örtülmesi Tepki Topladı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
YORUMLAR
14.03.2016

O değil de neden terörle yaşayalım? neden yaşamaya alışalım?!

14.03.2016

Arkadaşlar 140 kadar vefat eden insan varmış arkadaşlarımdan alıyorum haberleri ama bunu hiç kimseye söylemiyolar insanlarımızı kandırmaya olayları unutturmaya çalışıyolar arkadaşımın attığı fotoğraflarda insanlar parçalanmış resmen bakamadım susmayın arkadaşlar göz yummayalım artık gençler olarak bişey yapmamız gerekiyor Atatürk bize ülkeyi bunun içn mi emanet etti. SEninde Allah belanı versin ABDULKADİR SELVİ sen yaşamaya alış ama biz alışamayız..

Pasif Kullanıcı
14.03.2016

Patlamadan bir kaç gün önce Amerika bir bildirge yayınlıyor;" Ankara'da bir canlı bomba patlaması gerçekleşebilir -bazı mekan ve meydanlar belirtip- bizim halkımız uzak dursunlar. Bu bildirge oldukça garip. Olaydan 3 saat önce yabancı birinin benim 1 ay önce instagramda paylaştığım ANKARA yazımı beğenmesi kadar garip. yüz tane resim var neden ANKARA, ne alaka? Yani saygıdeğer arkadaşlarım görüyorum ki yine kelimelere dökemeyeceğim bir acıyı sahiden hissederek yaşarken sizler yine devlet odaklı yorumlara başlamışsınız. Acıyorum ve üzülüyorum. Devleti kesinlikle savunmuyorum. Amerikanın bile bundan haberi varken (!) devletin nasıl olmazdı? Terörün 3 amacı var bana göre; birincisi insan öldürmek, ikincisi bizim zayıf ve bencil halkımızı düşünce farklılıklarıyla birbirine düşünmek ve üçüncüsü devleti çökertmektir. Bu üçünüde başarıyor. Peki bize düşen görev nedir biliyor musunuz?

Pasif Kullanıcı
14.03.2016

Sosyal medya şovunu bir kenara bırakıp o samimiyetsiz maskelerimizi düşürüp sahiden acılarımızla Allaha daha fazla yakarmaktır. Düşüncemiz ne olursa olsun Türkiye çatısı altında birlik olmaktır. Biliyorum artık hiçbirimizin dayanacak gücü kalmadı.En azından öyle umuyorum.. Bu mesajımıda sınırlı sayıda insan görecek onu da biliyorum. Ama artık kendi içimizde didişmeyi bırakıp sahiden birlik olmamız gerek. Dua etmemiz gerek Allahın kelamıyla Allahın kudretine sığınmamız gerek. En azından ben böyle düşünüyorum.Lütden artık siyaseti bir kenara bırakıp kalplerimizi vicdanlarımızı konuşturalım... Gördüğünüz gibi siyaset yapmak hiçbir halta yaramıyor..

TÜM YORUMLARI OKU (14)