Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sı Türk Edebiyatı'nın mihenk taşlarından. 'İnsanlara ne kadar muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.' sözleri, yazar Sabahattin Ali'nin yalnızca bir aşk romanı yaratmadığını gösterir nitelikte. Ali'nin aşk, yalnızlaşma ve yabancılaşmayı bir güzel harmanladığı bu eser, karakterlere derin bir psikolojik açıdan da bakmamızı sağlıyor.
Türk Edebiyatı'nın en önemli eserlerinden Kürk Mantolu Madonna, şimdilerde ise yabancıların radarına girdi!
"Nasıl çevrilirse çevrilsin anadilinde okumanın hazzını vermeyecek .. " değişik bi gurur modeli. Suç ve Ceza, Dorian Grey'in Portresi, Sefiller vs en az 1000 eser sayarım Dünya Edebiyatından, hepsini çeviri okuduk. Sonunda bir eserimiz, yabancıların radarına hazır girmişken adamların hevesini kırmayın bence..
İnsanlar kitabı almış okuyor, belki de beğeniyor; milletin de gereksiz tiribine bak! "Siz gidin i love you'nun altını çizin.", "Kaldıramazsın türko edebiyatını.", "Sabahattin Ali'yi de bize bırakın."... Ne oluyor da yine böyle boş boş, koyun gibi ezberci internet dili ile delleniyorsunuz, laf sokuyorsunuz? İnanılmaz bir iticilik, bir nefret, bir etkileşim düşkünlüğü var şu tiplerde. Özgün tepki vermeyi, doğal olmayı unutmuşlar.
Kürk Mantolu Madonna kitabının ilk kısmını her zaman daha çok sevdim. Raif efendinin aile hayatını çok güzel bir şekilde tasvir etmiş ama ikinci kısmı beni o kadar etkilemedi. Klasik bir şekilde biten bir kitap. Ama yine de okunmaya değer