Yabancı Gözüyle Osmanlı İmparatorluğu

Osmanlı İmparatorluğu birçok kişinin bildiği üzere miladi 1299 yılında Söğüt'te kurulan, başlarda küçük bir beylik iken devletin en geniş sınırlarına ulaştığı Kanunî Sultan Süleyman devri ve sonrası için tüm Dünyaya 'bir devlet nasıl İmparatorluk olur?' ekolünü benimsetmiştir. Yaptığım araştırmada bazı yabancı şahsiyetlerin Osmanlı İmparatorluğu ve o zamanın tebaası hakkında düşüncelerini sizlerle de paylaşmak için bir kaç örnek sunmak istiyorum. Kullanılan kaynaklar: 

http://belgelerlegercektarih.wordpress.com  ,  http://osmanlikulturunuyasatmadernegi.com/

Alış-verişte Osmanlı

Fransız müellif Motray, 1700′lerdeki Osmanlı Müslümanlarının harama karşı duyarlılığını şöyle anlatıyor:

“Türk dükkânlarında hiçbir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır. Ne zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkâncılar arkamdan adam koşturmuşlar, hatta birkaç kere Beyoğlu’ndaki ikametgâhıma kadar gelmişlerdir.”

Adalet ve dürüstlük

Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, ecdadımızın doğru ve dürüstlüğüne ithafen şu hükmü veriyor:

“Haksızlık, murabahacılık, inhisarcılık ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldür… Öyle bir dürüstlük gösterirler ki, insan çok defa Türklerin doğruluklarına hayran kalır.”

Osmanlı'da ordu hassasiyeti

Fransız Yazar J. Michelet: 

'1526'da (Mohaç'a giden) 200.000 kişi ekilmiş tarlalara ayak basmadan ve tek bir ot koparmadan imparatorluğun Rumeli yakasını bir baştan bir başa geçmiştir.'

İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır:Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir lakin mağlup edilemezler.

Napoleon Bonaparte - Fransız İmparatoru

Temizlik

En yoksul bir Türk köylüsünün evinin temizliği hayrete şayandır. Türk hastaneleri, Avrupa hastanelerinden çok daha temizdir. Türkler bu hayatı asırlardan beri yaşıyorlar. Bizde ise temizlik yarım asır önce başlayabilmiştir.” (Dr.A.Brayer, 1836)

Osmanlı'da aile yapısı

 Meşhur Fransız edibi Pierre Loti de şöyle der:

 

“Dünyanın hiçbir evinde, bir erkek hanımına bu derece saygılı ve hayran olamaz! Bu gerçeğin sırrı, Türk evinin, kadını tarafından hazırlanışındadır.  Evin sahibesi olan kadının giyinişi, başındaki örtüden ayaklarında bulunan nefis işlemeli kumaşlı terliklere kadar ahenk içindedir. Kadın evine o kadar düşkün, temizliğine o kadar meraklı, kocasının ev hasretini giderecek öylesine bir zekâ ve eğitime sahiptir ki, evin erkeği akşamüzeri büyük bir hasretle kapıdan girer. Kadının temizliği maddi planda bir çiçek kadar saftır. Bu madde temizliği kadının nefs tezkiyesi temizliğinden gelir. O kadın içki, kumar ve dış dünyayı bilmez. Kavga gürültü nedir bilmez. Gönlünü Allah'a, kocasına, çocuklarına bağlar. Zihnini fuzuli şeylerden koruduğu için rahat ve huzurludur. Dolayısıyla ahlâklıdır. Böyle olunca yuvasının hürmete şayan, şerefli bir unsuru olur...”  

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
ABB’den Sonra İBB’ye de Soruşturma: Konser ve Etkinlikler İncelenecek
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"