Ülkemizde son dönemde yaşanan olaylar özellikle kadınların isyan etmesine sebep oldu. Hem sosyal medyada hem sokaklarda seslerini duyurmaya çalışan kadınların çağrısı yurt dışına da ulaştı.
Ülkemizde son dönemde yaşanan olaylar özellikle kadınların isyan etmesine sebep oldu. Hem sosyal medyada hem sokaklarda seslerini duyurmaya çalışan kadınların çağrısı yurt dışına da ulaştı.
Bu tür korkunç cinayetler, kadına şiddet, taciz ve skandal niteliğindeki şantajlar vs Dünya'nın her yerinde yaşanıyor. Hatta bazı ülkelerde bizdekinden kat be kat fazla, lakin bizde sorun şu; Yeterli cezayı verip suçtan caydıramıyor, ya da hiç ceza vermeyip "bak bi daha sakın yapma taammı" diyip "adli kontrol" adı altında serbest bırakıyoruz.
Çemberin dışına çıkıp genel olarak bakmalı ve fikir üretmeliyiz. Katile nefret kusmak şu an ego tatminine dönmüş. Olayı sadece "Kadına şiddet" olarak değerlendirmek çözüm getirmeyecek, aksine cinsiyet eşitsizliğini körükleyecek. Bir çok kadın bu vahşeti tecrübelerinde ki olumsuz ilişki örneklerle birleştiriyor bence. Bıçakla saldıran bir insanı erkekte olsa durduramayabilir. Bu olay teknoloji, ahlak, gelenek, ekonomi, kültür ve sosyolojik olarak değişen dünyanın bu geçiş döneminde ki dengesizliklerin sonucudur. Sosyal medyanın mevcut denetimsiz hali katilin psikopatolojisini körüklemiştir. Sosyal medya paydalarının para için normalleştirdiği "tutku cinayeti" resmini kendine "popüler kültür malzemesi" yapmış olabilir. Hele gerçek psikiyatrik sorunların varlığı gerçekten olayı "kadın cinayetinden" farklı bir noktaya koyar. Olayı izleyip, en azından kendi etki alanında hiç bir adım atmadan sadece X'de nefret kusan insanlar katilin katliyam düşüncesini yaratmasına destek verenlerdir.
kim hazırlıyor grafikleri çıkamaya yazmışlar.