11 Haziran 1996'da Türkiye, tarihindeki ilk Avrupa Futbol Şampiyonası maçına çıkıyordu. İlk maçımız olmasına rağmen oldukça iyi top oynayan bir takımımız vardı. Gol atamamıştık ama yememeye de kararlıydık ta ki Aljosa Asanoviç'in güzel bir pasıyla kendi sahasının ortalarında buluşan Vlaoviç, önünde yatan Rahim'i kolaylıkla geçene kadar. Adeta jet gibi fırlayan forveti kaleye 35-40 metre kala yakalayan Alpay, hayatının kararını verdi. Tüm kariyeri boyunca rakip oyuncuları 'döven' stoper rakibine dokunmayarak Hırvat oyuncuyu Rüştü ile baş başa bırakmıştı. Böylece maçın son dakikalarında gol yedik ve turnuvaya kötü bir başlangıç yaptık.
Grupta yenmemizin en muhtemel olduğu takıma karşı yenilince moraller bozulmuş ve turnuvadan gol bile atamadan elenmiştik.
Sizce Alpay rakibini düşürseydi bir şeyler değişir miydi?
Ninemin bıyıkları olsaydı dedem ne iş yapardı.