Wolverine, Marvel Comics tarafından yaratılmış, yayınlanan çizgi romanlarda süper kahraman olarak beliren ve daha sonraları Hugh Jackman'ın canlandırmasıyla sinemaya uyarlanmış kurgusal bir karakterdir.
Bütün süper kahramanlar içerisinde daha çetrefilli bir hikâyesi olduğu ve bu çetrefilli hikâye karşısında sapasağlam durduğu da kuşkusuzdur!
İşte, Wolverine'in gelmiş geçmiş en delikanlı süper kahraman olduğunun 13 kanıtı!
🔥 BAŞTAN UYARALIM, BU İÇERİK SPOILER İÇERİR!🔥
Ve o pençeler hem sade hem cool hem de öyle böyle değildir!
Wolverine, Elizabeth Howlett'in evlerinde çalışan Thomas Logan ile olan yasak aşkından doğar. Eşi John Howlett ile beraber Wolverine'i, yani James Howlett'ı, büyütürler. Her ne kadar James kendisini iyileştirme gücüne sahip olsa da çocukluğunu her zaman yardım edilmesi gereken hasta bir çocuk olarak geçirir. Thomas Logan, John Howlett'i öldürdükten sonra James, Thomas'ı patlayan bir sinir ile öldürür ve pençeleri ilk kez dışarı çıkar. Böylelikle öz babasının ölümüne sebep olmuş olur ve daha sonraları annesi de intihar eder.
Wolverine, hayvani his ve reflekslere ayrıca kendi kendini iyileştirme yetisine sahiptir. Bu sayede alabileceği tüm yaraları kendiliğinden iyileşir; bu yara mental/psikolojik yaralar da dahil. Bu iyileşme özelliği sayesinde; Weapon-X tarafından bir süper asker olması için tüm iskeleti neredeyse parçalanamaz bir metal olan adamantium ile kaplanmıştır. Bu özelliğiyse Wolverine'i yenilmez yapmıştır.
Wolverine 'sert adam' denilen tiplerdendir. Kendi cehenneminin farkında ve hatta o cehennemin zebanisidir. İyileşme gücü oldukça etkili olsa da ciddi bir alkol problemi vardır.
Wolverine'in hikâyesinin tüm hikâyeler içinde belki de en hüzünlü, en kara hikâye olduğunu söylemiştik. Kendi acılarının sürekli peşinden geldiği karakterlereden biri o. Kendi tabiriyle pençeleri bile çıkarken 'her seferinde' kendisine fazlasıyla acı vermektedir.
Wolverine'in en büyük acılarının birçoğunu kendi yüzünden yaşadığı aşikâr. Sürekli yalnız başına takılmaya çalışması belli noktalarda bencilliğinden kaynaklanıyor gibi görünse de aslında çevresindeki insanları kendi şerrinden koruma içgüdüsüyle alakalıdır.
Sevdiği ve değer verdiği herkes için elinden gelenin en iyisini yapan (başarılı olup olmadığı tartışılır); tüm gücüyle varlığını ortaya koyan bir karakter. Bunun içinse Rogue'la olan ilişkisine bakmak yeter.
Wolverine'in hafızasını silenlerden biri bir defasında kendiyken başka bir seferde Profesör X olmuştur.
Düşman karşısında canı pahasına savaşırken sonuçların sorumluluğu hususunda hiçbir tereddütü olmaz Wolverine reisin.
Wolverine bu huyu insana biraz yaşlı ve huysuz dedeleri anımsatsa da o hiçbir kibalığaya da yapmacıklığa girişmeden düşündüğünü söyleyen, yapan; lafını sakınmayan dobra bir kahraman.
Bunun sebebi kendi güçlü yapısı kadar psikolojik olarak da kendini iyileştirebiliyor olması.
Wolverine gibi has, şahsına münhasır bir süper kahraman bir daha zor gelir. ❤️
Logan filminde öldüğü sahnede içli içli ağlamıştım. öyle de severdim :'(
buyuk guclere sahip onca super kahraman varken wolverine in bu kadar sevilmesi, benimsenmesi hep ilginc gelmistir. insan kendisini gorudugu, kendisine benzeyen yada olmak istedigi karakterleri benimser. hic bir sosyal normu duzeni umursamadan, kendi bilgidigi dogrular uzerinden hayvani icguduleriyle yasayan bir karakter, olumsuz ve yok edilemez olusuyla cevresindeki cilgin ve karmasik dunyaya karsi her zaman dik ayakda durabiliyor, hic kimseye eywallahi olmuyor, asla boyun egmiyor. belkide insanlar sosyal duzenden ve hierarsiden siyrilip wolverine gibi ozgur, bagimsiz ve basit bir yasam istedigi icin bu kadar seviyordur. "wolverine abi, verginin son taksidi gelmis, sigorta priminide odememissin, haciz memurlari kapiya dayanmis" "birak gelsinler, canimimi alacaklar" :)))
başgan başgan