Çocukluğumda en sevdiğim çizgi filmlerin yaratıcısı! 😌
Çocukluğumda en sevdiğim çizgi filmlerin yaratıcısı! 😌
Hepimizin sevdiği karakterleri yaratmış ve yeteneğinin yanında zekasını da kullanarak başarılı olmuştur. Walt Disney'in başarısına hayran olanlardansanız gelin onun başarı derslerine birlikte bakalım...
Walt sahip olduğu tüm boş zamanları çizim yaparak geçirmiştir. Okuldan sonra gecelerini Kansas City Sanat Enstitüsü'nde ve daha sonra Şikago Güzel Sanatlar Akademisi'nde geçirmiştir. Kendisi konuyla ilgili, 'Orada bir süre kaldıktan sonra çizgi film tekniği okudum.' demiştir.
1916 yılında gençliğinde 'Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'in sessiz film versiyonu dikkatini çekmiştir. Onu bir gün yeniden tasarlayıp yayınlamaya karar vermiştir. Daha sonra, 1937'de stüdyosunun ilk uzun metrajlı filmi olarak yayınlamıştır. 'Mary Poppins'i yayınladığında bir klasiğe dönüşmüş ve iki Oscar kazanmıştır. Ancak sevilen karakterin yayın haklarını güvence altına almak 'Bay Banks'i Kurtarmak' filminde görülebileceği gibi hiç de kolay olmamıştır. Bunu başardıktan sonra ekibinin kırk yılda öğrendiği her tekniği kullanmaya kararlı olmuştur. Bu onun ne kadar zorluklarla karşılaşsa da işini bırakmadığının bir örneğidir.
1920'lerde birçok animasyon stüdyosu çizimlerini gerçek arka planların üzerine yerleştirmeyi denemiştir. Walt ise Alice çizgi filmleriyle tamamen farklı bir şey yapmıştır. Bu konuda “Düşünüyordum da diğer çizgi filmleri papağan gibi tekrarlamak yerine yeni bir şeyim olsaydı çok daha başarılı olabilirdim. Bu yüzden gerçek bir kişiyi alıp çizime koymaya karar verdim.' demiştir. 1924'te 'Alice Harikalar Diyarı'nın prömiyerini yapmış ve animasyon dünyasına damgasını vurmuştur.
Mickey Mouse, Walt New York'da başarısız bir görüşmeden Kaliforniya'ya dönerken tren yolculuğunda yaratılmıştır. Walt, 'Mickey bir tarzı ve kişiliği olan ilk karakterimdi ve onu ayrı bir karakter olarak gördüm. Mickey temelde kahkaha atan küçük bir karakterdi.' demiştir. Walt, karakterinin özelliklerinde o kadar net olmuştur ki sesini kendi kaydetmiştir. 1937'de uzun süredir hayal ettiği 'Pamuk Prenses' uyarlamasını yayınladığında 'Yedi cüceler çizgi film için uygundu. Her özelliklerine mizah katabilirdim.' demiştir.
1950'de Walt, 'Alice Harikalar Diyarında' gibi filmlerin ve Disneyland'in tanıtımını yapmasına olanak tanıyan haftalık bir Pazar gecesi programı için ABC televizyon kanalıyla anlaşma yapmıştır. 1950'lerin ortalarında insanların 2 boyutlu animasyonlarını gelip görmeleri ve günlük yaşamlarından kaçmaları için 3 boyutlu bir dünya yaratmak istemiştir. Disneyland bu fikirle ortaya çıkmıştır.
Walt, Disneyland dahil olmak üzere tüm projeler için fon sağlayan, ekibi, yani kardeşi Roy Disney olmadan yaptıklarını başaramazdı. Walt'un hayal gücü kısmında sağladığı tüm yetenekler için Roy, lojistik bilgi birikimini sağlamıştır. Walt'un hayal ettiklerinin nasıl inşa edileceğini Roy çözmüştür. Walt, “Stüdyoya bitişik Disneyland'ı hayal ettim. Kardeşimle bu konu hakkında ne zaman konuşsam, aniden bazı figürlerle meşgul oluyordu.' demiştir.
Her iş alanında bağlantılar çok önemidir. Walt, Mickey Mouse'u Steamboat Willie'de tanıttıktan bir yıl sonra 1929'da 'Mickey Mouse Clubmet'ı sinemalarda yayınlamaya başlamıştır. 1955'te ABC kanalı sayesinde Mickey Mouse'u daha da çok tanıtmıştır. Her gün 'Mickey Mouse Kulübü' programını çocuklarla sunmuştur. 1990'larda program Justin Timberlake, Christina Aguilera, Britney Spears, Keri Russell, ve Ryan Gosling gibi ünlülerle yeniden yayınlanmaya başlamıştır. Topluluklar yaratmak Walt için her zaman önemli olmuştur. Kendisi insanları dinleyebileceği ve aynı şeyleri seven kişilerin toplandığı birçok girişim yapmıştır.
Walt'un ilk ticari başarısı tavşan Oswald olmuştur. Ne yazık ki New York'daki bir toplantı sırasında anlaşmadaki boşlukların birlikte çalıştığı stüdyonun Walt'un tüm çalışmasının mülkiyet haklarını almasına neden olduğunu öğrenmiş ve her şeyini kaybetmiştir. Walt vazgeçmek yerine Kaliforniya'ya dönerken tren yolculuğunda Mickey Mouse'u yaratmıştır. Sonrasında 'Pamuk Prenses' uyarlaması başarılı olunca kendi stüdyosunu kurmuştur. Daha sonra da zorluklar yaşasa da asla vazgeçmemiş ve hep yeni yollar bulmuştur.
Walt, prensiplerine sadık kalmaya inanan ve bunu her işinde kendisine rehberlik etmek için kullanan biri olmuştur. 'Kendin için inşa etmiyorsun. İnsanların ne istediğini biliyorsun ve onlar için inşa ediyorsun.' demiştir. Disney World'ü kurarken 'Bu odadaki her şey, biz ilerledikçe tekrar tekrar değişebilir, ancak Disney World için planladığımız şeyin temel felsefesi şu anda olduğu gibi kalacak. Hedeflerimizin ne olduğunu biliyoruz, neyi başarmayı umduğumuzu biliyoruz…. Sektörde geçirdiğim 40 küsur yılın ardından bence en büyük ödülüm, halkın onca yıldır yaptıklarımı takdir edip kabul etmesinden mutlu olmam.' demiştir.
Walt 30 yaşındayken 'büyük çöküş' olarak tanımladığı bir dönem yaşamıştır. 31 yaşındayken eşiyle birlikte ilk tatillerine çıkmışlardır ve Walt geldiğinde rahatlamış ve yeniden çalışmaya hazır olarak dönmüştür. Bundan anlaşılacağı üzere önünüzdeki yolda zorluklarla karşılaşırsanız pes etmemelisiniz ama kendinizi zorlamamalısınız. Yeniden ilham almak için zaman ayırmak çok önemlidir. Walt Disney dünyanın en büyük markalarından birini yaratmak için değil animasyon dünyasında adını duyurmak için çalışmaya başlamıştır. Büyük hayaller kurmaya devam etmiş ve yeni şeyler öğrenmeye hep açık olmuştur.
Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
birader Türkiye de yaşıyoruz bak işine sen