Gençlerbirliği'ni 6 gün çalıştırdıktan sonra kulüp başkanı İlhan Cavcav tarafından kovulan Yılmaz Vural, basın toplantısı düzenledi. Vural, Ankara kulübünde yaşadıklarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Gençlerbirliği'ni 6 gün çalıştırdıktan sonra kulüp başkanı İlhan Cavcav tarafından kovulan Yılmaz Vural, basın toplantısı düzenledi. Vural, Ankara kulübünde yaşadıklarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Sitem dolu sözlerle mevcut sistemi eleştiren Vural, 'Oyuncuların 18'i birden beni istemiyormuş bu sistemle antrenörlük yapamayız. Gençlerbirliği beşinci hocasını gönderdi. Bu nedir? Futbolcular için Bosman kuralı var. Türk futbolunda da Yılmaz Vural kuralı çıkmalı. Kulüpler 2'den fazla hocayla çalışmamalı ' dedi.
Gençlerbirliği ile yolları 6 gün içerisinde ayrılan teknik direktör Yılmaz Vural, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yılmaz Vural'ın açıklamaları şöyle;
'Sayın İlhan Cavcav 23'ü çarşamba akşamı beni aradı. Çok yorgun sesle Yılmaz'cım çok sıkıntımız var sana ihtiyacımız var. 'Eskişehir maçı bizim için çok önemli ekibini de topla hemen işe başla' dedi. Çarşamba günü kulüpte yöneticilerle buluştuk. 4 gün antrenman döneminde günde 2,5-3 saat uykuyla çalışarak 4 günlük sürede birşeyler yapmaya çalıştık.
Göreve devre arasında da başlayabilirdik ama başlamadık. 3 gün futbolcularla antrenmanlar ve yaptığı toplantılarla futbolcuları maça hazırlamaya başladık. Maçtan sonra oyuncularımı tebrik ettim. Çünkü Eskişehirspor'a kaybetmemize rağmen tüm istatistiklerde rakipten çok çok üstün oynadığımız maçta, Eskişehirspor'u çok iyi analiz edip oyuncularımızı tehlikeli oyuncuları konusunda kendi futbolcularımızı uyarmamıza rağmen kişisel hatalarla 10 kişi kalan rakibimize kaybettik.
Buna rağmen soyunma odasında tüm oyuncularıma teşekkür edip tek tek öptüm ve iyi tatiller diledim. Maç öncesi İlhan ağabeyden maçın primini arttırması için rica ettim.
'İlhan abi maçta önce benden ısrarla rapor vermemi istedi. '3 günlük hocayım benim verdiğim rapordan ne olur?' dedim ama yok 'zor durumdayız rapor ver' diye ısrar etti. Ben de 'şu maçı oynayalım fikrimi size sunarım' dedim. Bana göre bu takımda verim alamayacağımız 13 tane oyuncu var. Başkan da 'bu oyunculardan çoğu genç oyuncu bunları Hacettepe'ye verelim' dedi. 'Yabancı oyunculardan da yollarımızı ayırabildiğimizi ayıralım' dedim.
'Neden diye sorunca 'oyuncuların 18'i seni istemiyor' dedi'
Dişçi koltuğundayken haber geldi. İlhan Cavcav 'Yılmaz, canım arkadaşım, kardeşim buraya gelmene gerek yok. İşine son verdik' dedi. Neden diye sorunca 'oyuncuların 18'i seni istemiyor' dedi. 'Ben daha kulübe yeni geldim çoğunun adını bile söylemiyorum. Oyuncular hangi nedenle istemiyor' dedim. İlhan abi senin tarzın değişti, eskiden sen hoca gönderirdin, şimdi oyuncular hoca gönderiyor. 'Sen 13 oyuncu gönderilsin demişsin' dedi. Ben de 'Ben oyuncu istemiyorum, ben bu kadroyla da takımı ligde tutarım' dedim. Ben Cavcav'dan bütçe istemedim. 13 oyuncudan verim almayacağımı söyledim.'
'Kaptan Ahmet Çalık'ı aradım. 'Küme düşebilecek takımız. Çok ofansif oynatıyorsunuz' dedi. 'Antrenörlüğü senden mi öğreneceğim?' dedim. Bu nedenlerle mi siz 'hoca gitsin biz takımı ligde tutarız dediniz' dedim. Ulaştığım yabancı oyuncular kesinlikle biz böyle birşey demedik' dediler.'
'Antrenörler Derneği Başkanı sen ne yaptın ya?'
'En üzüldüğüm konu ise Anternörler Derneği Başkanı, kovulmamın ardından yaptığı açıklamada 'İlhan Cavcav'ın demokratik kararı' diyor. Yahu tamam ben sana oy vermedim ama yıllardır senin üyenim yahu. Antrenörler Derneği Başkanı sen ne yaptın ya? Bu adama bir yemekle oy veriyorlar, Türk antrenörleri, sürünün ya...'
'Bosman kanunu gibi Vural kuralı çıksın'
'Rica ederim bu komidiye bir son verelim. Kulüplerde TFF'nin alacağı karara boyun eğsinler. Bosman kanunu gibi bir kural çıksın. Türk futbolunda da Yılmaz Vural kuralı çıkmalı. Onun bunun aracılığı da ortadan kalksın. Antrenörlük bu kadar kolay bir meslek değil. Kulüpler sezon içinde en fazla 2 antrenörle çalışmalı. Bir yasayı çıkarmamız lazım. Oyuncu da bilsin ki ikinci antrenör de gitmeyeceğine göre işine bakmak zorunda kalsın. Herkes de kendi mecra içerisinde işini yapmaya gayret eder. Kim bu sistemden memnun bilmiyorum ama kimsenin de sesi çıkmıyor.'