Hayal etme ve yaratma gücü insanoğluna pek çok fırsat bahşetti.
Bazen bu hayal gücü, korkunç şekillerde vücut bulabiliyor.
Özellikle Perslerin ağır suçları cezalandırmak için kullandığı bu yöntem tüylerinizi diken diken edecek.
Hayal etme ve yaratma gücü insanoğluna pek çok fırsat bahşetti.
Bazen bu hayal gücü, korkunç şekillerde vücut bulabiliyor.
Özellikle Perslerin ağır suçları cezalandırmak için kullandığı bu yöntem tüylerinizi diken diken edecek.
Devletler henüz ilkel hallerindeyken, otoriteyi sağlamak ya da adaleti tesis etmek için tuhaf işkence/infaz yöntemleri geliştirmiş.
İşlem aşağı yukarı şöyle...
Aynı boyda bir başka kayık, tersten kayağın üzerine kapatılır. Kurbanın yalnızca kafası ve uzuvları dışarıda bırakılır...
Sürekli istemsizce dışkılayan kurban, yavaş yavaş kendi necasetine gömülmeye başlar.
Haşereler bal katmanından başlayarak ziyafete gömülürler. Balın bitip etin başladığı noktada ise durmazlar.
Buradaki bal ve süt ağırlıklı dışkı havuzunda keyif yapmaya başlarlar.
Haşereler hazır gelmişken bu müsait noktalara yumurtalarını bırakır.
Cinsel organlar, karın boşluğu… Önlerine ne gelirse.
Süt ve bal, kurbanın su ve gıda ihtiyacını karşıladığı için, bir yandan hayati fonksiyonları da düzenlemektedir.. Bu yüzden kurban kolay kolay ölmez.
Kolay kolay ölmez dediysek, aylar boyunca hayatta kalma durumu olmaz tabii. Kurban bir süre sonra septik şoka girer ve ölür. (Vücudun aşırı derecede enfekte olması sonucu organların işlevini yitirmesi durumu)
Bu çağda yaşadığımız için biraz şanslı mıyız, ne?
İnsanoğlunun ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha anlamış olduk.
Sizin ben olmayan vicdaninizi sikeyim amk Persleri! Vahseti zihnimde dahi canlandiramadim.