Vücudumuz ve Hünerleri Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 10 İnanılmaz Gerçek

Organlarımızın, uzuvlarımızın, kısacası vücudumuzdaki adını bildiğimiz veya bilmediğimiz her şeyin farklı ve önemli bir rolü olduğunu biliyoruz. Ancak dünyadaki diğer şeyler gibi vücudumuz da inanılmaz karmaşık bir sisteme sahip. Hatta belki de en karmaşığına! İşte insan vücudu hakkında duyduğunuzda oldukça şaşıracağınız 10 şey…

Bilim insanları yüzyıllardır insan vücudu hakkında bir şeyler öğrenmek için araştırmalar yapıyor.

Ve biz hala her şeyi bilmiyoruz. Muhtemelen onlar da insan vücudunu tamamen çözebilmiş değiller. Fakat, yine de bizi şaşırtabilecek ve herkesin de bilmediği şaşırtıcı bazı şeyler var!

1. Susuz kalıp kalmadığımızı öğrenmek için kendimizi çimdiklememiz yeterli

Yetersiz sıvı tüketimi, dehidratasyona, yani sıvı kaybı nedeniyle kusma, ishal ve hatta organlarınızın hasar görmesi gibi tepkilere yol açabiliyor. Ama aslında susuz kalıp kalmadığımızı anlamak çok kolay! Parmaklarınızdaki deriyi çimdiklemeyi deneyin. Eğer deriniz hemen saniyeler önceki haline dönüyorsa her şey yolunda. Derinizin eski haline dönmesi zaman alıyorsa vücudunuz size susuz kaldığınızın sinyalini veriyor.

2. Vücudumuz günde 330 milyardan fazla hücre üretiyor!

Biz gün içerisinde sık sık yorulurken, vücut dur durak bilmeden çalışmaya devam ediyor. İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Ron Sender ve Ron Milo’ya göre insan vücudu saniyede 3,8 milyondan fazla yeni hücre üretiyor. Az sonra, siz bu kısmı okumayı bitirdiğinizde vücudunuz 75 milyon hücre yenilemiş olacak!

3. Konu uzun mesafe koşusu olduğunda üstümüze yok.

Hayvanların belli başlı şeylerde bizden çok daha iyi olduğunu biliyoruz. Ama dünyadaki tüm canlılardan daha iyi olduğumuz iki şey var aslında. Biri tabii ki beynimizi kullanmak. Diğeriyse tüylerimiz olmadığı ve ter bezlerimiz mükemmel bir serinletme sistemine sahip olduğu için uzun mesafe koşularında tüm canlıları geçebilecek kapasitede olmamız!

4. Kemiklerimiz zannettiğimizden çok daha güçlü!

Arabayı kendi ağrılıyla kaldırabilen insanların videolarını görünce çok şaşırıyor olabilirsiniz. Aslında şaşırmanıza hiç gerek yok çünkü vücudumuzdaki kemikler, çelikten beş kat daha güçlü bir yapıya sahip. Ayrıca aynı boyuttaki bir metal ile karşılaştırıldığında, kemiğimiz en az 3 ila 5 kat daha ağır. Yani aslında, vücudumuzdaki sadece 16 santimetrelik bir kemik bile beş kamyonet taşıyabilecek kapasitede!

5. Vücudumuzun çoğu sadece sudan oluşuyor.

Organlar, damarlar, birbirini etkileyen yüzlerce karmaşık sistem derken, vücudumuzun oldukça büyük bir kısmının sadece sudan oluştuğunu unutuyor olabiliriz. Fakat araştırmalara göre, yetişkin bir kadın vücudunun yüzde 55’i, yetişkin bir erkeğin ise yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Bu yüzde, bebeklerde, çocuklarda ve daha fazla yağ dokusuna sahip bireylerde daha bile fazla.

6. Vücudumuzdaki en güçlü kas en büyük kasımız değil, çenemiz!

Vücudumuzdaki en büyük kasın kalça bölgemizdeki “Gluteus Maximus” adı verilen kas olduğu biliniyor ve çoğu insan en güçlü kasın da o olduğuna inanıyor. Ancak, adeta bir fındıkkıran gibi konumlandırılmış çene kaslarımız, erkeklerin ısırma kuvvetini 39 kg, kadınlarınkini ise 22 kg olacak kadar kuvvetli kılıyor ve vücudumuzdaki en güçlü kas ödülü çeneye gidiyor!

7. Kokular sayesinde zamanda yolculuk yapabiliyoruz.

Eski sevgilinizin parfümünün kokusunu duyduğunuz zamanlarda içinizin bir kötü olmasının sebebinin onu özlemek olduğunu düşünebilirsiniz. Bu da bir seçenek ama böyle olmak zorunda da değil… Burnumuza gelen kokular ilk olarak beynimizin duygulardan ve anılardan sorumlu kısmına bağlı ve burnumuzun içinde bir yerde bulunan bir yer tarafından işleniyor. Yani eski zamanlardan kalan bir koku duyduğunuzda tetikleniyorsunuz, saf aşk acısı çekmiyorsunuz.

8. Kilometrelerce ötedeki minnacık bir şeyi bile görebiliyoruz.

Biz, bizden sadece birkaç metre uzakta duran televizyonumuzdaki küçük yazıları göremediğimiz için hemen söyleniyoruz. Oysa, yapılan bir deneyin sonuçları göz önünde bulundurulduğunda, zora gelemediğimiz için sınırları zorlamadığımız çıkıyor ortaya. Çünkü bilim insanları, mum ışığı kadar küçük bir şeyi bile 2,6 km’ye kadar rahatlıkla görebileceğimizi söylüyor.

9. En güçlü parmağımız serçe parmak!

Serçe parmağınız en hassas, en minnoş parmağınız gibi görünebilir. Serçe parmağımız diğer tüm parmaklarımıza ve dolayısıyla da elimize güç veren ana uzuv aslında. Washington Ulusal Rehabilitasyonu Hastanesi’ndeki el terapisti Laurie Rogers, serçe parmağımızı kaybettiğimiz bir senaryoda tüm elimizin gücünün %50’sini doğrudan kaybedeceğimizi söylüyor.

10. On yılda bir yepyeni bir iskelete sahip oluyoruz.

İskelet sistemimizin hücreleri her an, sürekli olarak yenileniyor. O kadar ki, ortalama her on yılda bir şu anda sahip olduğunuz tüm kemikler tamamen yenileniyor. Elbette ki, bu yenilenme süreci yaşlandıkça yavaşlamaya başlıyor ama bu öyle ya da böyle sürekli yeni bir iskelet sistemine sahip olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Gözlerimizden Ne Kadar Yaşayacağımız Okunuyormuş! Göz Bilimciler Retina Yaşını Buldu
Bilim İnsanları Açıkladı: "İnsanlar 150 Yaşına Kadar Yaşayabilir..."
'Fizyolojik Topraklama' Yöntemi Olarak Eklem Kütletirken Çıkan Acayip Seslerin Sebepleri Nedir?

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
YORUMLAR

Onedio ve yararlı bilgileri... Bu defa hepsinden güzel olmuş elinize sağlık.

28.02.2023

Katılıyorum... böyle faydalı içerikler böyle güzel anlatılsa keşke hep

02.03.2023

Bu yazınıza bayıldım. Güzel pratik bilgiler...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ