Volatiliteden Beyinler Çalkalandı: Borsa İstanbul'da Olanları Herkes Çözdü Ama Burada Gerçek Hayat Var!

Ülkede son 1 yıldır yaşanan ekonomik durum özelinde eğitimi ve tecrübesi olanlar yerine, her konuya hakim siyaset, medya ve hukuk camiası temsilcileri boy göstermeye devam ediyor. Bu da ülkede yıllardır gelişen had ve kültür genişlemesiyle, ekonominin en temelindeki 'kıt kaynakların' kullanımını nöronlara yayıyor. Borsa İstanbul'a tarihindeki tüm yatırımcının 4'te 1'i sadece geçen yılda girdi. Neden mi? Endeks 1 yılda yüzde 200'e yakın ve neredeyse soluksuz yükseldi. Bu ortamda para kazanmayanı döverlerdi. Sonuç ne mi oldu? Yaklaşık 4 milyon yatırım danışmanımız oldu. Müjdeler olsun herkes hisselere bakarken, Ajan gören Neo (The Matrix) olmuştu.

Herkesin uzman olduğu ortamda eğitim, SPK lisans ve tecrübemizle haddimiz değil ama BIST100 değil de Borsa101 eğitimiyle başlayalım!

Borsa, belli ürünlerin alıcı ve satıcısının buluştuğu ortamlardır! Bu ortamdaki ürünler belli bir düzen içinde ticaretinin yapılması için vardır. Borsa İstanbul'dan ele alırsak burada ne alınıp satılıyor? Şirketlerin payları yani hisseleri. Teorik olarak hisse alır şirkete ortak olursunuz çünkü iyi işler yapılacağını düşünerek şirketin değer kazanmasını 'beklersiniz' ve şirket de değerlenince hissenizi almak isteyene satar kar edersiniz. Mantık bu kadar basit. Her şey bu 'beklenti' üzerine kuruludur.

Burada sistemin düzenli yürümesi için aracı kurumlar vardır. Aracı kurum nedir?

Adı üzerinde: Alıcı ve satıcıya aracılık eden bu şirketler müşterilerinin 'emirleri' doğrultusunda işlem yapar. 'Emir' burada gerçek bir terimdir. Müşteri emir verir, hisse alınır, müşteri emir verir, hisse satılır. Bu emir sözlüyse telefonla kayıt altındadır. O bankaları aradığınızda, 'God damn it' federaller gibi 'Söyleyeceklerin aleyhinde delil olarak kullanılabilir dostum' minvalindeki 'Söyledikleriniz kayıt altına alınacaktır' uyarısı yeni bir şey değildir. 

Şimdi akıllı telefon kullananlarının çoğu jetonlu telefonu hatırlamazken, kayıtlı telefonlardan işlemler yapılıyordu. Yazılı emirler de olabilir, eskiden bu gerçekten yazılıydı (o dönemlerdeki ordinoları görseniz cilalı taş devri gibi hissedersiniz). Hani uygulamadan al/sat tuşuna basıyorsunuz ya heh işte o sizin imzalı 'ordino'nuz.

Aracı kurum bir müşterinin haberi olmadan (teminat tamamlama, kredili işlem detayları hariç) ASLA ve KATYEN hisselerini alıp satamaz.

'Portföy' sözleşmesi yoksa! O durumda dahi belli periyodlarda müşteri bilgilendirilir ki yine müşterinin belirlediği sınırlar içinde (paramın 3'te ikisinden fazla hisse almayın gibi) işlem yapılır. Bu işlemleri yapanlar SPK tarafından 'yetkilendirilmiş' yani lisanslarını almış kişilerdir. Hepsinin SPK'nın elinde kimlik, eğitim gibi bilgileri, noter onaylı taahhütleri vb. belgeleri vardır. Lisanslı kurumlar ve kişilerle işlem yapmıyorsanız o sizin kişisel ve hukuki sorununuz olur. Detayları da geçtik mi?

Teori bitti pratiğe geçelim o zaman! Bu kadar uzmanın içinde zor ama eğitimini tamamlayan staja buyursun.👇

Teori denilince bu kelimeyle devam edelim. Teoriye göre, ekonomi ve finans dünyasında 2021 yılı sonlarından bu yana çok şey gerçek değil ya da rayında değil, bu yüzden de her şey açıklanmaya muhtaç. Borsa İstanbul'da 'beklenti' dedik ya bir şekilde beklentilerle işlem yapıldığından hareketlere de açıklama getirilmeye çalışılıyor. Bunu da akademik araştırma gibi düşünelim soru olmadan cevap olmaz.

Borsa düşer mi? Borsa neden düştü? Borsa yükselir mi? Borsa neden yükseldi?

Hisse bazında da böyle görülebilir. Bir de piyasada konuşulmayan beklentiler vardır. Aslında konuşulur ama fısıltı halinde olduğundan herkes anında duyamaz. Fısıltı gazetesinin mahalledeki teyzelerden daha hızlı çalıştığı yerler ekonomi ve finans camialarıdır. Geldik mi bam teline! Son günlerin fısıltı gazetesi, iki haftadır devreler keserken panik atakları tetikleyen, anksiyete krizlerine sokan, anaparanın parasını götüren, portföyleri eriten düşüşlerle dünkü gibi yüksek dalgalanmalar yaratan söylemler de burada çıkıyor.

Siyasete duyarlı Borsa hareketleri!

90'lı yıllar Borsa'da piyasaların daha sığ olması, regülasyonlar, sistematikleşmemiş olunması, mağara dönemine yakın işlem yöntemleri olması gibi teknolojik geriliklerle şimdiki gibi olmayan zamanlar olurken, siyasi çalkalanmaların da yoğun olduğu bir dönemdi. Bu yüzden o dönem adı IMKB olan BİST, anayasa atana, koalisyondan kaçana, bakanlık alamadığı için küsene kadar her şeye tepki verebiliyordu. 

2000'ler dünyada çok şeyin değiştiği bir dönem olurken, siyasetteki değişimlerle bu duyarlılığı görece törpüledi denilebilir ancak bitirmedi. Bu da son günlerde seçim tarihi, anketlerin oranları, ekonomi politikalarında farklı yöntemler, İstanbul belediyesi, siyasi gerginlikler gibi birçok konuda hassas dengelerin, en küçük fısıltılarda endekste yeniden etki etmesine neden oluyor.

Yabancı çıkışı Borsa için önemli midir?

Yabancı yatırımcıların, geneli büyük portföyler olduğundan yönlendirici etkileri de büyük oluyor. Büyük geminin kıyıda yarattığı dalga gibi düşünülebilir. Piyasada azalan oranıyla birlikte etki alanının nispeten daralması içeride eskiden büyük olmayıp şimdi yerli küçük yatırımcının artmasıyla Abdurrahman Çelebi (Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler) olanların etki alanının artması gibi nedenler bu ortamı yarattı.

En önemli nedene en son geldik.

Klasik olanla başlayalım; enflasyon herkesi etkilerken, yarattığı ortamda ev, araba alabilecek büyüklükte parası olmayan, dolar ve altında getiri göremeyen kişilerin, Borsa'ya akın etmesi siyaset eliyle de desteklendi. Ekonomi politikaları doğrultusunda iktidar ve de muhalefetin yeni arenası olan Borsa'da görülen oynak hareketler; tecrübesizlikler, manipülasyonlar, etkili olmayan yaptırımlar, etkin olmayan ortamla bu sonucu yarattı. Sadece Türkiye'de mi dalgalanma var? Hayır. Ama Türkiye'de daha yüksek (evet aynı enflasyon gibi).

Borsa, ekonomik bir gösterge midir?

Borsa, ekonomi için üretim, büyüme, şirketlerin, tasarrufların sağlığı ve dengesi gibi bir gösterge olabilir ama tek değildir. Ekonomiye dair Borsa'nın yükselişi ya da düşüşü gösterge midir? Yatırım enstrümanları beyaz-siyah diye ayrılmadığı gibi, piyasa genelinde düşünce bittik, yükselince yendik gibi kavramlar yoktur. Değişimlerin hızlandığı, Asya'da kanat çırpan kelebeklerin ABD'de fırtınalar yarattığı, Sibirya'daki kurdun kanguruları korkuttuğu ve bunların hepsine tek tuşla ulaşıldığı bir dünyada yaşıyoruz.

Gerçek hayattan örneklerle sona geldik...

Koşmadan önce geriye adım atılması, tatile giderken saatler süren yolda mola verilmesi gibi hayatın gerçekleri vardır. 

Bilmediğiniz ya da görmezden geldiğiniz bir sağlık sorununun sizi yorgun hissettirmesi gibi gerçekler de göz ardı edilmemelidir. Ağrıyan ayağınızın üzerinde durmamak için tüm gün diğer ayağınızın üzerinde durmak sağlıklı olanı da yoracaktır. 

Borsa'da olanlara bir de bu gözle bakmayı deneyin deriz... Unutmadan: YTD!

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!