Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği 'Vizontele Tuuba' filminde Tarık Akan'ın canlandırdığı, Hakkari'ye sürgün edilen kütüphane memuru karakterine esin kaynağı olan Güner Sernikli kansere yenik düşerek hayatını kaybetti.
Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği 'Vizontele Tuuba' filminde Tarık Akan'ın canlandırdığı, Hakkari'ye sürgün edilen kütüphane memuru karakterine esin kaynağı olan Güner Sernikli kansere yenik düşerek hayatını kaybetti.
Güner Sernikli, 20 yıldır yaşadığı İzmir’de 72 yaşında kan kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Sernikli, Yılmaz Erdoğan'ın yönettiği 'Vizontele Tuuba' filminde Tarık Akan'ın canladırdığı Hakkari'ye sürgün edilen kütüphane memuru karakterinin ilham kaynağıydı.
Tarık Akan, ‘Vizontele Tuuba’da, 12 Eylül 1980′de Hakkari’ye sürgün edilen ve orada yedi yıl yaşayan kütüphane memuru Güner Sernikli’yi oynadı. Filmin yönetmeni Yılmaz Erdoğan, Hakkari’ye sürgün kütüphaneci olarak gönderilen bu karakteri en iyi şekilde yansıtabilmek için günlerce Güner Sernikli ile görüştü. 1944 yılında Kars Sarıkamış’ta doğan Sernikli, Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okudu ve halk araştırmacısı oldu. İlkokuldan üniversiteye kadar her seviyede öğretmenlik yaptı.
12 Eylül darbesiyle sürgün edildi
1980 darbesinde Kültür Bakanlığı, onu Hakkari’ye sürgün etti. Hakkari için “Hayatımın en güzel yedi yılı” dedi. 28 yıllık eşi polis memuru Nursel Sernikli ile orada tanıştı. Yasaklı yıllarda Türkiye’nin en modern kütüphanesinin bulunduğu Hakkari’de kitaplarla insanlar arasındaki engelleri kaldırdı. Kütüphaneyi, soğuktan üşümüş insanların, kaloriferleri yanan bir yere sığınma yeri olmaktan çıkarıp, kız ve erkeklerin buluştukları, kitap okudukları, ödev yaptıkları bir yer haline getirdi. Çürümeye yüz tutan dünya klasiklerini, küflenen Türk edebiyatı kitaplarını gençlerin eline verdi.
Sernikli, yasaklı yıllarda kelebek avcısı olduğunu söyleyerek Hakkari’nin dağlarına, yaylarına çıkıp, derleme yaptı. Rengarenk kilimleri, kök boyacılığını, koyun keçi adlarını, türküleri, masalları, efsaneleri, destanları araştırdı. Düğünlere katıldı, yemeklerini tattı, yas törenlerini gördü, aşiret anlaşmazlıklarının içine girdi, barış şölenlerine katıldı.O zamana kadar hiç tanımadığı bir kültürü en derinine kadar yaşadı. Hakkari’nin ardınan Kastamonu Küre’de öğretmenlik yaptı.
1996 yılında emekli olup İzmir’e yerleşti. İzmir’de briç, satranç ve drama derslerine devam ederken Osmanlıca çeviriler yapan Sernikli, 6 ay önce kan kanseri olduğunu öğrendi.
Cenazeye Mustafa Erdoğan ve Muhsin Kızılkaya'da katıldı
Geçen haftasonu hayatını kaybeden Sernikli’nin cenazesi, pazartesi günü toprağa verildi. İzmir’deki cenazesine Mustafa Erdoğan ve gazeteci Muhsin Kızılkaya da katıldı. Sernikli, geride 4 bin kitaplık kütüphane, çok kıymetli derleme ve yüzlerce gence anlamlı bir hayat bıraktı.
DHA
Dünyada pezevenkler dururken böyle iyi insanlarin ölmesi koyuyor bana... Allah rahmet eylesin
Hiii... Cahilliğimde boğulayım inşallah. Ben o karakterin gerçek olduğunu bile bilmiyordum. Filmi izledim ve geçtim, hiç üzerine araştırma ihtiyacı hissetmedim. Şu an resmen utanıyorum. Harbi utanıyorum... Allah rahmet eylesin..
güner sernikli benim hocamdı üniversitede... bize hayatım filme çekilecek falan demiş, (ben duymadım,belki ogün derste değildim) film çekilince adamın anlattıkları gerçekmiş ya la dedik :) biz zaten biliyorduk hikayeyi yani