Fenerbahçe'nin Portekizli Teknik Direktörü Vitor Pereira, kampta basın mensupları ile sohbet ederek hayatından kesitler verdi ve agresif yapısının neden kaynaklandığı anlattı.
'Benim çocukluğumun geçtiği yerde yarışma vardı her zaman birbirimizle mücadele içindeydik. Ben yarışmacı bir hocayım, bunu takıma yansıtmanın tek yolu da kendim agresif olmamdan geçiyor' diyen Pereira şunları anlattı:
'Sosyal bir hayatım yok. Tek bir yol biliyorum bu hayatta. Ev-antrenman-ev... Başka bir şeye zamanım yok zaten. Antrenmanda ve maçta sonuna kadar agresifliğimi göstermeye çalışıyorum. Benim için duyguları göstermenin, futbolu oynamanın tek yolu bu. Başka bir yol bilmiyorum. Eğer bir agresif takım istiyorsam bunu kendimden başlatmak gerekiyor. Kendi agresifliğimi kendi isteğimi oyuncularıma göstermek zorundayım. Tüm antrenmanlarım bir yarışma şeklinde geçiyor. Ben yarışmacı bir hocayım bunu takıma yansıtmanın tek yolu da kendim agresif olmamdan geçiyor. Ben bu yolu tercih ettim'
'Büyüdüğüm yerde herkes çalışmak zorundaydı, ailesine bakmak için. Şu andaki karakterim bu şekilde oluştu'
'Hayatımdan bir bölüm paylaşacağım; ben balıkçıların olduğu bir bölgede doğdum. Benim büyüdüğüm yerde yarışma vardı her zaman birbirimizle mücadele içindeydik en küçük şey için de aramızda bir mücadele olurdu. Çocukluğumdan beri bu mücadeleci yapıya alıştım. Ekmeğimizi taştan çıkarır, en küçük şeye ulaşmak için birbirimizi alt etme çabası gösterirdik. Çok fakir bölgeydi hiç kimse üniversite okuma şansı bulamazdı sürekli mücadele etmek zorundaydık sabahtan akşama herkes çalışmak zorundaydı ailesine bakmak için. Şu andaki karakterim bu şekilde oluştu. Bu mücadeleci bölgede büyüyerek oluştu yapım.'
'hep mücadele ederek hep savaşarak bir yerlere geleceğime kendime söz verdim'
'Gerçekten zor durumdaydık, geçinemiyorduk. Benim ailem orta düzey gelirli bir normal aile. Ben o bölgede çocukluğumu geçirirken kendime bir söz verdim. Ben kariyerimi adım adım mücadele ederek çizeceğim bir gün üniversite okuyacağım gerekli kurslara gideceğim hep mücadele ederek hep savaşarak bir yerlere geleceğime söz verdim. Gerekli üniversiteyi okudum, kurslara gittim. 15 yıl üniversitede hocalık yaptım. Adım adım kariyerimi çizmeye başladım. 2. Lig'de çalıştım, hep adım üzerine koyarak gittim. Şampiyonluklar yaşadım. Bugün arkada baktığımda çizdiğim yolda gurur duyuyorum. Hiç kimsenin torpili olmadan hiç kimseyi araya sokmadan sıfırdan başlayarak kendi mücadelemle bugünlere geldim. Çocukluğumda kazandığım bu mücadeleci yapıyla buraya geldim. Bana inanmayan insanlar vardı ama ben hep inandım, bugün gururla söylüyorum ki geldiğim noktadayım'
'HERKESE AÇIK BIRIYIM, SAYGI GÖRDÜĞÜM HERKESE SAYGI GÖSTERİRİM'
'Ben herkese açık olmaya gayret gösteriyorum, yüz yüze konuşuyorum. Bana saygı duyuluyorsa ben de karşımdakine saygı duyarım. Kendimden eminim bu saygıyı herkese göstermeye gayret gösteririm. Yarışmacı ruhuma inanıyorum oyuncuma ve şu anda içinde bulunduğum kulübe inanıyorum ve güveniyorum. Kupalar kazanmaya devam etmek istiyorum. Benim için en önemli nokta bu olacak. Kariyerimde kazandığım kupalara devam etmek istiyorum. Duygusal bir insan göreceksiniz duygu yoğunluğu fazla bir insan göreceksiniz. Bana saygı duyulduğu sürece hiçbir kişiye saygısızlık yapmam. Ben de herkesi .aynı saygı gösteririm. En aşağıda en yukarıya aynı bu takımda saygıyı gösteremeye çalışacağız. Saygı gördüğüm herkese saygı gösteririm'
'NANİ İLE İLGİLİ, IMZAYI ATMADAN KONUŞMAM'
'Nani imzaladı mı, imzaladıysa söyle konuşayım. Ben konuştum, oyuncu geldi sonra başka kulübe gitti, boşu boşuna fikri belirtmiş olurum. Bana desinler imzaladı, gelsin buraya, bundan önce inanmıyorum. İmzalasın sonra konuşacağım.'
'ATLETİZM ANTRENMANI DEĞİL FUTBOL ANTRENMANI YAPIYORUZ'
'Takımın çok uzun bir zamana ihtiyaca yok hazır olabilmek için. Antrenmanlarda asla zaman kaybetmiyoruz. Hiçbir şekilde Zamanı boşa harcamadan atletizm antrenmanı değil futbol antrenmanı yapıyoruz. Bu şekilde devam ediyoruz. Benim takımdan istediklerim, fikirlerim net. Onlarla bunu paylaşıyorum. Aynı gazetecilik gibi , teknik direktörlük de hem yetenek gerektirir hem tecrübe gerektirir. Tecrübe de yıllarla edinilir, tecrübemi bu takıma katmaya gayret gösteriyorum. Biz hep salona girelim kuvvet çalışalım. Sahaya çıkalım koşalım koşalım. Ama şimdi görüyorlar ki sürekli maç maç maç. Devamlı futbol oynuyoruz. Ve eğer futbolcu antrenmana çıkarken bilirse sahaya çıktığında en büyük tutkusu olan şeyi yapacak, futbol oynayacak o zaman doğal olarak o motivasyon ortaya çıkar'