Kraliçe Viktorya tahta çıkmadan önce makyaj, toplumdaki birçok insan arasında kabul görüyordu. Ancak kraliçe makyajı edebe aykırı bulduğu için çoğu kadın doğal bir görünüm tercih etmek durumunda kaldı. Kadınlar doğal güzellik için birçok yöntem uygulamaya başladı. Ürünlerin çoğu, vücuda onarılamayacak şekilde zarar veren, ölüme neden olabilecek kimyasallardan yapılmıştı. Viktorya dönemindeki bu ilginç uygulamaları sizler için derledik. Buyurun...👇
Ancak o zaman plastik cerrahi yoktu. Bunun yerine, burnun kıkırdağını sıkıştırmak ve şekillendirmek için kişinin yüzüne 'burun şekillendiriciler' adı verilen garip cihazlar takıldı. Bu dönem boyunca burun şekillendiriciler hem kadınlar hem de erkekler arasında çok popülerdi. Heather Biggs, burnun tam üstünde duran, metal yapılarla yüze bağlanabilen burun makinesini icat etti. Bu makineler genellikle gece bağlanırdı. Aylar boyunca kullanılırdı.
Kadınlar, daha ince bele sahip olmak istedikleri için korseyi daha fazla sıktılar ve ciddi sağlık sorunları ortaya çıktı. Korsenin, karaciğer, bağırsak, böbrek ve mide gibi organlara zarar verdiğini gösteren raporlar var.
Viktorya döneminde kadınlar bellerini dar gösterip, bedenlerini kum saati görünümüne kavuşturmak için korseleri kullanıyordu. Korseler oldukça popülerdi. Ancak bazen bu bile yeterli değildi. Bundan dolayı yeni bir yöntem keşfettiler. Solucanları hap gibi yutuyorlardı ve midelerinde bulunan bu solucanlar, kadınların gün boyu yediği her şeyi yiyordu. Tenya(solucan) diyeti böylece kadınların kilolarını korumalarına yardımcı oluyordu. Artık solucana ihtiyaçları kalmadığında, tenyaları öldürmek için başka bir ilaç alıyorlardı.
Bundan dolayı birçok kadın, ölümcül belladonna bitkisinden elde edilen göz damlalarını kullandı. Bu belladonna bitkisi oldukça zehirliydi. Yaprakları veya meyveleri çok miktarda alındığında ölüme neden oluyordu. Bitki zehirli olsa da, Viktorya dönemi kadınları gözlerini daha çekici hale getirmek için zehirli damlaları kullandılar. Kraliçe Viktorya bile kataraktını tedavi etmek için bu damlaları kullandı. Zehir, göz bebeklerini büyüttüğünden Viktorya’nın görüşü düzeldi.
Ayrıca mide sorunları ve dişlerin çürümesini önlemek için, amonyak tavsiye ediliyordu.
Üst sınıf kadınlar, güneşte çalışmayacak kadar zengin olduklarını göstermek istiyorlardı. Ayrıca Viktoryalılar, ölümle ilgili saplantılı fikirlere sahipti. Kadınların hasta veya ölü gibi görünmesinin çekici olduğunu düşündüler. Arsenikli gofret yiyerek yavaş yavaş kendilerini zehirlediler. Arseniğin zehirli ve bağımlılık yapıcı olduğunun farkındaydılar ama istedikleri gibi bir güzelliğe ulaşmak için bu uygulamaya devam ettiler.
Mümkün olduğunca doğal görünmeye çalıştılar. Hayat kadınları dışında sadece bir kaç kadın koyu renkli makyaj yapıp, kalabalığın arasına çıkmaya cesaret etti. Makyaj malzemelerinin cıva sülfür gibi zehirli kimyasallar kullanılarak yapıldığını bilmiyorlardı. Bu elementlerin cilt üzerinde aşırı kullanımı, akıl hastalığına hatta ölüme neden oluyordu.
Maşalar önceden ısıtılıyordu. Kadınlar saç maşasını ateşten çıkarıp, hızlı bir şekilde uygulayınca, saçları kelimenin tam anlamıyla yanıyordu. Kellik Viktorya döneminde kadınların ortak problemi haline geldi.
Viktorya dönemi kadınları tüberküloz hastalığının getirdiği güzelliğe bayılırdı. Hastalıktan etkilenen kişilerde soluk cilt, kırmızı dudaklar ve ince bel olduğundan, birçok kadın onlar gibi görünmek istedi. Bu görüntüyü o kadar çok sevdiler ki, isteyerek tüberküloz kapmaya başladılar. Orta ve üst sınıf kadınlar dudaklarını kızartarak ve yanaklarını renklendirerek aynı görünümü taklit etmeye başladılar.
Arsenikli kaynak banyolarına giderek, aşırı solgun ve beyaz görünmeye çalıştılar. Tehlikenin tamamen farkında olmalarına rağmen önemsemediler. Arsenik, fareleri zehirlemek için kullanıldığından eczanede satılıyordu ve kolayca ulaşabiliyorlardı. Erkekler ise arseniği cinsel güçlerini artırmak için kullanıyordu.
Viktorya dönemi bildiğin şuanki güzellik algısının temellerinden biri.
töbe töbe. manyaklıktan manyaklık beğen.
solucanı gtten mi sokuyorlar birader, yutunca midede ölür.