(SBK yayına bağlandı)
'Veyis Ateş beni aradı, belli lobilerle görüştüğünü söyleyerek 10 milyon euro istedi' diyen Sezgin Baran Korkmaz, 'Veyis Ateş'in benle konuşmasını kanıtlayamazsam yarın uçak bileti alıp Türkiye'ye döneceğim' ifadelerine yer verdi.
SBK: Bu insanlarda utanma ve arlanma duygusu olduğunu düşündüğüm için, kaydı Veyis Bey'in çalıştığı haber kanalındaki bir kişiyle paylaştım. Bu konunun neden bu noktaya geldiğini anlatmak istiyorum. Beyefendi benim kendisini aradığımı, hayatın olağan akışına da çok aykırı, benim zekamla da dalga geçiyor. Benim hukukçu bir arkadaşım üzerinden defalarca ulaşmaya çalışmış. Ben de Veyis Bey ile konuştuğumda kendisi bana bu konuda yardımcı olabileceğini söyledi. Ailemin, çocuklarımın ne kadar güç durumda olduğunu anlattım. O da beni çok iyi naladığını ve yardım etmek istediğini söyledi. Görüşmesini de gerçekleştirdikten sonra beni arayıp... Eğer ki Veyis Bey ben bu konuşmayı yapmadım diyorsa, ben ilk uçakla Türkiye'ye gelmeye namus ve şeref sözü veriyorum. Siz bana bir gazeteci söyleyin, arayıp hemen ona dinleteyim. Veyis Bey'den sadece doğru olanı istiyorum. Görüşmeyi dinlediniz, bana niye soruyorsunuz. Üstadım, Veyis Bey beni Ankara'ya gitmeden bir gün önce arayıp bir görüşme yapacağını söyledi. Ben seni anlıyorum dedi. Telefon konuşmasından sonra dönüş yolunda beni aradı, görüşmelerimi yaptı, başka başka şeyler söyledi, başkalarını da zan altına sokmak istemiyorum. Bu laflar bana inandırıcı gelmiyor. Bana bu işi halledebileceğini, benimle uğraşan bir lobinin bana bunu yaptığını, kendisinin aracı olduğunu, bu nasıl olacak dediğimde istedikleri meblayı vermemiz gerektiğini, meblanın ne olduğunu söylediğimde 10 milyon euro olduğunu açık açık söylemiştir. Beni aradığı zaman insanlar gözaltındaydı. Ben bu konuşmayı kimseyle paylaşmayacaktım, avukatlarımla konuştuk, savcılığa gidecektim ve savcılığa suç duyurusunda bulunacaktım.
'Sizin arkadaşlarınız gözaltında mı hatırlamıyorum, beni ilk arayan siz misiniz Sezgin Bey? Avukatı mı beni aramış, benim sayın bakana, Habertürk gibi bir kurumla yollarımı ayırmama sebep olan hata... Bakan bana 'Sana anlattığı gibi değil o işler' dedikten sonra bunun arkadaşları mı şey yapılmış, ben avukatını mı aramışım, 10 milyon __euro mu istemişim, 1 dolarını, 1 euro'sunu mu almışım? Az önce sana kaç TL'lik kirada oturduğumu, kaç paralık arabaya bindiğim, ne olduğunu, hepsini anlattım. Hepsi araştırılsın ki ben nasıl bir yalıda oturuyormuşum, nasıl bir harcamam varmış, nasıl bir para trafiği yönetiyormuşum... Sen, ben, hepimiz o yayındaydık. O yayında da üstünde bu kadar baskı vardı değil mi? Sayın bakanı aldığımız yayında, sonrasının arkasından bir sürü yazı yazıldı... Ya ne olduysa, ben İçişleri Bakanı'yla yayın yaptıktan sonra Sedat Peker yayına çıkıyor -bu arada benim adım Veyis, Veysi değil-. Salı günü grup toplantısında sayın Devlet Bahçeli 23 gündür bakanla ilgili bir açıklama yoktu, açıklama yapıyor, sayın Cumhurbaşkanı çarşamba açıklama yapıyor yanlış değildir. Çarşambadan itibaren ben Sedat Peker'in iddialarının arasında bulunuyorum.
Sayın Bakan beni aradı, ben Habertürk'e çıkmak istiyorum dedi. Türkiye'nin meşru hükümetinin İçişleri Bakanı üzerinden bu devletin Cumhurbaşkanı'na, hükümetine operasyon çekilirken bu organizasyonu ben yapmışım, eski hukukumuzdan dolayı beni aramış.
Erdal Aras, DYP İstanbul İl Yönetiminde beraber çalıştık. Erdal Aras da yönetimdeydi, yardımcısı değildim. Erdal Aras, biz yayın arasındayken 'insan da biraz bizden bahseder' diye şakalaştık. Erdal Aras, bu ülkenin meşru, aranmayan adamlarından biri. Peker'in adamı mı bilmiyorum. Ben bunu Sedat Peker'den öğrendim. O zaman telefon açtığında da bilmiyordum.'
İsmail Saymaz: Sezgin Baran Korkmaz sınırlı bir iddia etrafında bağlanmıştı. 10 milyon euro istendiği yönündeydi. Veyis Ateş de kendisine cevap verdi, biz kendisini bu sınırlı iddia ile yayına almıştık. Kendisi Türkiye'de aranıyor, bu nedenle kendisine de sorulması gereken sorular var. Biz Türkiye'ye döndüğü takdirde kendisiyle program yapmak da istiyoruz. Henüz elinde olduğunu anladığımız kaydı kamuoyuyla paylaşması icap ediyor. Başkası bürokrat ve gazetecilerle ilgili çeşitli iddialar da yer alıyor. Kendisi tekrar yayına bağlanmak istiyor diye arkadaşlarım iletti.
'Türkiye'de aranan bir adamdan bahsediyoruz, Türkiye'de aranan ve uluslararası bir krize sebep olan bir adamla muhatap olmak istemiyorum. Sorduğu soru, 10 milyon euro istemiş miyim. Gelsin Türk yargısına neyi verecekse versin, ondan sonra hep beraber görelim.'
Saymaz: Arkadaşlarım bağlamamızı ve yanlış bir şey olduğunu söylüyor. Savcıların kendisini yapması lazım, savcılar gereğini yapmadığı, komisyon kurulmadığı için, böyle bir toplumsal sorumluluk doğdu. Dolayısıyla böyle bir yayın, kendisini sınırlı ölçüde dahil ettik. Yayından almamız özel bir maksat taşımıyor.
'2001'den 2009'a kadar din öğretmenliği yaptım, Bahçeşehir Kolejleri'nde. 2002 yılında AK Parti iktidarda, DYP değil. 2002'de AK Parti iktidara geldiğine göre, ben de 2006 yılında televizyonculuğa başladığıma göre, demek ki öyle siyasi ilişkilerim var ki, izlediğim hiçbir program izlenmiyor, beni siyasi ilişkilerimden dolayı ekranda tutuyorlar. Öyle bir hikaye düşeceğim ki, günlerdir, yıllardır haberlerini yaptığım bu ve benzeri işlerle ilgili o kadar cahilim ki, adamın bir tanesinin zor durumda açıktan telefonda diyeceğim ki 'Bana 10 milyon euro gönder, ben senin bu işlerini halledeceğim'. Ben neymişim ya... Ben nasıl bir ilişkiler ağına sahipmişim ki yatım varmış, katım varmış... Süleyman Bey siyasette 14-15 yaşından beridir, sokaklarda afiş asmakla başlayıp buralara kadar gelen bir isim. Onun benim nikah şahidim olması, bir hukukumuzun olması... Neresindeyim ben bu hikayenin?
SS'i korumak için kendini feda ediyor. Böyle itlik görülmedi tarihte. Kim bilir ortak ne suçları var. Ne oldu Veyis kurtların önüne attılar seni! O tatil gelecek diyordun al sana temelli tatil...
gözleri fıldır fıldır.. 50 tane şey geçiyor kafadan. ama susuyor! saçmalıyor
Veyis kendini zor tutuyor. biraz daha üstüne giderlerse patlatıcak olayı.zoruna gidiyor çünkü İsmail atak atak!