Hekimlerin yaşadığı zorluklara dikkat çeken Baysal, şöyle konuştu: “Bu vahim olay başka gerçekleri de gözler önüne sermesi açısından önemlidir. Biz veteriner hekimler her gün bu gibi tehditlerle yüz yüze çalışıyoruz. Klinikler, belediyeler, fakülteler, gıda işletmeleri, tarım il-ilçe müdürlükleri gibi görev yerlerimiz farklı da olsa, veteriner hekim ya da stajyer/intern veteriner hekim de olsak durum değişmemektedir. Hepimiz, her gün başta kuduz olmak üzere zoonotik (hayvandan insana bulaşan) hastalıklarla yüz yüzeyiz. Toplum sağlığı ve hayvan refahı için yaşamı desteklerken verdiğimiz yaşam mücadelemizin görülmesini ve bizi hayattan koparabilecek tehditlerin yok edilmesini talep ediyoruz. Yaşatmak için yaşamamız gerekmektedir. Bu bizim en temel hakkımızdır. Güvencesiz çalışma koşulları hayatımızı tehdit etmektedir.”
“Sağlık hizmeti verdiğimiz halde sağlık çalışanı statüsünde değerlendirilmeyişimiz kabul edilemez bir durumdur” diyen Baysal, şöyle devam etti:
* “Ülkemizin en büyük illerinden birinde veteriner hekimlerin bile kuduz aşısına erişemediği bir durumda ortaya çıkması son derece çarpıcıdır. Toplum sağlığını korumak ve hayvan refahını savunma görevini yerine getirme iradesindeki veteriner hekimler başta olmak üzere kuduz tehdidi altındaki her vatandaşımız, her nerede yaşıyorsa kuduz aşısına erişebilmelidir.
* Bundan sonraki süreçte, stajyer/intern veteriner hekimler ile klinisyen tüm hekimlerin koruyucu amaçla kuduz aşısı olmalarını sağlamak için girişimlerimizi başlattık, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile de bilgi paylaştık, süreci birlikte yürüteceğiz.
* Koruyucu sağlık hizmetlerinin merkezinde olan bir meslek grubunun koruyucu sağlık hizmetlerinden yoksun tutulması kabul edilemez. Bu konuda yetkili mercilerden de duyarlılık talep etmekteyiz.”