İnsanların % 88’inin sabah uyandıkları an yaptıkları ilk şey bu...
İnsanların % 88’inin sabah uyandıkları an yaptıkları ilk şey bu...
Deloitte'un yaptığı bir araştırmaya göre uzak durulması gereken bu şeyi insanların,
•% 43'ü günün ilk 5 dakikasında yapıyor
•% 76'sı bunu günün ilk 30 dakikasında yapıyor
•% 88'i günün ilk saatinde yapıyor
Sabah uyandığınızda yaptığınız ilk şey çok ama çok önemli unutmayın!
Kötü bir başlangıç yaparsanız, tüm potansiyelinizi, motivasyonunuzu ve netliğinizi kısıtlayarak yalnızca ayakta durabilmek için bile mücadele edersiniz. Bu nedenle sabahlarınızı kontrol altına almak ve erken saatlerden yararlanmak çok önemlidir. Bunu başarmak içinse, sizi sabote eden şeyleri ortadan kaldırarak başlayabilirsiniz. Sabah uyandığınız an çoğu insanın yapmaması şey neymiş hep beraber inceleyelim..
Sabaha başladığınızda zihinsel, duygusal ve fiziksel enerjiniz zirvede olur. Bu potansiyelle, önceliklerinizi etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Önceliğiniz Instagram, mailleriniz veya YouTube olmasa daha iyi olur tabii. Neleri yapmamamız ve neleri telefonumuzda kontrol etmemiz gerektiği gerçekten çok önemli.
İnsanlar sabaha gereksiz bilgi edinerek, mesajlara yanıt vererek ve önceki bildirimleri kontrol ederek başladığında, hedeflerine doğru bir adım atmamış olurlar ve zaten zihinlerini çoğunlukla gereksiz, dikkat dağıtıcı şeylerle doldurmuş olurlar. Bunlardan hiçbiri sizin asıl hedefinize gitmenize yardımcı olmayacak. Hepsi inanın sahip olduğunuz potansiyelinizi azaltacaktır.
Amerikalıların %55'i işe gitmeden önce maillerini kontrol ediyor. Her 3 Y kuşağından 1'i de uyanır uyanmaz maillerini kontrol ediyor. Ama bu durum, üretkenliği etkileyen büyük bir problemdir. Maillere veya mesajlara uyanır
uyanmaz yanıt vermek, insanları önceliklerini gerçekleştirmelerinden alıkoyar. Maillerini henüz daha işe bile gelmeden önce gördükleri için, işe gelene kadar da zihinlerinde daima bunu tutuyorlar ve bu durum da kişilerin kendi kendilerini sabote etmelerine sebep oluyor.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın dakikada bir bildirim alırsanız, yaptığınız şeye iyi odaklanamazsınız. Telefonunuza gelen bir bildirim sizi yaptığınız şeyden uzaklaştırır, geri döndüğünüzde ise zihniniz kendini yeniden toparlar, yeniden işe odaklanır ve aynı üretkenlik düzeyine geri dönerken çok fazla zaman harcarsınız. Yani aslında her seferinde 23 dakikadan fazla bir zaman kaybedersiniz. Daha da kötüsü, bir mesajı, maili, bilirimi her kontrol ettiğinizde beyniniz, sizi iyi hissettiren bir kimyasal olan dopamin salgılar. Sonunda, vücudunuz bu kimyasallara bağımlı hale gelir ve onu arzulamaya başlarsınız. Bu özlemi gidermenin tek yolu Gmail, Instagram, Facebook vb. Gibi mecraları sürekli olarak kontrol etmekten etmektir.
Peki nasıl kendinizi bu durumdan alıkoyabilirsiniz?
Birçok insan bunu okuyacak, başını sallayacak ve şöyle diyecek:
Telefonunuzdan uzak durmak için 'daha çok uğraşmayın'. Bir bildirimi görmezden gelmek için 'kendinizi denemeyin'. Bu durumu iradenize bırakmayın. Dr. Benjamin Hardy'nin de yazdığı gibi, 'İradenize bırakmanız bir işe yaramaz.' Telefonunuzdan kaçmaya kendinizi “zorlamak” tam tersi sizi daha fazla bağımlı yapar. Bunun yerine, telefonunuzu sürekli kontrol etmenizin imkansız olması için ortamınızı şekillendirin.
• Telefonunuzu farklı bir odaya koyun. (Telefonunuz alarmınızsa onun yerine herhangi uygun fiyatlı bir çalar saat alabilirsiniz.)
• Gece Uçak Moduna ayarlayın ve işe gidene kadar bu şekilde tutun.
• Rahatsız Etmeyin ayarlarını, sabahınızın ilk saatinde veya ilk saatlerinde bildirim almayacak şekilde ayarlayın.
• Telefonunuzu eşinize veya kimle beraber yaşıyorsanız ona verin ve belli bir zamana kadar geri vermemelerini söyleyin.
• Telefonunuzu arabada bırakın.
• Bağımlılık yapan uygulamaları ve oyunları telefonunuzdan kaldırın.
Eski bir alışkanlığı bırakırken, bir öncekinin yerine yeni bir alışkanlık edinmek mutlaka size yardımcı olur. Telefonunuzu kontrol ederken dopamin almak yerine, her sabah seveceğiniz başka bir rutin edinerek kendinizi iyi hissedin. Mesela meditasyon yapın, yürüyüşe çıkın, sağlıklı yiyecekler yiyin, ilham verici bir şey okuyun, hedeflerinizi yazın... İllaki karmaşık veya uzun olması gerekmez ama sizi zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak %100 hazır hissetmenize yardımcı olacak bir şeyler yapın. Onlara odaklanın, ilham alın, motive olun ve harekete geçin.
Daha sonra öncelikleriniz üzerine çalışmaya başladığınızda, çok daha fazla ivme kazanarak daha fazla hevesli olacaksınız.
En az bir saat beklemeyi deneyin. Böylece
hızlı bir sabah rutini yapmak ve sizin için önemli olan şeylere veya insanlara zaman ayırmak için dikkatiniz dağılmadan bol bol vaktiniz olur. Telefonunuzu genellikle uyandıktan 3 saat sonrasına kadar kontrol etmemeye çalışın, zamanınız çok ama çok kıymetli. Ne kadar uzun süre telefonunuzdan uzak kalırsanız, önceliklerinize daha çok önem verirsiniz. İşte o zaman hayatı ve günü yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlarsınız.
Uyanınca karşı cinse atılmayan günaydın mesajının çıkaracağı savaş ne ivme bırakır ne de yaratıcılık, geriye kalan tüm günü hallaç pamuğu gibi dağıtır.
Ilk işim telefonuma bakmak ama... alarmı 5dk ertelemek için.. ikinci isimde 5dk daha ertelemek. Hatta 3. işimde 5dk ertelemek.. bazen 4 ve 5 te..
Gelişmiş ülkelerin platformlarından çevir yapıştır ile olmaz bu öğütler. Bunları yapmak için sosyal olarak gelişmiş bir aile içinde yaşaman gerekir ya da kendi evinde ayrı yaşaman. Kişisel zamanına ve alanına saygı duyulan bir ortam olması gerekir. Bizde sabah uyanır uyanmaz bir ebeveyn saldırısına uğrar allak bullak güne başlar bok gibi bir gün geçirirsin. Telefon melefon hikaye.