Veresiye Defteri Geri Döndü: Borçlar Artıyor!

İstanbul’un farklı semtlerindeki bakkalların yüzde 71’i veresiye defteri tutuyor. 

Aylık borç tutarının 6-7 binden 13 bin TL’ye çıktığını söyleyen bakkallar, veresiye talebinin yüzde 80 arttığını belirtiyor. 

En sık veresiye yazdırılan ilk üç ürün ise ekmek, peynir ve yağ oldu.

Veresiye defteri yeniden gündemde

“Abi günlük iş buldum, birazdan gideceğim. Ekmek arası peynir versen biraz, aç çalışmasam. Akşam alacağım yevmiyeden öderim.”

Bu sözler, İstanbul’da lüks gökdelenlerin hemen arkasındaki Gülbağ ve Kuştepe semt sakinlerinden birine ait. Mahallenin 30 yıllık bakkalı tabii ki geri çevirmiyor bu teklifleri. Her gün böyle onlarca hikâyeye şahit olduğunu söylüyor bakkal Mehmet Bey. Yurttaşın düşen alım gücünün en yakın şahidi. 

Zincir marketler ve kredi kartlarının yaygınlaşmaya başladığı pandemi öncesinde bir süre bakkalların gündeminden çıkan veresiye talepleri yeniden gündemde.

Veresiye sayısı da borç miktarı da arttı

Cumhuriyet'ten Ali Can Polat haberine göre, İstanbul’da yaklaşık 12 bin bakkal var. Geçen yıl İstanbul İstatistik Ofisi bir araştırma yaparak 39 ilçede 402 mahalle bakkalıyla görüşmüştü. Araştırma, geçen yılın martında bakkalların yüzde 71’i veresiye defteri tutarken veresiye yazdıranların sayısının yüzde 32.2, borç miktarının ise yüzde 54.8 arttığını ortaya koymuştu. 

Pandeminin üzerine yaklaşık yüzde 100 artan döviz kuru ve resmi rakamlara göre yüzde 36 olan enflasyon eklendi. Yapılmış yeni bir araştırma yok ancak biz de yaşananları yaşayanlardan dinlemek istedik ve yoksul mahalle bakkallarıyla sohbet ettik, veresiye defterlerine baktık.

6-7 bin tutarındaki veresiye borcu 13 bin TL'ye çıktı

Veresiye tekliflerinin 2021 ortalarından bu yana yüzde 80 oranında arttığını söylüyor bakkallar. Sattıkları malı yeniden yerine koyma ihtimalleri azaldıkça veresiyeden uzak durmaya çalışıyorlar. Ancak yoksulluğa bu kadar yakın olup duyarsız kalmak da zor onlar için. 

İki yıl önce veresiye defteri ortalama 6-7 bin TL civarına gelince fark etmiş yoksulluğun derinleşmeye başladığını bakkal Mehmet Bey; bugün bu rakamın 13 bin TL’ye kadar çıktığını söylüyor.

Yılbaşı gecesi gelen zam haberlerinden sonra üç gün dükkâna kimsenin girmediğini söylüyor bakkal Volkan Karko. “Girenler fiyat sorup küfredip çıkıyordu. Bizim kullandığımız poşetin kilosu bile bir ayda 11 TL’den 25 TL’ye çıktı” diyor.

'Nakit yok artık, herkes borçlanarak günü geçiriyor'

Gültepe’de bir başka bakkal Bekir Özcan ise veresiye vermemeye çalıştıklarını söylüyor. Genelde markalardan indirimler isteyip fiyat düşürmeye çalıştıklarını söylüyor. “Peynir, sosis, bisküvi gibi şeylerde bazen veresiye veriyoruz, halden anlarız ama sigara gibi ürünlerde yapamıyoruz. Bizim de kazancımız çok düştü, riske atabileceğimiz para yok” diyor.

Müşterileri ile artık sadece ekonomi konuştuklarını söyleyen bir başka mahalle bakkalı Yavuz T. ise “Halkın içindeyiz, direkt görebiliyoruz, gerçekten alım gücü kalmadı. İnsanlar çok öfkeli. Bu öfke nasıl patlayacak, çok merak ediyorum. Az önce bir çocuk geldi, 24 liralık sigaranın 20 TL’sini bir karttan, 4 TL’sini başka bir karttan çekti. Nakit yok artık, herkes borçlanarak günü geçiriyor” diye konuşuyor.

'Yoksulluk herkesin yanı başında ve günden güne derinleşiyor'

Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, yoksulluğun Türkiye’nin her bölgesine yayıldığını söylüyor. Şişli’de yaşananların Bodrum gibi ekonomik gelir durumu biraz daha yüksek yaşandığını söyleyen Foggo, “önceden herhangi bir geliri olmayan yurttaşların veresiye yazdırdığını ancak artık asgari ücret seviyesinde yaşayan yurttaşların da veresiyeye muhtaç duruma düştüğünü” belirtiyor. Foggo, “Yoksulluk herkesin yanı başında ve günden güne derinleşiyor” diye konuşuyor.

'Mutfak yanıyor, yoksulluk ve açlık artıyor, halk beslenemez duruma geldi.'

Yurttaşın şu an en büyük derdinin gıda alışverişi olduğunu söyleyen Tüketici Dernekleri Konfederasyonu Başkanı Aziz Koçal ise şunları söylüyor: 

“Mutfak yanıyor, yoksulluk ve açlık artıyor, halk beslenemez duruma geldi. 

Tüketicinin alım gücünü ve yaşam kalitesini artıracak tedbirler alınmalı. Ücretler ve maaşlar acilen yeniden güncellemeli, gerçek enflasyon oranına ayarlanmalıdır. Bu ülkede gerçek enflasyon oranı son açıklanan ÜFE oranıdır. Aksi takdirde, toplumsal bunalımlar, intiharlar, sosyal patlamalar, dağılan aileler ile karşı karşıya kalacağız.”

Bu içerikler de ilginizi çekebilir...

Uzmanlar Uyardı: Kıtlık Kapıda! Ne Çiftçi Kalacak Ne Hayvancı Fiyatlar El Yakacak!
Zamlı Faturalar İlk Aydan İsyan Ettirdi: Sanayi Bölgelerinde de Tehlike Büyük!
Türkiye'de Et Lüks Tüketim Oldu: Üreticiler Daha da Pahalılaşacak Diyor!
Gerçek İşsiz Sayısı Daha Yüksek: Pek Çok Kişi Mesleğini Terk Ediyor
Uzmanlar Uyarıyor: Zengin Fakir Uçurumu Arttı! Dünyanın Yüzde 99'u Fakirleşti

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi