Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu'nda Yer Alacak Proje Açıklandı

Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi 28 Mayıs’ta açılıyor. İKSV’nin koordinasyonunu üstlendiği Türkiye Pavyonu’nda yer alacak projenin ayrıntıları 7 Mart Pazartesi akşamı Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nin tarihi kadırga ve padişah kayığının yer aldığı büyük salonunda düzenlenen bir basın toplantısı ile tanıtıldı.

36 proje içinden seçilen “Darzanà: İki Tersane, Bir Vasıta” başlıklı proje Venedik ile İstanbul arasında bir köprü kurmayı, iki kentin ortak kültürel mirasına göndermeler yapmayı ve bunun dil ve mimarideki izlerini sürerek gelecek hayallerine yansıtmayı amaçlıyor.

Darzanà, tersane, arsenale sözcüklerinin ortak kökeni bu ilişkinin önemli ipuçlarından biri. Darzanà sözcüğün kökeni Akdeniz’de denizcilerin kullandığı melez bir dil. Aynı şekilde bizim kadırga dediğimiz ama asıl adı baştarga olan tekne de İtalyanların bastardi dedikleri ortak bir tip.

Basın toplantısında baştarganın kadırganın gelişmesi ile, kalyon öncesinde ortaya çıkan yelkenli kürekli bir tekne tipi olduğunu öğrendik. Proje 30 metre uzunluğunda, 5.5 metre genişliğinde ve 2.5 metre yüksekliğinde bir yerleştirmenin tersanelerin kaybolmuş olan ilişkilerini yeniden hatırlatmak amacıyla inşa edilip, Venedik’e taşınmasını hedefliyor.

(Ancak bu daha ilk sunum olduğu için henüz proje hakkında tam bilgi sahibi değiliz.)

Bir sonraki toplantı 5 Nisan’da İKSV Salon’da olacak ve orada Namık Erkal ve Cemal Emden çalışmaların ayrıntıları üzerinde duracaklar.

Basın toplantısında Feride Çiçekoğlu’nun “vasıta” sözcüğüne ilişkin yaptığı açıklamalar da salonda epey bir çağrışım yaptı. Akdeniz’in bir ilişkiler ortamı olması, bunun kullanılan sözcüklerden aletlere, yemeklerden mimariye kadar uzanması bu sözcüğün seçiminin tam yerine oturduğunu gösteriyor. (Çiçekoğlu denizin o tarihlerde insanları ilişkilendiren bir tür internet gibi olduğunu söyledi.)

Anladığım kadarıyla bu defa Türkiye Pavyonu’nda şu anda bir mimari projenin gerçekleştirildiği önemli bir tarihi alan, Tersaneler yer alacak.

Bu ilişkinin karşılıklı olmasını dileyelim ve İstanbul’un Tersanesi’nin de tıpkı Avrupa Kültürel Miras Ödülü alan Arsenale gibi şehre ruh veren piyasa-dışı etkinliklere evsahipliği yapması için dualarımızı esirgemeyelim. Çünkü Venedik Arsenale sayesinde piyasa odaklı gelişmelere direniyor ve sanat alanında küresel bir merkez olmayı başarıyor. Tersaneler-Arsenale ilişkisi bakalım sözcüklerin ötesine, mimarlık alanındaki bir ortaklığa, bir deneyim paylaşımına dönüşebilecek mi?

Sanatatak

Popüler İçerikler

Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!