Burdur Cezaevi operasyonunda iş makinesiyle kolu koparılan Saçılık’a, “operasyonunu masrafı” için 13 yıl önce açılan tazminat davasının bugünkü duruşmasında da karar çıkmadı.
Burdur Cezaevi operasyonunda kolu koparılan Veli Saçılık’a 13 yıl önce açılan tazminat davasında bugün de karar çıkmadı.
Saçılık’tan, devletin operasyonunda, operasyon kapsamında görevli olan iş makinesinin kolunu koparmasının ardından açılan davada, iş makinesinin yıktığı duvarın masrafını ödemesi isteniyor.
Duruşma salonuna abluka
Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmayla ilgili bianet’ten Ayça Söylemez'e konuşan avukat Senem Doğanoğlu, zaten hukuka uygun bir süreç yürümediğini, mahkemenin 2011’de ellerine ulaşan bir dosyanın beklenmesine karar vererek duruşmayı 9 Aralık’a bıraktığını söyledi.
Doğanoğlu, bugünkü duruşma öncesi yaşananları da şöyle anlattı:
“Duruşmaya 30 kişi beraber geldik, adliyeye daha varmadan aracımız iki sivil polis tarafından durduruldu. ‘İçeri girilmesinin yasak olduğunu, sadece avukatların ve beş kişinin adliyeye alınacağını söylediler. Savcıyla görüştük ancak o da ‘Koridor güvenliğni sağlayamayacağını’ gerekçe gösterip insanları adliye binasına sokmadı. Duruşma salonuna KESK, Eğitim Sen ve Büro Emekçileri Sendikası temsilcileri girebildi.”
“Mahkeme Burdur Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2008’de kararı çıkmış dosyanın beklenmesini istedi. ancak o dosya bu mahkemeye 2011’de gelmiş olduğundan beklenmesine gerek olmadığını söyledik. Davanın reddinin istedik.”
“Bugün ifade veren, cezaevi operasyonuna maruz kalmış olan dönemin mahpusları da isyan olmadığını, hapishaneye operasyon düzenlendiğini söyledi.”
“Ama mahkeme taleplerimizi kabul etmedi, bir gerekçe de göstermedi, karar da vermedi.”
“Davada mahpuslarla birlikte iki de vefat eden sanığın ailesi yargılanıyor. Artık bir karar çıkmasını bekliyoruz.”
200 bin TL masraf!
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün aralarında Veli Saçılık’ın da olduğu 61 kişiye 19 Ocak 2001’de açtığı tazminat davası, 13 yıl sonra görülmeye başlandı.
Davada, o dönem tutuklu veya hükümlü olan 61 kişiden, 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyonda yıkılan duvarların, su basan hapishanenin zararını ödemesi isteniyor.
Operasyonda, hapishane duvarını yıkarak koğuşa giren iş makinesi Saçılık’ın kolunu koparmıştı. Saçılık’ın kolunu, yanındaki arkadaşları görevlilere teslim etti ancak hastanede kol bulunamadı. Saçılık’ın kolu, operasyondan bir gün sonra Burdur’da bir sokakta bulundu.
Maliye Bakanlığı, hapishanenin zararının 2000 yılında 31 bin TL olduğunu ileri sürerek, Saçılık ve arkadaşlarının bu parayı faiziyle ödemesini talep ediyor. Saçılık, miktarın, faiziyle hesaplandığında 200 bin TL’ye varabileceğini tahmin ediyor.
Tazminatı da geri istediler
Saçılık, bildiri dağıttığı gerekçesiyle gözaltına alınmış ve örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde işkence gördüğünü de anlatan Saçılık önce Ulucanlar, sonra da TDKP davasından hükümlü olarak Burdur Cezaevi’nde kaldı.
19 Aralık Katliamı öncesi 5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyonda koğuşa dozerle girildi, dozer Saçılık’ın kolunu kopardı. Kolu ertesi gün sokakta, bir köpeğin ağzında bulundu. Saçılık’a “isyan ettiği” gerekçesiyle dava açıldı.
Cezası tamamlandıktan sonra kopan kolu için tazminat davası açan Saçılık Antalya 1. İdare mahkemesinin 2005 yılında verdiği kararla yaklaşık 250 bin lira maddi ve manevi tazminat aldı.
Karara Adalet Bakanlığı itiraz etti. Danıştay 10. Dairesinde görülen dava 26. Haziran 2013’te sonuçlandı. Danıştay kopan kolu ve uğradığı işkence nedeniyle Antalya 1. İdare Mahkemesinin verdiği kararı iptal etti ve faizleriyle birlikte Veli Saçılık’tan yaklaşık 700 bin lirayı geri vermesini istedi. İptalin gerekçesi, Saçılık’ın jandarmaya taş atarak karşı koymasıydı.
Davalarını 3. maddenin (Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tâbi tutulamaz) ihlâli nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyan tutuklular, AİHM'in 2011 yılında verdiği karar sonucu Türkiye’nin suçlu bulunduğu ve kendilerine tazminat ödeneceği haberini aldı.
Veli Saçılık yönündeyse, haklı bulunduğu tescil edilmekle beraber o dönemde iç hukukta tazminat davası henüz sürmekte olduğundan bir tazminat kararı açıklanması Danıştay kararının açıklanmasından sonraya ertelendi. Bu karar Saçılık’ın aleyhine çıktığından, AİHM'in Türkiye'yi yüklü bir tazminata mahkum etmesi bekleniyor.
Ayça Söylemez | Bianet